Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/3360 E. 2022/12145 K. 20.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3360
KARAR NO : 2022/12145
KARAR TARİHİ : 20.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet, mühür bozma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında her iki suç yönüyle hükümlülük, erteleme; müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanıklar hakkında mühür bozma suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık … müdafiinin ve sanık …’ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların işlettiği petrol istasyonunda 05.10.2013 tarihinde yapılan denetimde kaçak akaryakıt ele geçirilmesi nedeniyle akaryakıt tankları ve satış pompalarının mühürlendiği belirtilerek 28.12.2013 tarihli denetimde mühürlerin bozulması nedeniyle sanıkların mühür bozma suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; dosyada 05.10.2013 tarihli mühürleme tutanağının bulunmaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; tutanak aslı veya onaylı suretinin getirtilip dosya içerisine konulması, mühürleme tutanağını düzenleyen tutanak mümzilerinin dinlenmesi ile usulüne uygun fiilen mühürleme işleminin yapılıp yapılmadığının kesin olarak tespitinden sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre, sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin ve sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Sanıklar hakkında 5607 Sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık … müdafiinin ve sanık …’ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların işlettiği petrol istasyonunda 05.10.2013 tarihinde yapılan denetimde kaçak akaryakıt ele geçirilmesi nedeniyle akaryakıt tankları ve satış pompalarının mühürlendiği belirtilerek 28.12.2013 tarihli denetimde mühürlerin bozulması nedeniyle sanıklar hakkında mühür bozma ve kaçakçılık suçlarından dava açılmış ise de; dosyanın fiziki içeriği ve UYAP incelemesinde 28.12.2013 tarihli denetimde mühürlerin bozulmasının tespitine ilişkin tutanak dışında, 05.10.2013 tarihinde yapılan denetimde kaçak akaryakıt ele geçirilmesine ilişkin tutanak ve soruşturma evrakının dosya içerisinde bulunmadığı, ele geçen akaryakıt miktarı belirli olmadığı gibi, kaçak akaryakıtın istasyondan ne şekilde ele geçtiği, gizli tank ya da tertibat olup olmadığının belirli olmadığı, dosya içerisinde farklı tarihlerde alınmış numunelere ilişkin çok sayıda analiz raporu bulunduğu, bu raporların dosya ile ilgisinin tespit edilememesi karşısında 05.10.2013
tarihinde istasyondan ele geçen kaçak akaryakıta ilişkin tutanak aslı veya onaylı suretinin ve soruşturma evrakının getirtilip dosya içerisine konulması, tutanağını düzenleyen tutanak
mümzilerinin dinlenmesi ile UYAP kayıtlarında sanıklar hakkında mühür bozma ve kaçakçılık suçlarından açılmış başka davalar olduğu da gözetilerek, bu dosyaların celp edilerek incelenmesi ve mükerrer dava ve zincirleme suç yönüyle değerlendirmenin yapılmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre, sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre ise;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5 madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra, 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dava konusu kaçak eşya hakkında Gümrük İdaresine KEMT varakası düzenlettirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Dosyada KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanıklar hakkında zararın giderilmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin ve sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.