Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/17291 E. 2023/2884 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/17291
KARAR NO : 2023/2884
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/8 E., 2021/493 K.
SUÇLAR : 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’na muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I.HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir (Kapatılan) 10. Sulh Ceza Mahkemesinin, 13.09.2012 tarihli ve 2012/812 Esas, 2012/1094 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’ na (3568 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 49 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2.İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2015 tarihli ve 2015/871 Esas, 2015/822 Karar sayılı kararıyla; sanığın denetim süresi içerisinde 25.05.2014 tarihinde işlemiş olduğu tehdit suçu nedeni ile Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2015 tarihli ve 2015/224 Esas, 2015/483 Karar sayılı kararıyla mahkumiyetine karar verilmesi nedeni ile sanık hakkındaki hükmün açıklanması ile sanığın 3568 sayılı Kanun’ a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 49 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’ un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3.Anılan kararın sanık müdafii tarafından temyizi sonrasında, Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesi’ nin 22.12.2020 tarihli ve 2020/5120 Esas, 2020/20475 Karar sayılı ilamı ile ”…1-Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde işlediği suçun TCK’nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehtid suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kalması ve sanık ile müşteki arasında 6763 sayılı yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesi lüzumu karşısında, ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup, denetim süresi içerisinde işlenen başkaca suç olup olmadığı da araştırılarak sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu,
2-Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere;
Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen CMK’nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda maddi ceza hukukuna dair bir hüküm olduğu, bu nedenle basit yargılama usulünün yürürlük tarihini gösteren Geçici 5/(1)-d. maddesinde yazılı “hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalar yönünden” kısmının Anayasa ve uluslararası sözleşme metinlerinde düzenlenen “suç ve cezaların kanuniliği” ve “lehe kanun” ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa’ya ve tarafı olduğumuz temel haklara dair uluslararası sözleşmelere (ve özellikle AİHS’ye) aykırı bu durumun Yüksek Yargıtay tarafından dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla,
Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
” nedenleri ile bozulmasına karar verilmiştir.

4.Bozma uyarınca yapılan yargılama sonucunda İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2021 tarihli ve 2021/8 Esas, 2021/493 Karar sayılı kararıyla; sanığın 3568 sayılı Kanun’ a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası delaleti ile 49 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’ un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 18.12.2022 tarihli ve 2021/143370 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II.TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri;
1.Mahkumiyet kararının hatalı olduğuna,

2.Asıl serbest muhasebeci Hüseyin …’ in beyanları uyarınca suçu işlemediğinin, çalışan olduğunun ve yapılan işlemlerin Hüseyin …’in bilgisi dahilinde yapıldığının sabit olduğuna,

3.Hükmü açıklatan Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde almış olduğu cezanın ortadan kalkmış olduğuna ilişkindir.

III.OLAY VE OLGULAR
1.Tanık …’ nun büro tescil belgesinde yazılı olan adresinde yapılan incelemelerde, iş yerinde üzerinde mükellef isimlerinin yazılı olduğu dosyaların tespit edildiği ve bürodan temin edilen kartta sanığın isim ve adresinin bulunduğu anlaşılmıştır.

2.Kartta belirtilen adrese gidildiğinde, sanığın büroda olmadığı, sanığın yeğeni olduğunu beyan eden Ersin Apltekin isimli şahsın hazır olduğu ve sanık ile telefonla görüşüldüğü anlaşılmıştır.

3.Sanık aşamalarda alınan savunmalarında suçlamaları kabul etmediğini, serbest muhasebeci-mali müşavirlik ünvan ve yetkisinin bulunmadığını, 2005-2006 yıllarında Kemal … muhasebe bürosunda muhasebe elemanı olarak çalıştığını, 2006 yılında da oradan ayrıldığını, daha sonra bazı şirketlerde muhasebe elemanı olarak çalıştığını, bir yıldır da tekstil işinde çalışmakta olduğunu, muhasebe bürosu açmadığını, muhasebe ve mali danışmanlık bürosu adı altında kart bastırmadığını beyan etmiş, tutanak ve kartvizit gösterildiğinde, Yavuz … cad no 128A evka1 Buca adresinde bir süre su bayisi olarak çalıştığını, burayı su bayisi olarak çalıştırdığını, bir iki yıl önce kapattığını, başkasına devrettiğini, bu adreste muhasebe bürosu olarak işlem yapmadığını, kartı kendisinin bastırmadığını, kimin bastırdığını bilmediğini, tutanakta belirtilen Ersin Alptekin’ in mahallede oturduğunu, ancak kendisinin yanında eleman olarak çalışmadığını beyan etmiştir.

4.Tanık …’ nun alınan beyanlarında serbest muhasebeci mali müşavir yetkisine sahip olduğunu, yaklaşık 10 yıldır bu işi yaptığını, daha önce sanığın bir süre kendi yanında eleman olarak çalıştığını, ancak 2006 da iş yerinden ayrıldığını, daha sonradan ne iş yaptığını, serbest muhasebeci mali müşavirlik işi yapıp yapmadığını bilmediğini, 2006 yılından sonrasında sanığın kendisi adına veya kendi

iş yerinde serbest muhasebeci – mali müşavir olarak çalışmadığını, Yavuz Sultan … caddesi no 128/a evka 1 Buca adresinde sanığın serbest muhasebeci ve mali danışmanlık bürosu işletip işletmediğini de bilmediğini beyan etmiştir.

5.Hükmün açıklanmasına neden olan Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2015 tarihli ve 2015/224 Esas, 2015/483 Karar sayılı dosyasında daha sonra tarafların uzlaşması nedeni ile düşme kararı verilmiş ise de, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği bir diğer suç olduğu anlaşılan 3568 sayılı Kanun’a muhalefet suçu nedeni ile sanık hakkında İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2019/164 Esas, 2020/455 Karar sayılı kararı ile mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A.Tebliğnamede yer alan bozma görüşü yönünden;
Tebliğnamede; Anayasa’nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’ un 34, 223 ve 230 uncu maddelerine aykırı olarak yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu belirtilmiş ise de, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı anlaşılmakla, Tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.

B.Mahkumiyet Kararı Yönünden;
1.Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; dilekçede ismi geçen Hüseyin …’ in temyize konu davada herhangi bir sıfatının bulunmadığı gibi her ne kadar hükmün açıklanmasına neden olan Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2015 tarihli ve 2015/224 Esas, 2015/483 Karar sayılı dosyasında, tarafların uzlaşması nedeni ile düşme kararı verilmiş ise de, sanığın denetim süresinde işlediği bir diğer suç olduğu anlaşılan 3568 sayılı Kanuna muhalefet suçu nedeni ile hükmün açıklanmasında Kanun’a aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2021 tarihli ve 2021/8 Esas, 2021/493 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.03.2023 tarihinde karar verildi.