Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/212 E. 2023/5324 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/212
KARAR NO : 2023/5324
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Suşehri Asliye Ceza Mahkemesinin 19.03.2015 tarihli ve 2014/8 Esas, 2015/203 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 … hapis ve 1.640,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, kaçak eşyaların müsaderesine, karar verilmiştir.

2. Anılan kararın sanık ile katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 12.05.2020 tarihli ve 2019/26218 Esas, 2020/3903 Karar sayılı ilâmıyla, 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 5 inci maddelerinde yapılan sanık lehine hükümler içeren değişiklerin yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

3. Suşehri Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2022 tarihli ve 2020/224 Esas, 2022/374 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, aynı Kanun’un üçüncü maddesinin yirmikinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 6.000,00 TL hapisten çevrili ve 20,00 TL doğrudan adlî para cezası ile cezalandırılmasına, kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istekleri, sanık hakkında pek hafif indiriminin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna ve gerekçesiz yapıldığına, hapis cezasının adlî para cezasına çevrilmesinin usûl ve yasaya aykırı olduğuna ve mahkemece resen tespit edilecek diğer hususlardan bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre; Suşehri Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/248 Değişik iş sayılı önleme arama kararına istinaden durdurulan yolcu otobüsünde, sanığın yolcu olduğu ve ona ait bagajda da 590 paket kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2. Sanık savunmasında atılı suçu ikrar etmiştir.

3. Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dosyada mevcuttur.

5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
Olay tutanağı, sanık savunmaları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre suçun sübutuna ve diğer nedenlere yönelik temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;
1. 10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının, yirmiüçüncü fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek; 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin, 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun’da hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ile 5 inci maddesinin ikinci fıkrası ayrı ayrı

uygulanarak lehe kanunun tespiti yerine, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasına göre belirlenen temel cezayla birlikte 7242 sayılı Kanun ile değiştirilen 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,

2. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar, 16.05.2017 tarihli, 2015/7-398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;

Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 04.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin 27.12.2013 olduğu,

Yapılan UYAP sorgulamasında, yine sanık hakkında derdest olan Suşehri Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/27 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 11.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 16.09.2013 olduğu,

Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Suşehri Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2022 tarihli ve 2020/224 Esas, 2022/374 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.05.2023 tarihinde karar verildi.