Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/3542 E. 2023/4564 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3542
KARAR NO : 2023/4564
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
EK KARAR : Temyiz isteminin reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 29.04.2022 tarihli ve 22022/988 Esas, 2022/2367 Karar sayılı ek kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin ek kararı temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi 2015/144 Esas, 2019/622 Karar sayıl kararı ile sanık hakkında ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraat, kararı verilmiştir.

2.Bu kararın katılan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31.
Ceza Dairesinin, 10.06.2021 tarihli ve 2020/3780 Esas, 2021/2618 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün;”…Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, İhbar üzerine sanığın işlettiği tekel büfesinde, usulüne uygun olarak yapılan aramada işyerindeki tezgâh üzerinde görünür vaziyette toplam 10 adet kaçak ve bandrolsüz puro ele geçirildiği, sanık savunmasında, içmek için aldığını, ticari amaçla bulundurmadığını belirtmiş ise de, puroların ele geçirildiği yer itibariyle ticari kasıt bulunmadığı yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği gözetilmeden sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma üzerine İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi 2015/144 Esas, 2019/622 Karar sayıl kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan neticeten 6 … 20 gün hapis cezası ve 1 gün karşılığı 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Anılan karara yönelik sanık müdafii tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Ceza Dairesinin, 19.04.2022 tarihli ve 2022/988 Esas, 2022/2367 Karar sayılı kararı ile sanık hakkındaki hükümdeki hukuka aykırılıklar 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, sanığın neticeten 5 … hapis cezası ve 1 gün karşılığı 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılması suretiyle, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.

5.İşbu karara yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 31. Ceza Dairesi 29.04.2022 tarihli ve 2022/988 Esas, 2022/2367 Karar sayılı ek kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi gereğince temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının ek karara yönelik temyiz istemi; 27.04.2022 tarihli temyiz dilekçesinde gösterilen, “…5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince ilk derece mahkemelerince verilen beş yıl ve daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz edilemeyeceğine, temyize konu kararda ise düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddedildiğine, bu sebeple temyize tabi olduğuna, her iki karar arasında 1 … 20 gün hapis cezası fark olduğuna, istinaf mahkemesi tarafından verilen kararın ilk defa bölge adliye mahkemesince verilen karar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, hüküm kısmında 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereği uygulama yapılması gerekirken (b) bendinin gösterilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulduğuna, cezanın üst sınırı iki yıldan fazla olduğundan kararın temyize tabi olarak verilmesi gerekirken kesin olarak verildiğine, kararın sanık aleyhine bozulması gerektiğine…” dair sebeplerle kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve aynı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “… temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz
olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Ceza Dairesinin, 19.04.2022 tarihli ve 2022/988 Esas, 2022/2367 Karar sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.05.2023 tarihinde karar verildi.