Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/17337 E. 2023/2865 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/17337
KARAR NO : 2023/2865
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/48 E., 2021/876 K.
SUÇ : 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Katılan … İdaresi vekili, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî düzeltilerek onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.10.2015 tarihli ve 2015/50 Esas, 2015/614 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında ağaç kesme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, kaçak orman emvali bulundurma suçundan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun (6831 sayılı Kanun) 108 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü maddesi ve aynı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, suça konu emval ve nakil aracının
zoralımına karar verilmiştir.

2.Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.10.2015 tarihli ve 2015/50 Esas, 2015/614 Karar sayılı kararının sanık müdafii, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin, 10.12.2019 tarihli ve 2019/32307 Esas, 2019/15265 Karar sayılı ilâmıyla;
“…I-Sanık hakkında verilen beraat hükmünün ONANMASINA,
II-Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
1-6831 sayılı Kanun’un 108/2. maddesinde hapis ve adli para cezası birlikte öngörülmüş olup, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmemesi suretiyle eksik ceza tayini,
2-Suçta kullanılan nakil aracının ruhsatı getirtilip,aracın değeri bilirkişi tarafından tespit edilerek TCK’nin 54/3. maddesi gereğince suça konu emvalin değeri ile kıyaslanıp müsaderesinin hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile nakil aracının müsaderesine karar verilmesi,
3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2020/48 Esas, 2021/876 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 6831 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi ve 54 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve nakil aracının sahibine iadesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … İdaresi vekilinin temyiz sebepleri; suça konu emval, suçta kullanılan motorlu testere ve nakil aracının müsaderesi gerektiğine, vekâlet ücretinin eksik tayin edildiğine ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; mahkûmiyete yeter delil bulunmadığına, alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektirir neden olmadığına, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Orman emvali yüklü aracın sanığın hızar atölyesi önünde park halinde görülmesi üzerine, Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/2817 Değişik İş sayılı arama kararı ile emval yüklü kamyonette ve hızar atölyesinde yapılan aramada nakliye belgesi ibraz edilemeyen orman emvali ve motorlu testere ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık aşamalardaki savunmalarında suçlamayı reddederek emvali tapulu yerden temin ettiğini beyan etmiştir.

3.Tutanak tanıkları ve malen sorumlunun beyanları dosyada mevcuttur.

4.Dosyada dava dışı Hüseyin Kutlu adına düzenlenmiş nakliye tezkereleri, Hüseyin Kutlu’ya ait parsellerde tapulu kesim tasdik sayfası, Hüseyin Kutlu tarafından tapulu kesim ödeme belgeleri dosyada mevcuttur.

5.02.01.2015 tarihli bilirkişi raporu ile suça konu emvalin tapulu parsellerden kesilmesinin mümkün olmadığı, emvalin tapulu kesim nakliye tezkereleri ile ilgisinin bulunmadığı, emvalin kaçak nitelikte olduğu tespit edilmiştir.

6.09.09.2015 tarihli orman muhafaza memurları tutanağında sanığın emvali temin ettiği yerde 24.09.2014 tarihi itibarıyla kesilmiş emval veya kesilmemiş ağaç olmadığı, ele geçen emvalin yeni kesilmiş olduğu, dava konusu emvalin tapulu kesimden elde edilen emvalle ilgisi bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.

7.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
1.İddianamede müsaderesi talep edilmeyen ve mahkemece de herhangi bir hüküm kurulmayan emval hakkında incelemeye konu hüküm bulunmadığından katılan vekilinin suça konu emvalin müsaderesine yönelik temyiz isteği bu yönüyle inceleme dışı bırakılmış, müsaderesi talep edilen motorlu testere hakkında mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.

2.Olay tutanağı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre, sanıktan ele geçen kaçak emvalin miktarı dikkate alındığında, sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

4.Sanık kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi gereğince 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 01.10.2015 tarihli hükümdeki vekâlet ücreti mahsup edilmek suretiyle katılan kurum lehine eksik vekâlet ücretine hükmedilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numaralı bentte açıklanan nedenle Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2020/48 Esas, 2021/876 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasından vekâlet ücretine ilişkin paragraf çıkartılarak yerine “Katılan kendisini

vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılan … İdaresine verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.03.2023 tarihinde karar verildi.

Yazı İşleri Müd. Y.
F.U