Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/3736 E. 2023/3405 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3736
KARAR NO : 2023/3405
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/606 E., 2021/764 K.
SUÇTAN ZARAR GÖREN : …
SUÇ : 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkol Piyasasının
Düzenlenmesine Dair Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Suçtan zarar gören … vekili, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören … Bakanlığının hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenmiştir.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.05.2013 tarihli ve 2011/374 Esas, 2013/422 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62, 50, 52, 54 üncü maddeleri gereği 5 ay hapis cezasından çevrilen 3.000,00 TL adlî para cezası ve 80,00 TL gün karşılığı adlî para cezası ile cezalandırılmasına, eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2. Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.05.2013 tarihli ve 2011/374 Esas, 2013/422 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01.06.2020 tarihli ve 2017/6492 Esas 2020/7294 Karar sayılı ilâmıyla;
“…Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı,

Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22,

5/2 maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu, Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2021 tarihli ve 2020/606 Esas ve 2021/764 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve yirmiikinci fıkraları, 5237 sayılı Kanun’un 62, 50, 52, 54 üncü maddeleri gereği 1 ay 20 gün hapis cezasından çevrilen 1.000 TL adli para cezası ve 20,00 TL gün karşılığı adlî para cezası ile cezalandırılmasına, eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Suçtan zarar gören …’nın temyiz istemi, davaya katılma hakkı olan kurum olduğuna, vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz istemi, müvekkilinin suç işleme kastının bulunmadığına, kesin delil bulunmadığına dair kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın sevk ve idaresinde bulunan araçta 60 karton bandrolsüz gümrük kaçağı sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmasında suçlamayı kabul etmemiştir.

3.İddia, savunma ile dosya kapsamına göre, suça konu sigaraların bandrolsüz ve gümrük kaçağı olduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1.Olay ve Olgular başlığı altında ayrıntılarına yer verilen sanık savunması, bilirkişi raporu ele geçen eşyanın ticari miktar ve mahiyette olması ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, suçtan zarar gören … vekili ile sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

Ancak
3.Suç tarihi itibarıyla suçtan doğrudan zarar gören … Bakanlığının 5271 sayılı Kanun’un 237 nci ve 238 inci maddeleri gereği davadan haberdar edilip duruşma günü bildirilmeden yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması,

4.Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ve 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollamasıyla 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu, yirmiikinci fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle denetime imkan verecek şekilde lehe olan uygulamanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

5.10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin, söz konusu maddenin 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun’da hüküm altına alınması nedeniyle ancak anılan Kanun uyarınca belirlenecek temel cezaya tatbik edilebileceği gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte bulunan ancak suç tarihinde uygulama yeri bulunmayan 5607 sayılı Kanun’a göre belirlenen temel cezadan sonra uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,

6.15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine; a) Soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında, b) Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. Bu husus, soruşturma evresinde

Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye ihtar edilir. Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır.” hükmünü içermesi karşısında; kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, sanığa soruşturma aşamasında etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı cihetle, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerin iki katı tutarının hesaplanarak, verilecek cezada 1/2 oranında indirim yapılacağının sanığa bildirilmesi gerekirken, usulüne uygun yapılmayan ihtarata dayanılarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması hukuka aykırı bulunmuştur.

7.Davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde 3, 4, 5, 6 ve 7 numaralı paragraflarda açıklanan nedenlerle Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2021 tarihli ve 2020/606 Esas ve 2021/764 Karar sayılı kararına yönelik suçtan zarar gören … vekili ile sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.04.2023 tarihinde karar verildi.