YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3598
KARAR NO : 2022/12606
KARAR TARİHİ : 26.09.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- a) 5271 sayılı CMK’nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi …’nın suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek şikayetçi … vekilinin nakil aracının iadesi kararına yönelik temyizine göre yapılan incelemede;
Suçta kullanılan nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen, trafik sicilinde yer alan tedbirin kaldırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, şikayetçi … vekilinin temyiz itirazları, bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nun 322. maddesi uyarınca;
Hüküm fıkrasında nakil aracının iadesine ilişkin bentte yer alan “sahibine iadesine” ifadesinden önce gelmek üzere “nakil aracının trafik kaydı üzerine konulan şerhin kaldırılmak suretiyle” ifadesinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
b) Şikayetçi … vekilinin sanıklar … ve … hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Dairemizin 07/09/2020 tarih, 2017/14157 Esas, 2020/11621 Karar sayılı ilamında belirtilen “Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,” şeklindeki bozma kararının gereği yerine getirilmeden; hükmün gerekçe kısmında 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile somut olayda uygulama yeri bulunmayan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesi ve 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasaya 7242 sayılı Yasa ile eklenen 3/22 maddesinin 2. fıkrasınının tatbik edildiği belirtilerek yazılı şekilde karma uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, şikayetçi … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.