Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/5688 E. 2022/12894 K. 28.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5688
KARAR NO : 2022/12894
KARAR TARİHİ : 28.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, uyarlama yargılaması yapıldığından bahisle gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Eylemin, üç kişiden fazla kişi tarafından işlendiği kabul edildiği halde 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesinin tartışılmaması,
2-Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesinin TCK’nun 62/1. maddesi yerine 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-Sanık … açısından; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 29.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin 26.03.2014 olduğu,
UYAP üzerinden yapılan kontrolde, sanığın yargılanmasının devam ettiği Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/824 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 02.10.2013 iddianame düzenleme tarihinin ise 21.03.2014 olduğu,
UYAP üzerinden yapılan kontrolde, Pasinler Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/82 Esas, 2014/335 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 15.12.2013 iddianame düzenleme tarihinin ise 30. 01.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-İddianame ile müsaderesi talep edilmeyen ancak trafik sicili üzerine şerh konulan suçta kullanılan …. plaka sayılı nakil aracı ile ilgili olarak hükümle birlikte trafik sicilindeki şerhin de kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, … ve sanık … müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.