Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/16131 E. 2023/2650 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16131
KARAR NO : 2023/2650
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/370 E., 2022/628 K.
SUÇ : 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2013 tarihli ve 2013/54 Esas, 2013/1401 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun (5015 sayılı Kanun) ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi

uyarınca erteli 1 yıl 8 ay hapis ve 83 gün karşılığı 1.660,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak eşyanın müsaderesine, katılan kurum lehine vekâlet ücreti verilmesine karar verilmiştir.

2.Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2013 tarihli ve 2013/54 Esas, 2013/1401 Karar sayılı kararının Gümrük İdaresi vekili ve sanıklar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 15.03.2021 tarihli ve 2018/13206 Esas, 2021/3902 Karar sayılı ilâmıyla;
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.07.2021 tarihli ve 2021/323 Esas, 2021/584 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası, aynı Kanun’un 4 üncü maddesinin sekizinci fıkrası, 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının son cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesi uyarınca erteli 1 yıl 8 ay hapis ve 4 gün karşılığı 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, kaçak eşyanın müsaderesine, katılan kurum lehine vekâlet ücreti verilmesine karar verilmiştir.

4.Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.07.2021 tarihli ve 2021/323 Esas, 2021/584 Karar sayılı kararının sanık …, sanık … ve müdafi, katılan … vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 09.03.2022 tarihli ve 2021/30664 Esas, 2022/4877 Karar sayılı ilâmıyla; “….Sanık …’nin temyiz isteminin ve sanık … ve müdafii ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu davaya katılabilecek surette suçtan zarar gördüğünden CMK’nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu gözetilerek EPDK vekilinin sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
1-6455 sayılı Yasanın 55. maddesiyle 5607 sayılı Yasanın 4. maddesine eklenen 8. fıkrası “Kaçak akaryakıt satışının, 3’üncü maddesinin ondördüncü fıkrasında belirtildiği şekilde sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman kullanılarak gerçekleştirilmesi halinde verilecek cezalar iki kat arttırılır” şeklinde; 6455 sayılı Yasanın 54. maddesiyle 5607 sayılı Yasanın 3. maddesine eklenen 14. fıkrası ise, “Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman bulunduranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiştir.
5607 sayılı Yasanın 4/8. fıkrasının uygulanabilmesi için, kanun koyucu “… 3’üncü maddenin 14. fıkrasında belirtildiği şekilde sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman kullanılarak…” demek suretiyle 5607 sayılı Yasanın 3/14. fıkrasına atıfta bulunmuştur.
5607 sayılı Yasanın 3/14. madde ve fıkrasında tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşya, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan alınan izin belgesine (lisansa) esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak yapılan ya da bulundurulan sabit veya seyyar tank, düzenek yahut ekipmanlardır.

5607 sayılı Yasanın 4/8. madde fıkrasının uygulanabilmesi için 5607 sayılı Yasanın 3/14. madde fıkrasına atıfta bulunulması cihetiyle, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan alınan izin belgesine (lisansa) esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak yapılan ya da bulundurulan sabit veya seyyar tank düzenek yahut ekipmanlar kullanılarak kaçak akaryakıt satışının gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan alınmış bir izin belgesi (ruhsatı) bulunmayan sanıklar hakkında unsurları itibarıyla oluşmadığından 5607 sayılı Yasanın 4/8. madde fıkrası gereğince artırım yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Sanıkların eylemlerinin suç tarihi itibariyle 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu nazara alınarak, sanıklar hakkında 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan ve 5607 sayılı muhalefet suçundan ayrı ayrı uygulama yapıldıktan sonra sonuç cezalar yönünden sanıklar lehine olan yasanın tespiti ile karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanık …’nin tekerrüre esas alınan Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen 2009/247 Esas, 2011/606 Karar sayılı ilamı ile TCK’nun 125/1. maddesi ile mahkumiyet hükmü kurulduğu, hakaret suçunun 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; bu suçlar yönünden mahkemesince uzlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Birlikte suç işledikleri kabul edilen sanıklardan biri hakkında sanığın güttüğü amaç ve saik, yakalanan eşyanın miktarı, suçun işlendiği zaman ve yer gerekçesiyle teşdiden ceza verilirken aynı gerekçelerle diğer sanık hakkında asgari hadden ceza tayini,
5-Müşteki EPDK lehine vekâlet ücretinin sanıklardan eşit olarak tahsili yerine sanıktan alınmasına karar verilmesi…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2022 tarihli ve 2022/370 Esas, 2022/628 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca hapisten çevrili 5.000,00 TL ve doğrudan verilme 55 gün karşılığı 1.100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapisten çevrili adlî para cezasının taksitlendirilmesine, kaçak eşyanın müsaderesine, katılan kurum lehine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, kararın usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğuna, sanığın olay yerinde misafir olarak bulunmasına rağmen hakkında işlem yapıldığına, sanığın suçunun sübut bulmadığına ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, … ve …’ın Büyükçekmece Tepecik Çatalca yolu üzeri Albatros tır parkında gizlenmiş vaziyetteki fiber tanklardan piyasaya kaçak yollarla girmiş motorin sattığının ihbar edilmesi üzerine Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/1554 Değişik

İş sayılı arama kararına istinaden yapılan aramada 1000 lt ve 3000 lt olmak üzere yağ benzeri sıvı olduğu değerlendirilen eşya ele geçirilmiştir.

2.Sanık aşamalarda kaçak eşyanın ele geçirildiği tır parkına ziyaret amaçlı gittiğini, atılı suçu işlemediğini ele geçen eşya ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.

3.Dosya kapsamında bulunan 27.09.2012 tarihli ulusal marker tutanağında marker seviyesinin geçersiz olduğu, 01.11.2012 tarihli Tubitak MAM raporunda B-194313 numaralı tutanağa göre alınan numunenin “yağ” özelliği gösterdiği, aynı tarihli diğer raporda da B-195315 numaralı tutanağa göre alınan numunenin “kerosen ve yağdan” oluştuğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

4.Sanık hakkında 5015 sayılı Kanun’un Ek 5 inci maddesinin birinci fıkrasından ve 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinden kamu davası açılmış, sanığa 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu, onbirinci, yirmiikinci fıkralarından ve 5 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü, 58 inci maddelerinden ek savunma hakkı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Dosya kapsamında bulunan 01.11.2012 tarihli Tübitak MAM raporunda B-194313 numaralı tutanağa göre alınan numunenin “yağ” özelliği gösterdiği, aynı tarihli diğer raporda da B-195315 numaralı tutanağa göre alınan numunenin “kerosen ve yağdan” oluştuğunun tespit edildiği, keza 15.03.2021 tarihli ve 2018/13206 Esas, 2021/3902 Karar sayılı bozma ilamı da gözetilerek sanığın eylemi yönünden, suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Kanun ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe düzenlemeler içeren 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onikinci ve yirmiikinci fıkralarının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezaların karşılaştırılması suretiyle sanığın hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiğinin belirtildiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,

Kabule göre de;
1.10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin, 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun da hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Kanun’un ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onikinci ve aynı maddenin yirmiikinci fıkraları somut olaya ayrı ayrı uygulanarak lehe Kanun’un tespiti yerine karma uygulama yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,

2.Hükmün müsadere bölümünde sanıkta ele geçen eşyanın “kerosen ve yağ” olduğu halde “sigara” olarak belirtilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2022 tarihli ve 2022/370 Esas, 2022/628 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.03.2023 tarihinde karar verildi.