Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/1608 E. 2023/5214 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1608
KARAR NO : 2023/5214
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/491 E., 2021/74 K.
SUÇ : 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii, sanık … müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.06.2012 tarihli ve 2009/278 Esas, 2012/188 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve …’in 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na (5411 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 160 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği sonuç itibarıyla 6’şar yıl 3’er … hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanık …’ın özel belgede sahtecilik suçundan sonuç itibarıyla 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, temyiz dışı sanıklar Şaban … ve Feride Söğüt’ün 5411 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan beraatlerine karar verilmiştir.

2.Anılan kararın katılan banka vekili, sanık … müdafii ve sanık … müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 14.11.2019 tarihli ve 2016/9357 Esas, 2019/37257 Karar sayılı ilâmıyla; sanıklar … ve … hakkında zimmet suçundan verilen mahkûmiyet kararlarının “.. tediye fişleri üzerinde yapılan incelemede; sanık …’in mudi Ergün …’a yönelik olan toplam 8 işlemdeki sahte olan imzaların sahte olduklarının ilk bakışta kolayca anlaşılmadığı bu anlamda iğfal kabiliyetlerinin bulunduğu anlaşıldığından; bu eylemlerin her iki sanık için 5411 sayılı Yasanın 160/2. maddesi kapsamında nitelikli zimmet olarak değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1.5411 sayılı Kanunun 160/1 maddesi’nin ”…6 yıldan on iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası…” öngördüğü gözetilmeden sanıklar hakkında yalnızca hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,
2.Katılan bankanın 07/01/2010 tarihli yazısıyla sanık … tarafından banka zararının 27.500,00TL tutarındaki kısmının ödendiğinin, kalan kısmının ödenmediğinin belirtilmesi ve mahkemenin de bu yöndeki kabulü karşısında 5411 sayılı Yasanın 160/1. maddesinin son cümlesi uyarınca sanıkların ödenen miktar düşüldükten sonra kalan bankanın uğradığı zararı tazmine mahkum edilmemeleri,…” gerekçeleriyle, sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet kararının ise sahte belge tanzim etme fiilinin de zimmet suçunun unsuru olduğu cihetle atılı suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, temyiz dışı sanıklar Şaban … ve … hakkında 5411 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen beraat kararlarının ise onanmakla kesinleştiği anlaşılmıştır.

3.Muğla 2.Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.02.2021 tarihli ve 2019/491 Esas, 2021/74 Karar sayılı kararı ile sanıkların 5411 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan anılan Kanun’un 160 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 43 ncü maddesi ve 5411 sayılı Kanun’un 160 ncı maddesinin altıncı fıkrası gereği sonuç itibarıyla 8’er yıl 4’er … hapis ve 60,00 ‘ar TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2022 tarihli ve 7-2021/59085 sayılı onama görüşlü Tebliğnamesi ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık … müdafiinin temyiz isteği, atılı suçu işlediğine ve diğer sanık …’i azmettirdiğine dair somut delil olmadığı, zimmet suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve re’sen nazara alınacak nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

2.Sanık … müdafiinin temyiz isteği, bankanın parasını zimmetine geçirme kastı bulunmadığı, bütün eylemlerini başlangıçta suç olduğunu düşünmeyerek sonrasında da diğer sanık …’ın tehditleri sonucu gerçekleştirdiğine ve re’sen de gözetilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık …’in Fethiye İlçesi Akbank Şubesinde gişe yetkilisi olarak çalıştığı dönemde, aralarındaki kişisel ilişkiler nedeniyle ve sanık …’ın azmettirmesiyle 11.01.2007-05.09.2008 tarihleri arasında, banka mudileri …… ve Ergün …’a ait hesaplardan sahte imzalı dekontlarla farklı zamanlarda toplam 86.036,00 TL, 1000 GBP, 500 Euro çekerek zimmetine geçirdiği, bu paranın 50.936,00TL’sini sanık …’ın hesabına, 5.000,00 TL’sini hakkında beraat kararı kesinleşen sanık … hesabına, 6.500,00 TL’sini hakkında beraat kararı kesinleşen sanık Şaban …’ın hesabına aktardığı, bakiye tutarı ise kendisinde tuttuğu, sanık …’in zimmetin farkedilmesini engelleyebilmek için bankanın değişik müşterilerinin hesapları arasında transferler gerçekleştirdiği, olayın banka müşterisi Seçil Gebeş’in çek ödemesini yapmak için hesabında bakiyesi olmadığını tespit etmesi üzerine bankaya yaptığı şikâyetle ortaya çıktığı, sanık …’in mudi Ergün …’a ait hesaptan gerçekleştirdiği toplam 8 işlemdeki sahte imzaların sahte olduklarının ilk bakışta kolayca anlaşılmadığı bu anlamda iğfal kabiliyetlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.

2.Sanık … bozma öncesi savunmasında, …’ın bankanın hatırlı müşterilerinden olduğunu, yasal olmamakla beraber üstlerinin tavsiyesi üzerine hatırlı müşterilerin işlerinin görülmesi için sabah kayıt dışı para verilip öğleden sonra mesai içerisinde bankaya yatırma şartı ile değişik miktarlarda paralar verdiklerini, sanık …’a da değişik zamanlarda ve miktarlarda kayıt dışı para verdiği olduğunu, tarihini hatırlayamadığı bir zamanda sanık …’in çeki olduğunu söyleyerek 3.200,00 TL paraya ihtiyacı olduğunu söylediğini, yine açıktan parayı öğleden sonra ödemek kaydı ile para verdiğini, fakat mesai bitimine kadar bu parayı getirmemesi üzerine banka müşterisi … isimli şahsın hesabından bu miktar parayı çekerek açığı kapattığını, ertesi gün sanık …’in tekrar bankaya gelerek önceki gün ile ilgili beklediği paranın gelmediğini ve mahcup olduğunu ancak 15.700,00 TL tutarlı başka bir çek ödemesi olduğunu söyleyerek tekrar para talebinde bulunduğunu, beklediği para geldiğinde tamamını birlikte ödeyeceğini söylediğini, ancak mesai bitimine rağmen paralar gelmeyince bu kez kayınpederi olan mudi Ergün …’ın hesabından 18.900,00 TL tutarlı parayı çekerek sanık …’e verdiğini ve banka müşterisi …ndan çekmiş olduğu açığı kapattığını, ilerleyen günlerde sanık …’ın yine bankaya gelerek kendisinden çeşitli miktarlarda ve gerekçelerle para istediğini, kendisini tehdit ettiğini, …’nun hesabından yine para çektiğini, başlangıçta çektiği paralardan … ile ilgili dekontu kendisine imzalattığını, ancak daha sonra çektiği paralarla ilgili düzenlenen dekontları kendisinin imzaladığını, hesap sahiplerinin çekilen paralardan haberleri olmadığını…’nun hesabından ayrıca 500 Euro ve 1000 İngiliz paundu çektiğini, paraların hepsini …’a verdiğini, 86.000,00 TL, 1000 GBP, 500 EURO miktarlarının … olduğunu, nihayet … isimli bir arkadaşının bankadaki hesabından da aynı şekilde para kullanıp …’ın getirmemesi üzerine olayın ortaya çıktığını, eylemlerine …’ın tehditleri nedeniyle devam etmek zorunda kaldığını beyan etmiş, bozma sonrasında ise banka zararının tamamını giderdiğini beyan etmiştir.

3.Sanık …’ın savunmasında, sanık … ile 2004 yılından beri tanışıklığı ve dostluğu olduğunu, 2007 yılında araca ihtiyacı olduğundan bankadan kredi alarak iki araç aldığını, kredi taksitlerini sanık …’in yanına giderek elden verdiğini, hatta kalabalık olduğunda parayı verip yatıracağı yeri de

söyleyerek şubeden ayrıldığını, 2008 Ocak ya da Şubat aylarında sanık …’in kendisini arayarak paraya ihtiyacı olduğunu, hesabından para alıp alamayacağını sorduğunu, kendisinin de izin verdiğini, bu şekilde bir kaç kez daha şifai izni üzerine hesabından yaklaşık olarak 30.000,00 TL tutarında para aldığını, bir ara karşılaştıklarında kendisine bir hayli açıldığını, borca girdiğini ve alkole alıştığını söylediğini, 2008 yılının Mayıs-Haziran aylarında Halkbank’… kendisi adına kredi temin ettiğini, kendisinin de kefil olacağını, bu şekilde borçlarını kapatmak istediğini söylediğini, Halkbank’… 25.000,00 TL, İşbankası’ndan ise 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL tutarlı kredi çekildiğini, ödemeleri sanık …’in yapacağını, ancak yatırmayınca 3-4 taksitini kendisinin yatırdığını, gecikmiş araç taksidinin bir kaç tanesini sanık …’in yatırdığını kendisine telefon ile söylediğini, daha sonra sanık … ve babası ile karşılaştıklarında Erdem’in işlerinin sıkıntılı olduğunu işten atılma durumunun olduğunu, müfettişler gidene kadar durumu idare etmek için senet vermesini, bu senedi bankaya kırdırarak, müfettiş gittikten sonra da parayı ödeyeceklerini söyleyince kendilerine 57.000,00 TL tutarlı bir senet verdiğini, sanık …’in başlangıçta düşük miktarda paralar için kendisine telefon edip hesabından almak istediğini söylediğini ancak bu talepleri artınca, kendisinden sürekli arayıp bilgi verme zorunluluğu olmasın düşüncesi ile 3-4 tane makbuza imza atmasını istediğini, kendi hesabına para yatırılıp yatırılmadığını bilmediğini, yatırılmış ise de kendisinden almış olduğu borç para karşılığında yatırılmış paralar olduğunu, diğer sanık Şaban …’ın ağabeyi olduğunu, ağabeyinin kredi kartından 6.500,00 TL kullandığını, bedelini yatırmak için sanık …’den para istediğini, sanık …’e saat 16.00′ ya kadar kredi kartı borcunu bir şekilde karşılayacağını ancak 16.00 ‘ya kadar paranın yatırılmasını istediğini, o gün parayı sanık …’e elden gönderdiğini, ağabeyinin bu ödemeden haberi olmadığını beyan etmiştir.

4.05.11.2008 tarihli 88/34 sayılı banka kanuni soruşturma raporuna göre, sanık … kendi kullanıcı kodu ve şifresi ile 3 müşterinin mevduat hesaplarından toplam 86.036,00 TL, 1000 GBP ve 500 Euro çektiği, …’den yapılan tahsilat sonucu banka riskinin 58.536,00 TL, 1000 GBP ve 500 Euro olarak belirlendiği, zimmete geçirilen tutarın 62.436,00 TL lik kısmının … ve bu şahsın yakınlarının hesaplarına aktarıldığı, tutarların bir kısmının …’ın şahsi çek ödemelerinde, … ve…’ün kredi ana para ve faiz tahsilatlarında, … ve Şaban …’ın kredi kartı tahsilatlarında kullanıldığı, kalan tutarın nakden verildiği, bu suretle …’ın finanse edildiği tespitlerine yer verilmiştir.

5.Dosyada bulunan 27.11.2011 tarihli üçlü bilirkişi heyeti raporuna göre; bankanın uğradığı zararın 89.314,00 TL olduğu ve mudiler adına sanık … tarafından atılmış sahte imzaların iğfal kabiliyetlerinin bulunduğuna ilişkin olarak yapılmış detaylı bir inceleme ve grafoloji raporunun bulunmaması karşısında eylemlerin basit zimmet olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

6.Dekont asılları ve banka mudilerinin imza ve çek takip föyü asıllarının dosyada bulunduğu, Ergün …’ın hesabından yapılan 18.07.2008 tarihli ve 10.955,00 TL bedelli, 18.08.2008 tarihli ve 6.861,75 TL bedelli, 14.08.2008 tarihli ve 5.000,00 TL bedelli, 21.07.2008 tarihli ve 4.200,00 TL bedelli, 11.08.2008 tarihli ve 5.000,00 TL bedelli, 30.07.2008 tarihli ve 7.650,00 TL bedelli, 28.07.2008 tarihli ve 6.035,00 TL bedelli, 13.08.2008 tarihli ve 5.000,00 TL bedelli 8 adet dekont üzerinde mudi Ergün … adına atfen atılan sahte imzaların imza föyü ile karşılaştırmasında sahte olduklarının ilk bakışta kolayca anlaşılamadığı ve iğfal kabiliyetlerine haiz oldukları tespit edilmiştir.

7.Katılan bankanın 07.01.2010 tarihli yazısı ile sanık …’in zararın giderilmesi için 05.11.2009 tarihinde 27.500,00 TL ödeme yaptığı, katılan vekilinin 04.02.2021 tarihli celse de ise banka zararının tamamının giderildiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

8.Sanık …’ın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre 16.06.2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A.Sanık … Hakkındaki Hüküm Yönünden
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 16.06.2021 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

B.Sanık … Hakkındaki Hüküm Yönünden
Sanığın ikrara dayalı savunması, olaylar ve olgular bölümünde açıklanan deliller ve tüm dosya kapsamına nazaran sanık …’in katılan bankada gişe yetkilisi olarak çalıştığı dönemde, aralarında kişisel ilişkiler bulunan sanık …’ın azmettirmesiyle 11.01.2007-05.09.2008 tarihleri arasında, banka mudileri … …’a ait hesaplardan sahte imzalı dekontlarla farklı zamanlarda toplam 86.036,00 TL, 1000 GBP, 500 Euro’yu çekerek zimmetine geçirdiği, mudi Ergün … ‘a yönelik toplam 8 adet dekont üzerinde mudi Ergün … adına atfen atılan sahte imzaların sahte olduklarının ilk bakışta kolayca anlaşılamayacağı gözetilerek eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğuna dair mahkeme kabulünün yerinde olduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşılmakla, inceleme konusu kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A.Sanık … Hakkındaki Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.02.2021 tarihli ve 2019/491 Esas, 2021/74 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B.Sanık … Hakkındaki Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.02.2021 tarihli ve 2019/491 Esas, 2021/74 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.