Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/1538 E. 2023/5246 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1538
KARAR NO : 2023/5246
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Birleşen Dosya Yönünden
1.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2015 tarihli ve 2014/148 Esas, 2015/106 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na (5846 sayılı Kanun) muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrası ve 81 inci maddesinin onüçüncü fıkrası
uyarınca neticeten 8.100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararının sanık ve katılan vekili (vekâlet ücretine hasren) tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 20.09.2021 tarihli ve 2021/10182 Esas, 2021/15551 Karar sayılı kararı ile, Anayasa Mahkemesinin 12.06.2020 tarih ve 2019/74 Esas, 2020/29 Karar sayılı kararı ile, 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin onüçüncü fıkrası hükmünün iptal edilmesi karşısında 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi gereğince sanık hakkında en ağır cezayı gerektiren bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçundan hüküm kurularak sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi ve sanığın benzer eylem nedeniyle başkaca dava dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması zorunluluğu nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli ve 2022/118 Esas, 2022/201 Karar sayılı kararı ile mevcut dava dosyasının aynı mahkemenin 2021/1068 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

B. Asıl Dava Dosyası Yönünden
1.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2014/438 Esas, 2015/120 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 6.080,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 20.09.2021 tarihli ve 2021/10175 Esas, 2021/10227 Karar sayılı kararı ile, Anayasa Mahkemesinin 12.06.2020 tarih ve 2019/74 Esas, 2020/29 Karar sayılı kararı ile 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin onüçüncü fıkrası hükmünün iptal edilmesi karşısında 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi gereğince sanık hakkında en ağır cezayı gerektiren bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçundan hüküm kurularak sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi ve sanığın benzer eylem nedeniyle başkaca dava dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla sanık hakkın 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması zorunluluğu nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2022 tarihli ve 2021/1068 Esas, 2022/1142 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 81 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 3 yıl 1 … 15 gün hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın üzerine atılı suçu işlemediği halde mahkûmiyetine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Birleşen dosyada, sanığa ait iş yerinde Didim Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/242 Değişik İş sayılı
arama kararı gereğince yapılan aramada satıma sunulmak üzere ele geçirilen kitaplardan 30 adet kitabın bandrolsüz olduğu, 12 adet kitabın orjinal basım olmadığı, 3 adet kitabın sahte bandrol taşıdıkları; asıl dosyada ise Didim Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/365 Değişik iş sayılı arama kararına istinaden yapılan aramada ele geçen kitaplardan, 11 adet kitabın orijinal basım olmadığı, 3 adet kitabın sahte bandrol taşıdığı ve orjinal nitelikte olmadıkları, 11 adet kitabın bandrolsüz ve orjinal nitelikte oldukları, 6 adet kitabın ise bandrolsüz ve orjinal nitelikte kitap olmadıkları tespit edilmiştir.

2.Hak sahipleri tarafından, hak sahipliğini ispatlamaya yönelik hukuken geçerli belgelerin yasal süresi içerisinde dosyaya sunulduğu görülmüştür.

3.Ele geçirilen kitaplar hakkında düzenlenen bilirkişi raporları dosya arasına alınmıştır.

4.Sanık aşamalardaki savunmalarında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek kitapların bir kısmını yayın evlerinden bir kısmını ise ikinci el olarak aldığını, bandrolsüz olmadıklarını beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2.Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2022 tarihli ve 2021/1068 Esas, 2022/1142 Karar sayılı kararında, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen birleşen dosyada katılan vekilinin temyiz başvurusunun vekâlet ücretine hasredilmesi, asıl dosyada ise yalnızca sanık tarafından hükmün temyiz edilmiş olması karşısında, temyiz başvurusu üzerine bozma kararı verilen evvelki hükümlerde sanık hakkında hükmolunan 6.080,00 TL adlî para cezası ile 8.100,00 TL adlî para cezasının 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince sanık lehine cezada kazanılmış hak oluşturduğunun gözetilmemesi ve suça konu eşyaların 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesi yerine aynı maddenin birinci fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenle Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.10.2022 tarihli ve 2021/1068 Esas, 2022/1142 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının mahkûmiyete ilişkin (5) numaralı bendinden sonra gelmek üzere, “bozma kararı verilen evvelki hükümlerde sanık hakkında hükmolunan 6.080,00 TL adlî para cezası ile 8.100,00 TL adlî para cezasının 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası gereğince sanık lehine cezada kazanılmış hak oluşturduğunun gözetilerek infazın 6.080,00 TL adlî para cezası ile 8.100,00 TL adlî para cezası üzerinden yapılmasına” ibaresinin eklenmesi müsadereye ilişkin (8) numaralı bendindeki “54/1” ibaresi çıkartılarak yerine “54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.05.2023 tarihinde karar verildi.