Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/16652 E. 2023/5915 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16652
KARAR NO : 2023/5915
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/354 E., 2022/90 K.
SUÇ : 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşya ve nakil aracının müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği sanık …’in temyiz isteğinin süresinde olduğu, hükümde temyiz süresinin 15 gün olarak gösterilmiş olması sebebiyle sanık … müdafiinin yasa yolunda yanıltıldığı, bu itibarla anılan sanık müdafiinin temyiz isteğinin süresinde kabul edildiği, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2014 tarihli ve 2012/2209 Esas, 2014/1516 Karar sayılı kararı ile temyiz dışı sanık Mulla Maaşoğlu’nun 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, sanıklar … ve … hakkında 4733 sayılı
Tütün, Tütün Mamülleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’un (4733 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 13 üncü maddesi delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi ve 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 1 yıl 8 … hapis ve 250 gün karşılığı 5.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanıkların cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, kaçak eşya ve nakil aracının müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararın sanıklar … ve … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin, 27.01.2021 tarihli ve 2018/2465 Esas, 2021/920 Karar sayılı ilâmıyla;
“…Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
Sanık … hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan sanığın 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi,…” nedenleriyle sanıklar … ve … yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

3.Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.01.2022 tarihli ve 2021/354 Esas, 2022/90 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … hakkında 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü ve birinci fıkraları ile sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 1 yıl 8 … hapis ve 4 gün karşılığı 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanık … hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına, kaçak eşya ve nakil aracının müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık … müdafiinin temyiz isteği, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna vesaire ilişkindir.

2.Sanık …’in temyiz isteği, haksız ve hukuki değerden yoksun kararın bozulmasına vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, suç tarihinde saat 00.30 sıralarında haber merkezinin Ulubatlı Hasan Mahallesi’nde bulunan ikamette beyaz bir minibüsün içerisinden gümrük kaçağı sigara indirildiğini anons etmesi üzerine, kolluk görevlileri tarafından bahse konu ikamete gidildiği, ikametin
bahçesinde bulunan beyaz renkli 01 BRD 49 plakalı aracın kapılarının açık vaziyette olduğu ve araç kontrol edildiğinde içerisinde muhtelif markalarda kaçak sigaraların bulunduğunun görüldüğü, bahse konu araç incelendiğinde aracın arka kısmında bulunan yolcu koltuklarının tabanında gizli bölmelerin olduğu ve bu gizli bölmelerde de kaçak sigaraların gizlendiğinin görüldüğü, kolluk görevlileri bahse konu adrese intikal ettiği esnada görevlileri görerek kaçmaya çalışan sanık …’in yakalandığı, aracın içerisinde toplam 5591 paket kaçak sigaranın ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Suçta kullanılan nakil aracının ruhsat sahibi olan … alınan beyanında, aracı hakkında verilen beraat kararı kesinleşen temyiz dışı sanık Mulla Maaşoğlu’na sattığını ifade etmiştir.

3.Temyiz dışı sanık Mulla Maaşoğlu aşamalarda alınan ifadelerinde, bahse konu nakil aracını sanık …’na sattığını beyan etmiştir.

4.Sanık … 13.06.2013 tarihinde esas mahkemesinde alınan savunmasında, kendisine sigaraları satan şahsın sanık … olduğunu, sanık … 07.11.2014 tarihinde talimat mahkemesinde alınan savunmasında, bahse konu araçla ilgisinin bulunmadığını ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

5.Yapılan araştırmada, suçta kullanılan 01 BRD 49 plakalı nakil aracına, 14.08.2012 tarihinde hız sınırının aşıldığından bahisle 154,00 TL trafik cezası kesildiği ve sürücüsünün sanık … olduğu tespit edilmiştir.

6.Sanıklara soruşturma aşamasında 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince etkin pişmanlık hususunda usulüne uygun şekilde ihtarat yapılmadığı, bozma üzerine yargılama aşamasında ise indirim oranı 1/3 olarak bildirilerek ihtarat yapıldığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, aşağıda yer alan hukuka aykırılıklar dışındaki sübuta yönelen temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

1.Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiüçüncü fıkraları ile 5 inci maddesinin ikinci fıkrası somut olaya uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan Kanun’un belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,

2.5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hâzinesine
ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereği kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde, ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği cihetle, soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanıklara ödeme ihtaratında indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1/3 olarak bildirilerek sanıkların yanıltılması ve haklarında ödemediklerinden bahisle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,

3.Sanık …’in tekerrüre esas alınan adlî sicil kaydının 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, 10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık … lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereği kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanık … hakkında tekerrüre esas alınan ilâmla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilâmın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesinin gerekmesi,

4.Sanık … hakkında hem hapis hem de adlî para cezasına hükmedilmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulanmasında adlî para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.01.2022 tarihli ve 2021/354 Esas, 2022/90 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafii ve sanık …’in temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.