Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/3411 E. 2023/740 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3411
KARAR NO : 2023/740
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

A-KARAR UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE DAİR BAŞVURU

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 07/12/2021 tarihli ve 2021/61 Esas-Karar sayılı kararı ile çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçu yönünden yargılama aşamasında şikayete konu alacağın temlik edilmesi halinde, temlik alanın şikayet hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin farklı yer bölge adliye mahkemeleri ceza daireleri arasında çıkan içtihat farklılığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 19. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verildiği,

B- KARAR UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE KONU KARARLAR

-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 2018/4098 Esas 2019/3237 Karar sayılı,
-Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 2018/3879 Esas 2019/734 Karar sayılı,
-Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 2019/1159 Esas 2019/1593 Karar sayılı,
ilâmları ile icra iflas sisteminde alacaklı ile şikayet hakkının bir bütün olduğu, şikâyet hakkının şahsa bütün olarak bağlı haklardan olduğu ve bu nedenle devredilemeyeceği, şikâyet hakkının meşru yetkili hamile ait olduğu, varlık yönetim şirketinin çeki elinde bulunduran hamil ve ciranta sıfatının bulunmadığı, yargılama devam ederken alacağın temliki yolu ile alacağa ilişkin hakları hukuki haklar yönünden devralacağı, cezai anlamda şikâyet hakkını devralamayacağı görüşünün,
Buna karşılık;
-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 2019/7539 Esas 2020/3738 Karar sayılı ilâmı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143/7 maddesinde kanuni düzenleme yapıldığı, varlık şirketlerinin alacağı devraldıktan sonra kanun gereği müdahil sıfatını kazandıkları, kanun hükmünden ötürü varlık şirketinin şikayet hakkının bulunduğu görüşünün benimsendiği,

C-KARAR UYUŞMAZLIĞI HAKKINDA YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ GÖRÜŞÜ VE TALEBİ

5411 sayılı Kanunun 143/7. maddesinde özellikle ve açıklıkla “…takibi şikayete bağlı suçlar dahil olmak üzere açılmış veya açılacak her türlü ceza davalarında, alacağın devralındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten itibaren, suçtan zarar gören olarak, varlık yönetim şirketi kendiliğinden müdahil sıfatını kazanır.” düzenlemesinin bulunduğu, bu kanuni düzenleme karşısında ihtilafın varlık şirketinin çeke bağlı husumetli alacağı devralmakla ceza davalarına da katılma ve şikayet hakkını sürdürme hakkının mevcudiyetini kabul etmek gerektiğinin kabulüyle uyuşmazlığın giderilmesi gerektiği kanaatine varıldığı,

D-KARAR UYUŞMAZLIĞI İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER

Karar uyuşmazlığının giderilmesi istemine konu sorun ile ilintili mevzuatımızdaki düzenlemelerin aşağıdaki şekilde olduğu;

5941 sayılı Çek Kanunu’nun ilgili hükümleri;

Madde 5 – (1) (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(1) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.

2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun ilgili hükümleri;

Madde 347 – (1) Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.

Madde 349 – (1) Şikâyet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikâyetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.

(6) Şikâyetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikâyet hakkı düşer.

Madde 354 – (1) Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikâyete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun ilgili hükümleri;

Madde 143 — (1) Bankalar ve Fon dâhil diğer malî kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacıyla, kuruluş ve faaliyet esasları Kurul tarafından belirlenen varlık yönetim şirketleri de kurulabilir. Varlık yönetim şirketleri alacaklarının tahsili ve alacakların ve/veya diğer varlıkların yeniden yapılandırılması kapsamında alacak tahsili amacıyla edindiği gayrimenkul veya sair mal, hak ve varlıkların işletilmesi, kiralanması ve bunlara

yatırım yapılması ve yine alacaklarını tahsil etmek amacıyla borçlularına ilâve finansman sağlamak veya sermayelerine iştirak etmek dâhil olmak üzere her türlü faaliyeti gerçekleştirmeye yetkilidir.

(7) Varlık yönetim şirketi tarafından, bu borçların, taahhütlerin yüklenilmesi veya alacakların, varlıkların devralınması hâlinde, bu borç, taahhüt, alacak ve varlıklarla ilgili olarak, takibi şikâyete bağlı suçlar dahil olmak üzere açılmış veya açılacak her türlü ceza davalarında, alacağın devralındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten itibaren, suçtan zarar gören olarak, varlık yönetim şirketi kendiliğinden müdahil sıfatını kazanır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri;

Madde 1- (1) Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgüllüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.

Madde 5- (1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.

Madde 73- (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.

(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.

(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini aynca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümleri;

Madde 1 – (1) Bu Kanun, ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenler.

Madde 237 – (1) Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.

E- İNCELEME, DEĞERLENDİRME, GEREKÇE VE SONUÇ

Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Daireleri arasında çıkan karar uyuşmazlığının özü, 5941 sayılı Çek Kanun’un 5/1. maddesinde düzenlenen, çekle ilgili “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun yargılaması sırasında, bir varlık yönetimi şirketinin alacağı temlik alması halinde şikâyetçi sıfatını kazanıp 5941 sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde yetkili hamile tanınan ve 2004 sayılı İİK’nın 347 ve müteakip maddeleri uyarınca şikâyetçiye tanınan hak ve yükümlülükleri yerine getirip getiremeyeceğine ilişkin olduğu,

Meselenin çözümü için şikâyet müessesesinin mevzuatımızda nasıl düzenlendiğinin ele alınmasının gerektiği, bu çerçevede ceza yargılaması yönünden genel kanunlar niteliğindeki 5237 sayılı TCK’nin 73. ve 5271 sayılı CMK’nin 237/1. maddelerindeki düzenlemelere bakıldığında şikâyetin suçun mağduruna veya suçtan zarar gören kişilere tanınmış bir hak ve yetki olduğunun anlaşıldığı, 5941 sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde ise çek ile ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu yönünden şikâyet hakkının yetkili hamile ait olduğu,

Kural olarak, şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup devri mümkün olmayıp, yukarıda alıntılanan mevzuat hükümlerinde de açıkça şikâyet hakkının belirli bir kişiye özgülendiği görülmekle birlikte, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun varlık yönetim şirketlerini düzenleyen 143. maddesinde yedinci fıkrada şikâyet hakkının devredilemeyeceği kuralına kanun ile bir istisna getirildiği, zira anılan düzenlemede açıkça alacağı temlik alan varlık yönetim şirketinin artık suçtan zarar gören sıfatını kazanacağının düzenlendiğini, bu sıfatının yasal sonucu olarak da mevzuatımızda suçtan zarar görene tanınan hakları kullanabileceğinin kabulünün zorunlu olduğu,

Yukandaki açıklama ve düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 5237 sayılı TCK’nin 73. maddesinin dördüncü ve yedinci fıkraları ile şikâyet hakkının suçtan zarar görene ait olduğunun düzenlendiği, yine 5271 sayılı CMK’nin 237/1. maddesinde de suçtan zarar görenin şikâyetçi olma ve kamu davasına katılma hakkının bulunduğunun vurgulandığı, 5411 sayılı Kanun’un 143/7. maddesinde de alacağı temlik alan varlık yönetim şirketinin bu tarihten itibaren suçtan zarar gören sıfatını kazanacağının düzenlendiği, dolayısıyla suçtan zarar görene tanınan şikâyet ve kamu davasına katılma haklarını da kullanabileceği, sonuç olarak, çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun yargılaması sırasında alacağı temlik alan varlık yönetim şirketinin şikâyet hakkını kullanabileceğine 24/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.