Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/17468 E. 2023/5173 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/17468
KARAR NO : 2023/5173
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Hermes International, Louis Vuitton Malletier
SUÇ : 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, hükümde yasa yolu gösterilirken 7 gün olan temyiz süresinin 15 gün olarak gösterilmesi suretiyle tarafların yanıltıldığı, bu nedenle sanığın temyiz talebinin 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 10.12.2015 tarihli ve 2015/104 Esas, 2015/505 Karar sayılı kararı ile sanığın marka hakkına tecavüz suçundan (mülga) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı
Kanun) 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca erteli 1 yıl 15 gün hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin, 22.04.2021 tarihli ve 2020/3349 Esas, 2021/4770 Karar sayılı ilâmıyla;
“… uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğundan,
Kabule göre de;
Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 12.10.2021 tarihli ve 2021/172 Esas, 2021/275 Karar sayılı kararı ile sanığın marka hakkına tecavüz suçundan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca erteli 1 yıl 15 gün hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Katılanlar vekili 28.01.2015 havale tarihli şikâyet dilekçesi ile Çanta Dünya isimli iş yerinde hak sahibi oldukları tescilli markalı ürünlerin, marka haklarına tecavüz edilerek satışa arz edildiği iddiası ve arama – el koyma tedbirlerinin uygulanması talebi ile şikâyetçi olmuştur.

2.İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28.01.2015 tarihli ve 2015/626 Değişik İş sayılı kararı doğrultusunda, ilgili iş yerinde 30.01.2015 tarihinde yapılan aramada; askıda satışa arz edilmiş halde toplam 19 adet çanta bulunarak el konulmuştur.

3.Dosyada mevcut 15.08.2015 tarihli bilirkişi raporunda; suça konu ürünler ile orijinal ürünler karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve suça konu ürünlerin orijinal olmayıp, tescilli markanın iktibas yolu ile taklit edilerek kullanıldığına, aldatıcı özelliklere sahip olduklarına ve sıradan tüketiciler tarafından orijinallerinden ayırt edilemeyeceğine, eylemin marka hakkına tecavüz sayılan fiiller kapsamında olduğuna dair görüş bildirilmiştir.

4.Sanık savunmalarında; suça konu çantaları bir seyyar satıcıdan alıp iş yerindeki tezgâha koyduğunu, bu çantaların taklit olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek taraflar arasında uzlaştırma girişiminde bulunulduğu, ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca tanzim olunan, 2021/8967 sayılı uzlaştırıcı
raporuna göre uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
Dosyada mevcut tüm bilgi ve belgeler ile 15.08.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre; sanığın iş yerinde ele geçirilen ürünlerin taklit markalı oldukları ve bu ürünlerin satışa arz edildiği hususunda şüphe yoktur. Satışa arz edilen taklit markalı ürünlerin bizatihi suçun konusunu oluşturması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müsadere edilmesi gerekecektir.
Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, suça konu taklit markalı ürünlerin 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 12.10.2021 tarihli ve 2021/172 Esas, 2021/275 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan müsadereye ilişkin paragrafa; “TCK 54/1” ibaresinin çıkartılarak yerine “TCK 54/4” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.