Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/5751 E. 2023/1555 K. 23.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5751
KARAR NO : 2023/1555
KARAR TARİHİ : 23.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, erteleme, kaçak eşyanın müsaderesi

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Mahkemenin 26/01/2011 tarihli 2009/123 Esas – 2011/2 Karar sayılı hükmünün sanık …’a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve sanık tarafından temyiz edilmediği gibi aleyhe temyiz de bulunmadığı, sanık hakkındaki hükmün kesinleştiği cihetle; Mahkemece, incelemeye konu yargılamada hakkında yeniden hüküm kurulmasının hukuki değerden yoksun bulunduğu gözetilerek sanıklar …, … ve … hakkındaki hükümlerin temyizinin incelenmesinde;
Suça konu kaçak eşyanın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun kapsamında kalacağı, 15/12/2008 tarihli olay tutanağına göre sanıkların, hudut komutanlığı tarafından yapılan gözetleme faaliyeti sırasında, İran sınırından beraberlerindeki kaçak eşyalar ve bunların taşınmasında kullanılan atlarla yurda yasa dışı giriş yaparken yakalandıklarının anlaşılması karşısında, sanıklara atılı eylemin kül halinde 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/1-2. cümlesi kapsamında kaldığı, her bir sanığın, dosya kapsamında aksine bir delil de bulunmadığından kendi taşıdıkları kaçak eşya miktarı ile sorumlu tutulabilecekleri, bu haliyle eylemlerinin münferit kaçakçılık suçu kapsamında kaldığı, sanıkların bahse konu eylemlerinin suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/10. maddesinde düzenlendiği cihetle;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıkların 5607 sayılı Kanun’un 3/1-2. cümle kapsamındaki eylemlerinin, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/10. maddesindeki cezanın miktarına göre, tabi olduğu 5237 saylı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre zamanaşımı hususunun belirlenmesinin gerektiği, buna göre; suç tarihi olan 15/12/2008 tarihinden itibaren anılan maddelerde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık … ile katılan … İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde
öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar …, … ve … hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4. ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, ele geçen kaçak akaryakıtın 5607 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi delaletiyle 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE, suçun işlenmesinde kullanılan nakil vasıtası atların satış bedellerinin hak sahiplerine İADESİNE, 23/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.