Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/5201 E. 2022/12391 K. 22.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/5201
KARAR NO : 2022/12391
KARAR TARİHİ : 22.09.2022

1072 sayılı Rulet, Tilt ve Benzeri Oyun Alet ve Makineleri Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan sanık …’ın, anılan Kanun’un 1. maddesi yollamasıyla 2. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 1.660,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetime tâbi tutulmasına dair Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2015/282 esas, 2015/740 sayılı kararının 21/12/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 20/12/2017 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanması ile sanığın, 1072 sayılı Kanun’un 1. maddesi yollamasıyla 2. maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 1.660,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2021 tarihli ve 2021/130 esas, 2021/560 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 13.05.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2022 tarihli ve KYB. 2022-74108 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; Mahkemesince sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 228/1. maddesi uyarınca kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçunun yanı sıra 1072 sayılı Kanun’un 2/1. maddesi uyarınca da mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de, Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 04/12/2018 tarihli ve 2018/2784 esas, 2018/12782 karar sayılı ilâmında açıklandığı üzere; sanığın 1072 sayılı Kanun’un 2/1. maddesi uyarınca mahkûmiyetine karar verilebilmesi için tombala makinesinin maliki, zilyedi ya da işleteni olması gerektiği, dosya kapsamına göre, kumar makinesini işleten kişinin inceleme dışı sanık Hakkı Karabulut olduğu, sanığın ise ücret karşılığı iş yerinde çalıştığı, bu nedenle sanık …’ın, suç eşyalarının bulunduğu iş yerinde bulunuş amacı ve faaliyetlerinin sadece kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçuna ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında, ayrıca 1072 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan da mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Her ne kadar kanun yararına bozma istemine konu karar ile sanık hakkındaki, daha önce açıklanması geri bırakılan hüküm, sanığın denetim süresinde yeniden suç işlediği gerekçesiyle açıklanmış ise de; dosyanın tetkikinde, sanığın yokluğunda verilen Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.11.2015 tarih, 2015/282 Esas – 2015/740 Karar sayılı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın sanığa 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak tebliğ mazbatasında 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesinde öngörülen usule göre, muhatabın adreste bulunmama nedeni ile bilgi alınan ve haber verilen komşunun ismine yer verilmediği gibi komşunun imzası ya da imzadan imtina ettiğine dair bir şerh de bulunmadığı, bu hali ile tebligatın 7201 sayılı Kanun’un 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olduğu ve yokluğunda verilen kararın sanığa usulüne uygun şeklide tebliğ edilmediği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresinin başlamadığı cihetle, denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği gerekçesiyle daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı,
Hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunup bulunulmayacağının değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.