Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/17379 E. 2023/2853 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/17379
KARAR NO : 2023/2853
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/265 E., 2015/680 K.
SUÇTAN ZARAR GÖREN : Ticaret Bakanlığı
SUÇ : 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.12.2015 tarihli ve 2015/265 Esas, 2015/680 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na (1163 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un ek 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 51 inci maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine, 53 üncü
maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2.Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 03.10.2022 tarihli ve 2021/15934 Esas, 2022/13098 Karar sayılı kararı ile 1163 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan açılan davanın niteliğine göre yargılamaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunan Ticaret Bakanlığı adına usulüne uygun karar tebliği yapılması ve temyiz dilekçesi verildiği takdirde ek tebliğname düzenlenerek dairemize gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık, herhangi bir sebep belirtmeksizin hükmü temyiz etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Mersin Ticaret İl Müdürlüğünün 20.04.2015 havale tarihli yazısı ile S.S.153 nolu Silifke Servis Araçları Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi olan sanığın 2013 hesap dönemine ait olağan genel kurul toplantısını yasal süresi içerisinde yapmadıklarından bahisle suç duyurusunda bulunulmuştur.

2.Suç duyurusu evrakının ekinde, sanığın adı geçen kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğu bildirilmiş ancak anılan yazı ekinde kooperatife ait genel kurul toplantı tutanağı ile ana sözleşme bulunmadığı gibi soruşturma ve kovuşturma aşamalarında da dosya içerisine alınmadığı görülmüştür.

3.Sanık aşamalardaki savunmalarında, maddî imkânsızlıklar sebebiyle toplantı yapamadıklarını beyan etmiştir.

4.Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 03.10.2022 tarihli ve 2021/15934 Esas, 2022/13098 Karar sayılı tevdii kararının gereğinin yerine getirildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkındaki hüküm;
1.02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’ un 12 nci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’ un 75 inci maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanun’ un Ek 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında, 7339 sayılı Kanun’ un 14 üncü maddesiyle yapılan değişiklik öncesinde öngörülen suçun ön ödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,

2.7188 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda “basit yargılama usulü”nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise; 01.01.2020 tarihi itibarıyla “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş…” dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibarelerinin, aynı
bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,

3.Kooperatife ait ana sözleşme ve karar defterleri ile suç tarihine kadar gerçekleştirilen genel kurul toplantı tutanakları celp edilerek, kooperatifin en son genel kurul tarihi şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilip suç tarihi itibarı ile sanıkların yönetim kurulunda görevli olup olmadığı ile kooperatifin 1163 sayılı Kanun’ un 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca münfesih olup olmadığı tespit edildikten sonra hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine ihbar dilekçesi ekinde yer alan yönetim kurulu üyelerine dair liste ile yetinilerek eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,

4.Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca birinci fıkradaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi,

5.1163 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesinde yer alan “Bu maddede öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez” hükmünün 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı ve 5237 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinde yer alan “Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.” düzenlemesi uyarınca 01.01.2009 tarihinden itibaren özel kanunların 5237 sayılı Kanun’un genel hükümlerine aykırı hükümlerinin uygulanamayacağı cihetle, daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum olduğu bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
Nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.12.2015 tarihli ve 2015/265 Esas, 2015/680 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2023 tarihinde karar verildi.