Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/16825 E. 2023/8783 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16825
KARAR NO : 2023/8783
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/221 E., 2022/73 K.
ŞİKAYETÇİ : Gümrük İdaresi

Şikâyetçi Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğine ilişkin olarak; atılı suçun mahiyeti gereği, sanığın eylemine uyan ve suç tarihi itibarıyla somut olaya uygulanması gereken 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a (4733 sayılı Kanun) muhalefet suçu yönünden suçtan doğrudan zarar gören kurumun Tarım ve Orman Bakanlığı olduğu, suçtan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyiz kanun yoluna başvurma yetkisi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık müdafiinin temyiz isteğine ilişkin olarak; sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir

durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I.GEREKÇE
A.Şikâyetçi Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde
Atılı suçun mahiyeti gereği, sanığın eylemine uyan ve suç tarihi itibarıyla somut olaya uygulanması gereken 4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden suçtan doğrudan zarar gören kurumun Tarım ve Orman Bakanlığı olduğu, suçtan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükmü temyize hak ve yetkisinin olmadığı anlaşılmıştır.

B.Sanık Müdafiinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde
Sanığın yargılama konusu eylemine göre belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan, aynı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği ise 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, suç tarihinden itibaren temyiz inceleme tarihine kadar zamanaşımını kesen başkaca bir sebep de bulunmadığından 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşılmıştır.

II.KARAR
A.Şikâyetçi Gümrük İdaresi Vekilinin Başvurusu Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B.Sanık Müdafiinin Başvurusu Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE, ele geçen kaçak eşyanın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca MÜSADERESİNE, suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracının MÜSADERESİNE YER OLMADIĞINA, hak sahibine İADESİNE, varsa üzerindeki tedbir şerhinin kaldırılmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.10.2023 tarihinde karar verildi.