YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4618
KARAR NO : 2023/4274
KARAR TARİHİ : 04.05.2023
KANUN YARARINA BOZMA
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 02.12.2021
SAYISI : 2021/571 D.İş
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
İNCELEME KONUSU KARAR : Tercan Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2021 tarihli ve 2017/17
Esas, 2017/82 Karar sayılı ek kararı ile 05.07.2017 tarihli kararın
aynen infazına ve infazın kaldığı yerden devamına
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet etmek suçundan sanık …’in, anılan Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 2 yıl 6 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Tercan Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2017 tarihli ve 2017/17 Esas, 2017/82 Karar sayılı kararının, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 12.02.2019 tarihli ve 2018/663 Esas, 2019/319 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmesini müteakip, 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7242 sayılı Kanun) ile değişik 5607 sayılı Kanun uyarınca uyarlama yapılması talebi üzerine aynı Mahkemenin 20.04.2020 tarihli ve 2017/17 Esas, 2017/82 Karar sayılı ek kararı ile infazın durdurulmasına karar verildiği, ardından Tercan
Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2021 tarihli ve 2017/17 Esas, 2017/82 Karar sayılı ek kararı ile dava konusu eşyanın değerinin 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası uyarınca hafif ya da pek hafif olmadığı gerekçesiyle sanık lehine uyarlama yapılamayacağından bahisle Tercan Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2017 tarihli kararının aynen infazına ve infazının kaldığı yerden devamına hükmedildiği ve bu kararın itiraz üzerine Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli kararıyla itirazın reddine karar verilmek suretiyle usulüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.12.2022 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/161910 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.02.2023 tarihli ve KYB-2022/161910 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12.01.2022 tarihli ve 2021/29361 esas, 2022/385 karar sayılı ilâmında yer alan, “… Somut olayda, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin 8.012,11 Türk lirası olduğu, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 22. fıkrasına eklenen düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 1. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş … Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden … kararının 5271 sayılı CMK’nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA …” ile,
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 12.11.2020 tarihli ve 2019/10269 esas, 2020/15850 karar sayılı ilâmında yer alan, “… Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin, dosya bilirkişiye tevdii edilerek tespit ettirilmek sureti ile; 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukukî durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu…”şeklindeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, suça konu eşyaya mahsus tespit varakasında eşyanın gümrüklenmiş değerinin 3.999,97 Türk lirası olduğu, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 22. fıkrasına eklenen düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin pek hafif nitelikte olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
Tercan Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.09.2021 tarihli ve 2017/17 Esas, 2017/82 Karar sayılı ek kararı ile dava konusu eşyanın değerinin 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası uyarınca hafif ya da pek hafif olmadığı gerekçesiyle sanık lehine uyarlama yapılamayacağından bahisle Tercan Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2017 tarihli kararının aynen infazına ve infazın kaldığı yerden devamına hükmedildiği, Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/571 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın usulden reddedildiği, uyarlama yargılamasına konu esasla ilgili bir karar verilmediği; buna göre sanık hakkında Tercan Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.09.2021 tarihli ve 2017/17 Esas, 2017/82 Karar sayılı infaza dair ek kararı yönüyle de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağına ilişkin Adalet Bakanlığından görüş istenilmesine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Gerekçe bölümünde tespit edilen hususlar yönünden kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dava dosyasının, Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
Oy birliğiyle, 04.05.2023 tarihinde karar verildi.