Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/4460 E. 2023/5255 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4460
KARAR NO : 2023/5255
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefet

HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Birleşen Dosya Yönünden
1.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2015 tarihli ve 2015/201 Esas, 2015/347 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na (5846 sayılı Kanun) muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 6.080,00 TL adlî para
cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararının sanık ve katılan vekili (vekâlet ücretine hasren) tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 29.11.2021 tarihli ve 2021/16930 Esas, 2021/15690 Karar sayılı kararı ile, sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 44 üncü maddesi delaletiyle 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasına uyduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm tesisi, sanığın benzer eylem nedeniyle başkaca dava dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması zorunluluğu ile katılan lehine eksik vekâlet ücretine hükmolunması nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.03.2022 tarihli ve 2022/29 Esas, 2022/280 Karar sayılı kararı ile mevcut dava dosyasının aynı mahkemenin 2022/168 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

B. Asıl Dava Dosyası Yönünden
1.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2016 tarihli ve 2015/100 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 6.080,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 17.01.2022 tarihli ve 2021/18818 Esas, 2022/624 Karar sayılı kararı ile, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi delaletiyle 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasına uyduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm tesisi ve sanığın benzer eylem nedeniyle başkaca dava dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla sanık hakkın 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması zorunluluğu nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2022/168 Esas, 2022/747 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 81 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 3 yıl 1 … 15 gün hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın üzerine atılı suçu işlemediği halde mahkûmiyetine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Birleşen dosyada, sanığa ait iş yerinde Didim Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/121 Değişik İş sayılı arama kararı gereğince yapılan aramada satıma sunulmak üzere ele geçirilen kitaplardan 22 adetinin başka eserlere ait bandrol taşıdığı, 2 adet kitabın bandrolsüz olduğu, 3 adet kitabın orjinal basım olmadığı ve sahte bandrollü kitap oldukları; asıl dosyada ise Didim 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/139 Değişik
iş sayılı arama kararına istinaden yapılan aramada ele geçen kitaplardan, 1 adet kitabın orjinal basım olmadığı ve başka eserlere ait bandrol taşıdığı, 2 adet kitabın sahte bandrollü olduğu, 11 adet kitabın bandrolsüz olduğu, 20 adet kitabın ise orjinal basım olmasına rağmen başka eserlere ait bandrol taşıdığı tespit edilmiştir.

2.Hak sahipleri tarafından, hak sahipliğini ispatlamaya yönelik hukuken geçerli belgelerin yasal süresi içerisinde dosyaya sunulduğu görülmüştür.

3.Ele geçirilen kitaplar hakkında düzenlenen bilirkişi raporları dosya arasına alınmıştır.

4.Sanık aşamalardaki savunmalarında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek kitapların bir kısmını yayın evlerinden bir kısmını ise ikinci el olarak aldığını, bandrolsüz olmadıklarını beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay ve Olgular bölümünde açıklanan olayın oluş şekline ve tüm dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin aşağıda belirtilen hususlar dışında yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
Ancak;
1.Birleşen dosyada katılan vekilinin temyiz başvurusunun vekâlet ücretine hasredilmesi, asıl dosyada ise yalnızca sanık tarafından hükmün temyiz edilmiş olması karşısında, temyiz başvurusu üzerine bozma kararı verilen evvelki hükümlerde sanık hakkında ayrı ayrı hükmolunan 6.080,00 TL adli para cezalarının 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince sanık lehine cezada kazanılmış hak oluşturduğunun gözetilmemesi,

2.Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 17.01.2022 tarihli ve 2021/18818 Esas, 2022/624 Karar sayılı bozma ilâmında belirtilmiş olmasına rağmen, Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2014/438 Esas, 2015/120 Karar sayılı kararıyla verilip Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 20.09.2021 tarihli ve 2021/10175 Esas ve 2021/10227 Karar sayılı ilâmıyla onanarak kesinleşen dava dosyasının mevcut dava dosyası arasına alınarak 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmaması,
Nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2022/168 Esas, 2022/747 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.05.2023 tarihinde karar verildi.