Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/152 E. 2023/5080 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/152
KARAR NO : 2023/5080
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanık
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2014 tarihli ve 2014/269 Esas, 2014/403 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası

gereğince 2 yıl 6 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına ve suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca müsaderesine karar verilmiştir.

2. Anılan kararın katılan temsilcisi tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 24.06.2020 tarihli ve 2019/14860 Esas, 2020/8283 Karar sayılı ilâmıyla; nakil aracı hakkında müsadere davası bulunması durumunda, aracın müsaderesi ya da iadesi hususunda mahallinde her zaman karar verilmesinin mümkün gürüldüğü, iddianamede, nakil aracının müsaderesi konusunda herhangi bir talep bulunmadığı gibi, yerel mahkemece de mahkumiyet hükmü ile birlikte bu hususta verilmiş bir karar bulunmadığından, nakil aracının müsaderesine yönelik katılan temsilcisinin temyizi hususunda karar verilmesine yer olmadığına ve 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 61 ve 62 nci maddeleriyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 ve 5 inci maddelerinde yapılan değişikliklerin, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş sanık lehine olması nedeniyle sair yönleri incelenmeden bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma sonrasında yapılan yargılama uyarınca, Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.03.2021 tarihli ve 2020/1391 Esas, 2021/648 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmibirinci fıkrası yollamasıyla birinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’ un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hapis cezasından çevrilen 6.000,00 TL adlî para cezası ve doğrudan hükmolunan 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz sebepleri; kaçak eşyanın değerinin pek hafif kabul edilmesi ile sanık hakkında hükmolunan cezada indirime gidilmesinin hatalı olduğuna, eşyanın değerinin pek hafif olması nedeni ile cezanın artırılması gerektiğine, nakil aracı bakımından müsadere şartlarının gerçekleşmiş olması nedeni ile aracın ya da kasko bedeli kadar değerin müsadere edilmesi gerektiğine, belirtilen ve re’sen tespit edilecek nedenler ile kararın bozulması talebine ilişkindir.

2.Sanığın temyiz sebepleri; mahkumiyet kararının usul ve kanuna aykırı olduğuna, açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenler ile kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, sevk ve idaresinde olan araç ile Irak Ülkesi’nden Ülkemize giriş yapmak üzere Habur Gümrük sahasına gelmesi üzerine araçta yapılan aramada, aracın yan döşemeleri ve alt kısmında buluna boşluklar ile sanığın kişisel eşyaları arasına gizlenmiş vaziyette toplam 391 paket gümrük kaçağı sigaranın ele geçtiği anlaşılmıştır.

2.Sanık kovuşturma aşamasında alınan savunmalarında, o anki stres nedeni ile soruşturma aşamasında alınan beyanını okumadan imzaladığını, sigaraları gizlediğini ya da satmak amacı ile getirdiğini söylemediğini, sigaraları ileri tarihte olacak düğünde misafirlere ikram etmek için getirdiğini beyan ettiği görülmüştür.

3. Sanığa soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmadığı anlaşılmış, bozma sonrasında ise suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hazinesine ödediği takdirde cezada yapılacak indirimin “yarı oranında” olacağının bildirilmesi gerekirken,1/3 oranında indirim yapılacağının belirtildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
İddianame ile nakil aracının müsaderesi talep edilmediği gibi mahkeme tarafından nakil aracının müsaderesi ya da iadesi bakımından herhangi bir karar da verilmediği anlaşılmakla Gümrük İdaresi vekilinin nakil aracına yönelik temyiz talebi inceleme dışı bırakılmıştır.
Arama tutanağının kapsam ve içeriği, ele geçen sigaraların miktarı ve sanığın aşamalarda tespit edilen savunmaları uyarınca, aşağıda yer alan hukuka aykırılık nedenleri dışındaki temyiz sebepleri reddedilmiştir.
Ancak;
Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’ un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ”…Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz…” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’ un 62 nci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’ un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Kanun’ un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında ”…Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır…” düzenlemesinin getirildiği cihetle, soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanık hakkında, mahkemece suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hazinesine ödediği takdirde cezada yapılacak indirimin “yarı oranında” olacağının bildirilmesi gerekirken, indirim oranının 1/3 olarak gösterilmesi sureti ile sanığın yanıltılması,

Kabule göre ise;
28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişiklikten önce işlenen suçlarla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi gereğince verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceğinden; sanığa, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarların kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde aynı maddenin dokuzuncu fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarların kamu zararı olduğunun bildirilmesi gerektiği gözetilmeden ve yasal olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümününde açıklanan nedenlerle Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.03.2021 tarihli ve 2020/1391 Esas, 2021/648 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.