Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/16582 E. 2023/3043 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16582
KARAR NO : 2023/3043
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/489 E., 2022/1056 K.
SUÇ : 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Katılan … vekili, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.12.2012 tarihli ve 2012/874 Esas, 2012/1532 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na (5015 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62, 52, 51 ve 54 üncü maddeleri gereği 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ve 7.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.12.2012 tarihli ve 2012/874 Esas, 2012/1532 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09.09.2015 tarihli ve 2014/20355 Esas, 2015/18715 Karar sayılı ilâmıyla;
“…1. Sanığa, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamının Gümrük İdaresince tespit ettirilerek bu miktarın kamu zararı olduğu bildirilerek, makul süre verilmek suretiyle ödeme için imkan tanınması ve sonucuna göre, gerektiğinde CMK’nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-İhbar üzerine yapılan aramada aracına madeni yağ aldıktan sonra yakalanan 35 N 3013 plakalı aracı kullanan “Süleyman Yavuz” hakkında aynı eylemle ilgili olarak ayrı bir soruşturma bulunduğu anlaşıldığından; bu kişi hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmış ise davalar birleştirilerek ve tutanak düzenleyicisi görevlilerin tutanak içeriği ile ilgili tanık olarak beyanı alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu; İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.11.2018 tarihli ve 2018/723 Esas, 2018/938 Karar sayılı kararı ile; Mahkemenin 13.06.2016 tarihli 2015/1331 Esas, 2016/739 Karar sayılı ve 11.07.2016 kesinleşme tarihli 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresinde suç işlemesi nedeniyle açıklanmasına karar verilerek, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62, 52, 53 ve 54 üncü maddeleri gereği 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ve 7.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

4.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.11.2018 tarihli ve 2018/723 Esas, 2018/938 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 29.01.2020 tarihli ve 2019/29147 Esas, 2020/608 Karar sayılı ilâmıyla;
“….1-Sanık hakkında kurulan ilk hükümde sonuç olarak 1 yıl 11 ay 10 gün erteli hapis cezasına ve 7500 TL adli para cezasına hükmedilmesi ve bu hükmün yalnızca sanığın temyizi üzerine bozulması karşısında, sanığa evvelce tayin edilen 1 yıl 11 ay 10 gün erteli hapis cezasının ve 7500 TL adli para cezasının kazanılmış hak olduğu gözetilmeden sanığa 1 yıl 11 ay 10 gün hapis ve 10000 TL adli para cezası tayin edilerek CMUK’nin 326/son maddesine aykırı davranılması,
2-5271 sayılı CMK’nin 324/4 maddesi uyarınca devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan fazla olması halinde, bu giderin sanığa yüklenmesine karar verilmesi gerekirken 28 TL yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi,…”nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu; İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.12.2020 tarihli ve 2020/211 Esas, 2020/711 Karar sayılı kararı ile kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onikinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62, 52, 53 ve 54 üncü maddeleri gereği 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ve 7.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, eşya müsaderesine karar verilmiştir.

6.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.12.2020 tarihli ve 2020/211 Esas, 2020/711 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 10.01.2022 tarihli ve 2021/25158 Esas, 2022/85 Karar sayılı ilâmıyla;
“…1-Sanık hakkında 5015 sayılı Yasanın ek 5/1. maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK’nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan sanığın 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Sanık hakkında 26/12/2012 tarihli hükümde 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasının ertelendiği, hükmün sanığın temyizi üzerine bozulduğu ve Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 29/01/2020 tarihli 2019/29147 Esas-2020/608 Karar sayılı ilamında da CMUK’nun 326/son maddesine aykırı davranıldığı belirtilerek bozulmasına karar verildiği halde, ertelemeye engel sabıkası olmayan sanığın, CMUK’nun 326/son maddesine aykırı davranılmak ve yasal olmayan gerekçe ile hapis cezasının ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi,…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

7.Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu, İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2022 tarihli ve 2022/489 Esas ve 2022/1056 Karar sayılı kararı ile kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onikinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62, 52, 51 ve 54 üncü maddeleri gereği 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ve 7.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının erelenmesine, eşya müsaderesine karar verilmiştir.

8.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 01.12.2022 tarihli ve 2022/110724 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … vekilinin temyiz istemi, sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmemesi ve sair sebeplerle kararın bozulmasına ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz istemi, müvekkilinin suça konu eşyanın niteliğini bilmediğine verilen kararın kanun ve hukuka aykırı olması nedeniyle bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.29.05.2012 tarihinde sanık … isimli şahsa ait 6157/1 sokak no:17/4 sayılı yerde bulunan depoya gelen dava dışı Süleyman Yavuz’un sürücülüğünü yaptığı 35 N 3013 plaka sayılı aracın içeresinde 1.000 litrelik petlere depo içeresinden akaryakıt dolumu yapıldığının görülmesi üzerine, sanık …’a ait iş yerinde usulüne uygun yapılan aramada, 14.520 kg madeni yağ ürünün ele geçirildiği ve el konulduğu anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmalarında suç işleme kastının bulunmadığını beyan etmiştir.

3.06.07.2012 tarihli TÜBİTAK-MAM raporunda numunenin bitkisel ve mineral yağ içerdiği ve organik çözücü karışımlı olduğu bildirilmiştir.

4. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (6) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek, gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
1.Hukuki Süreç başlığı altında (5) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen kararda sanığa etkin pişmanlık hükümlerinin doğru hatırlatılması nedeniyle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.

2.Sanıkta ele geçen 14.520 kg madeni yağ ürününe ilişkin numunenin 06.07.2012 tarihli MAM raporunda bitkisel ve mineral yağ içerdiği ve organik çözücü karışımlı olduğu bildirilmiş olması, olay tutanağı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Sanıktan ele geçen eşyanın değerinin normal olması ve sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istememesi karşısında, suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Kanun’un Ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onikinci, yirmiikinci fıkraları ile 5 inci maddesinin ikinci fıkrası hükümlerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken herhangi bir karşılaştırma yapılmadan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onikinci fıkrasının sanık lehine olduğu kabul edilerek hüküm kurulması hususu hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2022 tarihli ve 2022/489 Esas, 2022/1056 Karar sayılı kararına yönelik katılan … vekili ile sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye farklı gerekçe ile uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.03.2023 tarihinde karar verildi.