YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3496
KARAR NO : 2022/9950
KARAR TARİHİ : 23.05.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanıklar hakkında suç tarihi 11.01.2014 olan eyleme yönelik 14.01.2014 tarihli iddianame ile hukuki kesintinin gerçekleştiği gözetilerek, bu tarihten sonra işlenen 23.02.2014 ve 07.05.2014 tarihli eylemlerin TCK’nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmeyeceği anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 07.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin 07.05.2014 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında halen Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2022/663 Esas sırasında derdest olan dosyasında suç tarihinin 11.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin 14.01.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre ise;
1.Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla aynı Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son, 3/22 ve 5/2. maddeleri kapsamında hükümlerin birlikte ele alınıp, 5237 sayılı TCK.nun 7/2. maddesi uyarınca önceki ve sonraki yasaların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Sanıklar hakkında hem adli para cezası, hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK’nun 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanamayacağı halde tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanıkların cezasının TCK’nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
3. Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma … bulunmayan … Bakanlığının davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
4.Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan … İdaresi adına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5.Malen sorumlu …’nin nakil aracını suç tarihinden önce sanık …’e haricen sattığı, bu nedenle aracın fiili kullanıcısının sanık … olduğu anlaşılmakla, ele geçen kaçak sigaraların tür ve miktarı dikkate alındığında eşyanın naklinin, bu aracın kullanılmasını gerekli kıldığı, ayrıca dava konusu eşya ve nakil vasıtasının değerleri dikkate alındığında nakil vasıtasının müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle TCK’nun 54/3. maddesi uyarınca hakkaniyete de aykırı olmadığı anlaşılmakla, nakil vasıtası aracın müsaderesi yerine yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … İdaresi adına Hazine vekili ile sanıklar … ve …’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.