Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/3379 E. 2023/5414 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3379
KARAR NO : 2023/5414
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

BOZMA ÜZERİNE

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 1. Çocuk Mahkemesinin, 17.07.2014 tarihli ve 2013/503 Esas, 2014/616 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan neticeten; 1 yıl 1 … 10 gün hapis ve 40,00 TL adlî para cezasına ve eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2. İşbu kararın suça sürüklenen çocuk tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza

Dairesinin, 11.11.2020 tarihli ve 2019/9475 Esas, 2020/14627 Karar sayılı ilâmıyla; 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 5 inci maddelerinde suça sürüklenen çocuk lehine hükümler içeren değişikliklerin yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

3. İstanbul 1. Çocuk Mahkemesinin, 04.11.2021 tarihli ve 2020/657 Esas, 2021/839 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan neticeten; 4 … 13 gün hapis cezasından çevrili 2.660,00 TL ve doğrudan hükmedilen 20,00 TL adlî para cezasına ve eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

4. İşbu kararın suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 14.04.2022 tarihli ve 2022/971 Esas, 2022/7625 Karar sayılı ilâmıyla;
“Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu nazara alınarak suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken karma uygulama yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında ceza belirlenirken önce 7242 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 5/2-b maddesi, sonra TCK’nun 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken uygulama sırasında hataya düşülmesi,
2-…soruşturma aşamasında ihtar yapılmayan suça sürüklenen çocuk hakkında hükümden önce gümrüklenmiş değerin iki katı tutarını ödemesi nedeniyle cezasında 1/2 indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. İstanbul 1. Çocuk Mahkemesinin, 16.06.2022 tarihli ve 2022/307 Esas, 2022/376 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan neticeten; 3 … 10 gün hapis cezasından çevrili 2.000,00 TL ve doğrudan hükmedilen 20,00 TL adlî para cezasına ve eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri; davanın zamanaşımına uğradığına, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesini onuncu fıkrası gereği hüküm kurulması gerektiğine, suçtan doğan zararın giderilmesine rağmen suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, hapis cezasının ertelenmesinin hükmedilen adlî para cezasından daha lehe bir ceza olduğuna ve re’sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. İhbar üzerine yaya alt geçidinde tezgâhının başında sigaraları satışa arz eden suça sürüklenen çocuktan muhtelif markalarda 50 paket kaçak sigaranın ele geçirilerek muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.

2. Suça sürüklenen savunmasında, sigara satmadığını, muhabbet etmek için olay yerinde bulunduğunu, suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin (j) bendinde yer alan suç üstü hâli ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan ” Suçüstü hâlinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hâllerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare veya delil bulunan şüphelileri…eylemin veya durumun niteliğine göre; koruma altına alır, uzaklaştırır ya da yakalar ve gerekli kanuni işlemleri yapar.” hükümleri gereği olay tutanağına göre suça sürüklenen çocuğun tezgahında açıkça satışa arz edilmiş vaziyette bulunan 50 paket kaçak sigaranın ele geçirilmesi, suça sürüklenen çocucğun savunmasının açıkça suçtan kurtulmaya yönelik olması karşısında suça sürüklenen çocuğun eyleminin sübuta erdiği belirlenmekle, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Suça sürüklenen çocuk hakkında 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasına istinaden kamu davası açılmış olup suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırının 6 yıl hapis olmasına göre, dava zamanaşımı süresinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve ikinci fıkrası gereği 10 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, temyiz inceleme tarihinde belirtilen sürenin dolmadığı cihetle, incelemeye konu temyiz sebebi reddedilerek hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

3. Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı eylemin suç tarihinde 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delâletiyle aynı maddenin beşinci ve onuncu fıkraları kapsamında bulunduğu anlaşılmakla uygulanma imkânı bulunmayan 5607 sayılı Kanun’n 3 üncü maddesinin onuncu fıkrasına göre hüküm kurulmasına yönelen temyiz sebebi reddedilerek hükümde bu yönüyle hukuka aykırılığa rastlanmamıştır.

4. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrasının (b) bendinde; “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,” koşulu getirilmiş olmakla, “sabıka kayıtları ve UYAP kayıtlarına göre benzer suçlardan çok sayıda devam eden ve kesinleşmiş dosyalarının bulunması” gerekçesiyle suça sürüklenen çocuk hakkında anılan kurumun uygulanmamış olması kabulü ve takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.

5. 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında suça sürüklenen çocuk hakkındaki kısa süreli hapis cezası zorunlu seçenek yaptırım nedeniyle adlî para cezasına çevrilmiş olup hapis cezasının adlî para cezasından daha lehe olduğuna dair temyiz sebebi reddedilerek hükümde bu yönüyle hukuka ayrılık görülmemiştir.
6. 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci ve 5 inci maddesinin ikinci fıkralarında yapılan düzenlemenin, 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun’da hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun’un 3 üncü

maddesinin onsekizinci fıkrası ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delâletiyle aynı maddenin beşinci, onuncu, yirmiikinci ve anılan Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkraları ayrı ayrı uygulanarak lehe Kanun’un tespiti yerine, 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasına göre belirlenen temel cezayla birlikte 7242 sayılı Kanun ile değiştirilen anılan kanunun 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması netice cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

7. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

8. Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen dava konusu gümrük kaçağı sigaraların tamamının müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin numune alınan sigaraların müsaderesiyle yetinilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (8) numaralı bentte açıklanan nedenle İstanbul 1. Çocuk Mahkemesinin, 16.06.2022 tarihli ve 2022/307 Esas, 2022/376 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan müsadereye ilişkin paragrafta; “Suça konu imha edilen sigaralardan numune olarak alınan sigaraların” ibaresinin çıkarılarak yerine “Suça konu sigaraların” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.