Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/2207 E. 2023/5366 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2207
KARAR NO : 2023/5366
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi.
ŞİKÂYETÇİ : Tarım ve Orman Bakanlığı
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekili, sanık
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî red, kısmî bozma

Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin temyiz isteği yönünden
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın gümrük kaçağı sigara olmasına göre, sanığın eyleminin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçu kapsamında kaldığı, bu suçtan zarar görenin de Gümrük İdaresi olduğu cihetle, Tarım ve Orman Bakanlığının suçtan doğrudan zarar görmediği, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Sanığın temyiz isteği yönünden
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza

Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.11.2014 tarihli ve 2014/195 Esas, 2014/764 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 2 yıl 6 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi gereği müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 02.12.2020 tarihli ve 2019/20463 Esas, 2020/17647 Karar sayılı ilamıyla; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu nedeniyle sair yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2021 tarihli ve 2021/21 Esas, 2021/1037 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları, 7242 sayılı Kanun ile değişik yirmiikinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği hapis cezasından çevrili 6.000,00 TL ve doğrudan verilen 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin temyiz sebebi, davaya katılmalarına karar verilmesine rağmen daha sonra katılma talebinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olması nedeniyle verilen kararı temyiz etme iradesine ilişkindir.

2.Sanığın temyiz sebebi, verilen kararı temyiz etme iradesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın bozma öncesindeki savunmasında, kaçak sigaraları satmak için aldığını ve kamu zararını
gideremeyeceğini beyan ettiği; bozma sonrasında ise, sanığa yazılan talimatın bila ikmal iade olması nedeniyle savunmasının alınamadığı anlaşılmıştır.

2.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

3.Sanıktan ele geçen 115 karton kaçak sigaraya yönelik alınan Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakasına

göre belirlenen gümrüklenmiş değerin Dairemiz yerleşik içtihatlarına göre ” pek hafif değer” aralığında olduğu anlaşılmıştır.

4.Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı anlaşılmakla, mahkemece 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesi uyarınca 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkralarının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı tanındığı anlaşılmıştır.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A.Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın gümrük kaçağı sigara olmasına göre, sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanun kapsamında kaldığı, bu suçtan zarar görenin de Gümrük İdaresi olduğu cihetle, suçtan doğrudan zarar görmeyen şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B.Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2021 tarihli ve 2021/21 Esas, 2021/1037 Karar sayılı kararı ile; olay tutanağı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın elindeki 2 adet plastik bidon ve siyah poşet kontrol edildiğinde toplam 115 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanığın bozma öncesindeki savunmasında, kaçak sigaraları satacağına dair beyanda bulunması ve gümrük kaçağı sigaranın miktar itibarıyla ticari mahiyette olduğu anlaşılmakla, sanığın suça konu kaçak sigarayı ticari amaçla bulundurduğunun kabulü ile mahkumiyet hükmü kurulmasında ve kamu zararını ödememesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Ancak;
1.Bozma sonrasında talimat mahkemesince duruşma gününü bildirir davetiyenin bila ikmal iade olması nedeniyle sanığa etkin pişmanlık ihtaratında bulunulmadığı anlaşılmakla; 7242 Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hazinesine;
a) Soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında,
b) Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan
kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. Bu husus, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye ihtar edilir. Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır.” düzenlemesi karşısında, etkin pişmanlık hükümlerinin kovuşturma aşamasında uygulanmasının mümkün olduğu anlaşılmakla, sanığa eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarı yatırması halinde hakkında 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanabileceği ihtarı yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun

değerlendirilmesi gerekirken, sanığa etkin pişmanlık hükmünün mahiyeti anlatılarak usulüne uygun ihtarat yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,

2.01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin dördüncü ve dokuzuncu fıkraları ve 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile üçüncü ve sekizinci fıkralarındaki değişiklikler göz önüne alındığında, ayrıca onuncu fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A.Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Tarım ve Orman Bakanlığının suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmediği, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı cihetle şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B.Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Dörtyol 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2021 tarihli ve 2021/21 Esas, 2021/1037 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.05.2023 tarihinde karar verildi.