Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/8586 E. 2022/19406 K. 28.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8586
KARAR NO : 2022/19406
KARAR TARİHİ : 28.12.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, kaçak eşyanın imhası

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Müşteki Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçtan doğrudan zarar görmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun hükmü temyiz hakkı olmadığından, müşteki Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanıklar …, … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanık …’e yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle öğrenme üzerine temyiz isteği süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, sanık …’ın ticari amaçla gönderdiği sanık …’in teslim aldığı kargo kolisinde yapılan aramada 95 paket kaçak sigaranın ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanıkların savunmaları, ele geçen sigaranın miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında, sanıkların kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar …, … ve …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III- Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;

Dosya kapsamına göre, Söke Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/4524 sayılı soruşturması kapsamında sanık … hakkında verilen iletişimin tespiti kararları uyarınca soruşturmanın devam ettiği sırada 21.01.2014 tarihinde Şahin Birdal’ın sürücüsü, Abdi İnanberi’nin içinde yolcu olarak bulunduğu araçta kolluk görevlilerince yapılan aramada ele geçen toplam 3500 paket gümrük kaçağı sigara ile ilgili olarak tape kayıtları uyarınca sanık … hakkında da dava açıldığı cihetle; sanığın aşamalardaki istikrarlı beyanlarında olayla ilgisinin olmadığını, suçlamayı ve görüşmeleri kabul etmediğini beyan ettiği, Şahin Birdal ve Abdi İnanberi hakkında Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/120 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 21.11.2014 tarihli ve 2014/120 Esas, 2014/286 Karar sayılı karar ile mahkumiyet kararı verildiği ve bu mahkumiyet kararlarının sanıkların temyizi üzerine Dairemiz tarafından bugün incelenerek usulsüz arama sebebiyle beraat hükmü verildiği anlaşılmakla , mevcut durum karşısında, sanık …’ın mahkumiyetine yeter delil bulunmadığı anlaşıldığından hakkında beraat hükmü kurulması gerekmesi,
Yasaya aykırı, sanık … müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III- Sanıklar … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık … ile sanık … müdafinin temyiz istemlerinin incelenmesinde ise ;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/23. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3. maddesinin 22. fıkrasının “23 üncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/23. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı dikkate alınarak,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi ile 6545, 7242 ve 7423 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/23 ve 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)TCK’nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,

Kabule göre de,
Sanık … açısından; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihlerinin 04.10.2013-12/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin 18.09.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/515 Esas sırasında halen derdest olan dosyada suç tarihinin 14.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 22.09.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı,sanık … müdafi ile sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.