Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/1127 E. 2023/5939 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1127
KARAR NO : 2023/5939
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/1796 E., 2022/125 K.
SUÇ : 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Düşme, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. GEREKÇE
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun Ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince 8 yıllık olağan, aynı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlem olan 26.11.2015 tarihli mahkûmiyet kararına göre hüküm tarihinde zamanaşımı süresinin

dolmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verildiği, ancak sanık hakkında 16.02.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 16.03.2011 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde sanığın 06.08.2011 tarihinde kasten suç işlemesi üzerine hükmün açıklandığı, buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 16.03.2011 tarihi ile denetim süresi içerisinde işlenen suç tarihi olan 06.08.2011 tarihine kadar zamanaşımının durduğu süre düşüldükten sonra, temyiz incelemesine konu suç tarihi olan 30.11.2010 tarihi itibarıyla 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin temyiz inceleme gününde gerçekleşmiş olduğu ve suça konu akaryakıtın gümrük kaçağı olduğunun anlaşılması nedeniyle müsaderesine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

II. KARAR
Zamanaşımı süresini kesen son işlem olan 26.11.2015 tarihli mahkûmiyet kararına göre hüküm tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi Kanun’a aykırı olup,

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.01.2022 tarihli ve 2021/1796 Esas, 2022/125 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, ancak sanık hakkında 16.02.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 16.03.2011 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde sanığın 06.08.2011 tarihinde suç işlemesi üzerine hükmün açıklandığı, buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 16.03.2011 tarihi ile denetim süresi içerisinde işlenen suç tarihi olan 06.08.2011 tarihine kadar zamanaşımının durduğu süre düşüldükten sonra, temyiz incelemesine konu suç tarihi olan 30.11.2010 tarihi itibarıyla temyiz inceleme gününde 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve aynı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi gerçekleşmiş bulunduğundan ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE, suça konu kaçak akaryakıtın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca MÜSADERESİNE, sanığın etkin pişmanlık kapsamında ödemiş olduğu 1.796,00 TL’nin talep halinde sanığa İADESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.06.2023 tarihinde karar verildi.