Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/17388 E. 2023/760 K. 25.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/17388
KARAR NO : 2023/760
KARAR TARİHİ : 25.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
ASIL KARAR TARİHİ : 26.02.2015
EK KARAR TARİHİ : 15.04.2015
SAYISI : 2013/657 E., 2015/568 K.
MALEN SORUMLU : …

SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
ASIL KARAR : Mahkûmiyet, suça konu eşyaların ve nakil aracının müsaderesi
EK KARAR : Temyiz talebinin kabule şayan olmamasından dolayı reddi
ASIL KARARI TEMYİZ EDEN : Sanık … müdafii, sanık …
EK KARARI TEMYİZ EDEN : Sanık …
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ek karar onama, asıl karar bozma

Sanıklar hakkında Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli, 2013/657 Esas, 2015/568 Karar sayılı kaçakçılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik olarak sanık …

Akkaya müdafii ve sanık …’in temyiz isteğinde bulundukları, sanık …’in anılan asıl karara yönelik temyiz isteği yönünden Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2015 tarihli, 2013/657 Esas, 2015/568 Karar sayılı ek kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 296 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz isteminin süreden reddine karar verildiği, ek kararın da sanık … tarafından temyiz edildiği saptanmıştır.

Sanıklar hakkında kurulan asıl karar ve ek kararın karar tarihleri itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihlerinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği sanık … müdafiinin asıl karara yönelik, sanık …’in ek karara yönelik temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli, 2013/657 Esas, 2015/568 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında (kaçakçılık) suçundan, 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesi, 58 inci maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, eşya ve nakil aracı müsaderesi ile sanık … yönüyle ayrıca mükerirlere özgü infaz rejimine karar verilmiştir.

2.Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2015 tarihli, 2013/657 Esas, 2015/568 Karar sayılı ek kararı ile sanık …’in temyiz başvurusunun, 1412 sayılı Kanun’un 315 inci maddesinin birinci fıkrası gereği “temyiz talebinin kabule şayan olmamasından dolayı reddine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık … Müdafiinin Asıl Karara Yönelik Temyiz Sebebi;
Sanık … hakkında verilen kararın bozulması isteminden ibarettir.

B. Sanık …’in Ek Karara Yönelik Temyiz Sebebi
Asıl kararı bizzat tebliğ aldığı tarihte kanser hastası olan babasının tedavisi için Ankara iline gittiği ve Ankara ilinde yaklaşık 1 ay kalması nedeniyle hükmü Kırıkhan’a dönüşte temyiz edebildiğine, kaçak motorini çiftçilikte kullanmak için aldığına, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiğine ilişkindir

III. OLAY VE OLGULAR
1.24.06.2013 tarihinde saat 01.00 sıralarında kolluk görevlilerince yürütülen kaçakçılıkla mücadele çalışmaları kapsamında Kırıkhan ilçesinde yapılan yol kontrolünde durdurulan sanıklardan Mehmet

Akkaya’nın sevk ve idaresindeki, diğer sanık …’in yolcusu bulunduğu malen sorumlu … adına kayıtlı olup dosya kapsamına göre haricen sanık …’e ait olduğu anlaşılan 58 HH … plaka sayılı açık kasa kamyonda Kırıkhan Sulh Ceza Mahkemesinin 12.06.2013 tarihli, 2013/684 Değişik İş sayılı kararı ile yapılan aramada aracın kasasındaki bidonlarda 6400 litre marker seviyesi geçersiz, kaçak motorin ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

3.Sanık …’nın atılı suçu ikrar ettiği, sanık …’in ise inkar ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık …’in Ek Karara Yönelik Temyiz İstemi Yönünden;
Sanık …’in yokluğunda verilip 31.03.2015 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 14.04.2015 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği asıl kararın re’sen temyize de tabi olmadığı, aynı Kanun’un 315 inci maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Temyiz isteği kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan mahkeme bir karar ile temyiz dilekçesini reddeder.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, ek kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık …’in temyiz isteği yerinde görülmemiştir.

B. Sanık … Müdafiinin Asıl Karara Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
1.Ele geçen kaçak 6400 litre kaçak akaryakıtın miktar itibariyle ticari mahiyette olması ve sanık …’in atılı suça ilişkin ikrarı karşısında sanık …’in üzerine atılı kaçakçılık suçunun sübuta erdiği, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık … müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrasının son cümlesi yollaması ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı
Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Soruşturma evresinde sanığa etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı cihetle, sanığa ödemesi halinde cezasında 1/2 oranında indirim yapılacağı belirtilerek 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ihtaratta bulunulması gerektiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle;
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrasının son cümlesi yollaması ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası, 3 üncü maddesinin yirmi ikinci fıkrası ve 5 inci maddesinin ikinci fıkrası somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gözetilerek mahkemesince sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.

3. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarihli, 2015/7-398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 24.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin 27.06.2013 olduğu, Dairemizin 2021/17825 Esas sırasında kayıtlı olan Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/493 Esas, 2015/786 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 09.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.07.2014 olduğu anlaşılmakla;
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

4. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 tarih ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi’nin 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

5. Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası yerine 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,

6. Sanık hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,

7. Katılan … İdaresi lehine hükmolunan vekalet ücretinin sanıklara eşit olarak yükletilmesi gerekirken, müteselsilen alınmasına karar verilmesi,

8. 5271 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin sanıklara eşit olarak yükletilmesi gerekirken, müteselsilen alınmasına karar verilmesi,

Hususları hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2015 tarihli, 2013/657 Esas, 2015/568 Karar sayılı ek kararında sanık … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden ek kararın, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli, 2013/657 Esas, 2015/568 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.01.2023 tarihinde karar verildi.