Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/4866 E. 2023/4648 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4866
KARAR NO : 2023/4648
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ :556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2013 tarihli ve 2012/612 Esas, 2013/350 Karar sayılı

kararı ile sanığın marka hakkına tecavüz suçundan (mülga) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin
61/A maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 54 üncü maddesi uyarınca hapisten çevrilen 6.000,00 TL ve doğrudan hükmedilen 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2015/12452 Esas, 2015/6570 Karar sayılı ilâmıyla;
” …görevsizlik kararı verilip dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek yazılı şeklide karar verilmesi” nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 10.11.2016 tarihli ve 2016/77 Esas, 2016/580 Karar sayılı kararı ile sanığın marka hakkına tecavüz suçundan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca hapisten çevrilen 6.000,00 TL ve doğrudan hükmedilen 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

4.Anılan kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/21964 Esas, 2021/16118 Karar sayılı ilâmıyla;
” 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğundan” bozulmasına karar verilmiştir.

5.Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 08.09.2022 tarihli ve 2022/78 Esas, 2022/394 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca hapisten çevrilen 6.000,00 TL ve doğrudan hükmedilen 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; müvekkilinin beyanları dikkate alınmadan karar verildiğine, iş yerinde ele geçen ürünlerin atıl vaziyette bulunduğuna ve bunların satışının yapılmadığına, tutanak mümzii polis memuru Yakup’un da bu hususu doğrular şekilde beyanda bulunduğuna, suç tarihinde iş yerinin faaliyette olmayıp ürün satışı yapıldığına dair dosya kapsamında delil olmadığı halde verilen mahkûmiyet kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1…. S.E. firması vekili 02.04.2012 havale tarihli şikâyet dilekçesi ile Tarz isimli iş yerinde hak sahibi oldukları tescilli markalı ürünlerin, marka haklarına tecavüz edilerek satışa arz edildiği iddiası ve arama – el koyma tedbirlerinin uygulanması talebi ile şikâyetçi olmuştur.

2.Cumhuriyet savcısının 04.04.2012 tarihli yazılı arama kararı doğrultusunda satış mağazası olarak görünen iş yerinde 04.04.2012 günü sanık da hazır bulunduğu halde yapılan aramada; kapıdan girişe göre solda raflarda dizili ve satışa hazır vaziyette bulunan 8 çift spor ayakkabı ile 12 çift çoraba el konulmuştur.

3.Dosyada mevcut 15.06.2012 ve 05.04.2016 tarihli bilirkişi raporlarına; suça konu ürünlerin orijinal olmayıp, marka taklidi yapılmış ürünler olduklarına, … S.E. firması adına tescilli 78463 ve 78112 numaralı markaların iktibas yolu ile taklit edildiğine ve eylemin marka hakkına tecavüz sayılan fiiller kapsamında olduğuna dair görüş bildirilmiştir.

4.Sanık savunmalarında; suça konu ürünleri işportacıdan vitrin süsü olarak satın aldığını, taklit olduklarını bilmediğini ve suç kastı olmadığını beyan etmiştir.

5.Tutanak mümzii polis memurlarının tanık sıfatı ile alınan beyanları ve sanığa ait iş yerinin Kasım 2011- Nisan 2012 tarihleri arasında faaliyet gösterdiğine dair 25.03.2013 tarihli kolluk araştırma tutanağı dosyada mevcuttur.

6.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek taraflar arasında uzlaştırma girişiminde bulunulduğu, ancak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca tanzim olunan, 2022/1412 sayılı uzlaştırıcı raporuna göre uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
04.04.2012 tarihli arama ve elkoyma tutanağının içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın suça konu ürünleri satışa sunduğu hususunun sabit olduğu ve tekstil ticareti işi ile iştigal eden sanığın, tescilli markaları taşıyan orijinal ürünleri nereden satın alması gerektiğini ve faturasız olarak veya orijinaline göre uygun fiyatlı satın aldığı ürünlerin taklit ürün olup olmadığını yaptığı iş gereği bilebilecek durumda olduğu gözetilerek; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 08.09.2022 tarihli ve 2022/78 Esas, 2022/394 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.05.2023 tarihinde karar verildi.