Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/3438 E. 2023/4493 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3438
KARAR NO : 2023/4493
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2014 tarihli ve 2013/728 Esas, 2014/588 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollamasıyla

5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği 1 yıl 8 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak eşyanın müsaderesine ve suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde araç üzerindeki tedbir şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2014 tarihli ve 2013/728 Esas, 2014/588 Karar sayılı kararının katılan … İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 24.03.2021 tarihli ve 2019/8724 Esas, 2021/3500 Karar sayılı ilâmıyla; suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına dair verilen kararın onandığı, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Tübitak MAM raporuna göre ele geçen maddenin motorin esaslı solvent olduğunun tespit edilmesi nedeniyle sanığın 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onikinci fıkrası gereği cezalandırılmasının gerekmesi, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi bakımından yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3.Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli ve 2021/632 Esas, 2022/108 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 6455 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onikinci fıkrası, 7242 sayılı Kanun ile değişik yirmiikinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği hapis cezasından çevrili 4.000,00 TL ve doğrudan verilen 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz talebi, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nde (UYAP) yaşanan teknik sorun nedeniyle hüküm celsesinde Başsavcılık mütalaasının duruşma zaptına geçmemesi nedeniyle verilen kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağına göre, 10.06.2013 tarihinde Adana 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/1253 Değişik İş sayılı önleme araması kapsamında devriye görevini ifa eden kolluk görevlilerinin park halinde bulunan 01 B 2735 plakalı kamyonetin arka kısmına baktıklarında içeride beyaz renkli varil görmeleri üzerine araç sahibi olarak sanığın çağrıldığı ve varilin içinde ne olduğunun sorulduğu, sanığın da kaçak motorin olduğunu beyan etmesi üzerine 1.000 litrelik plastik bidonda yaklaşık 850 litre kaçak motorine el konulduğu anlaşılmıştır.

2.Sanığın bozma öncesinde alınan savunmasında, annesine ait olan aracı emaneten alarak işçilere yemek getirip/götürmek, gübre ve tohum taşıma işinde kullandığını, satın aldığı ucuz yakıtı kendi aracında kullanacağını beyan ettiği; bozma sonrasında ise, önceki beyanlarını tekrar ederek gümrüklenmiş değerin iki katını ödeme gücünün olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.

3.25.07.2013 tarihli bilirkişi raporu ile 14.04.2014 tarihli kamu zararını ödediğine dair 0723021 sayılı

makbuz dava dosyasında bulunmaktadır.

4.11.06.2013 tarihli ulusal marker tespit tutanağına göre, ele geçen akaryakıtın cinsinin motorin olduğu ve ulusal marker kontrol sonucunun geçersiz olduğunun tespit edildiği; 25.06.2013 tarihli TÜBİTAK MAM raporunda ise, motorin numunesinin marker seviyesi geçersiz olup solvent ve motorinden oluştuğu ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2 nci maddesinin yirmibirinci fıkrasına göre kaçak olarak kabul edilen akaryakıt tanımına girdiği bildirilmiştir.

5.Sanıktan ele geçen 850 litre kaçak akaryakıta yönelik alınan Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakasına göre belirlenen gümrüklenmiş değerin Dairemiz yerleşik içtihatlarına göre “pek hafif değer” aralığında olduğu anlaşılmıştır.

6.Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı anlaşılmakla, mahkemece 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesi uyarınca 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci ve onikinci fıkraları uyarınca ek savunma hakkı tanındığı anlaşılmıştır.

7.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli ve 2021/632 Esas, 2022/108 Karar sayılı kararı ile; olay tutanağı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın kendisine ait olduğunu beyan ettiği 850 litre kaçak akaryakıt ele geçirildiği olayda, sanığın satın aldığı ucuz akaryakıtı kendi aracında kullanacağını beyan ettiği görülmekle, sanığın suça konu kaçak akaryakıtı ticari amaçla bulundurduğunun kabulü ile mahkumiyet hükmü kurulmasında, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Ancak;
1.Kararın verildiği 15.03.2022 tarihli celseye katılan Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasının duruşma zaptında bulunmadığı gibi gerekçeli kararda da yer almadığı, böylece sanığın savunma hakkı kısıtlanarak esas hakkındaki mütalaaya karşı diyeceklerinin sorulmaması,

2.25.06.2013 tarihli TÜBİTAK MAM raporuna göre, motorin numunesinin marker seviyesi geçersiz olup solvent ve motorinden oluştuğu ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2 nci maddesinin yirmibirinci fıkrasına göre kaçak olarak kabul edilen akaryakıt tanımına girdiği tespit edilmesi nedenle sanığın 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası gereğince cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi,

3.Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişiklikten önce işlenen suçlarla ilgili olarak 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği gibi, sanığın 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine

objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı ve sanığın 14.04.2014 tarihinde kamu zararını ödediğine dair 0723021 sayılı makbuzu dosyaya sunduğundan cihetle, sanık hakkında kamu zararını gidermesine rağmen daha önce verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli ve 2021/632 Esas, 2022/108 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05. 2023 tarihinde karar verildi.