Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/16019 E. 2023/1439 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/16019
KARAR NO : 2023/1439
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/37 E., 2021/359 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM :Mahkûmiyet, kaçak eşyanın ve suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Nusaybin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.11.2014 tarihli 2014/240 Esas, 2014/591 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak
eşyanın müsaderesine, suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına ve kararın kesinleşmesine müteakip araç üzerindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.Nusaybin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.11.2014 tarihli 2014/240 Esas, 2014/591 Karar sayılı kararının, katılan … İdaresi vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 15.12.2020 tarihli 2019/15878 Esas, 2020/19704 Karar sayılı ilâmıyla; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, sanığa verilen temel cezada hakça teşdit yapılması gerektiği ve sanığa ait 47 PV 786 plakalı araçta ele geçen kaçak eşyanın miktar ve hacim itibarıyla aracın ağırlıklı bölümünü oluşturması, nakil aracının değeri ile kaçak eşyanın değeri göz önüne alındığında müsaderenin hakkaniyete aykırı olmayacağı anlaşıldığından aracın müsaderesine karar verilmesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Nusaybin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli 2021/37 Esas, 2021/359 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi gereği 2 yıl 7 ay 20 gün hapis ve 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak eşyanın ve suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz talebi, müvekkiline ait olan aracın bilirkişi tarafından düzenlenen rapora aykırı olarak müsaderesine karar verilmesi ve verilen cezada 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının uygulanmaması nedeniyle kararın usul ve kanuna aykırı olduğundan bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağına göre, rutin yapılan yol uygulamasına gelen aracın uygulama noktasına girmeyerek yolun sağına çekerek beklemeye başlaması üzerine durumundan şüphelenilerek sanığın sevk ve idaresindeki 47 PV 786 plakalı araçta Nusaybin Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/188 Değişik İş sayılı arama kararına binaen yapılan aramada, bagaj kısmındaki koltukların yatırıldığı, bu koltukların üzerinde siyah renkli naylon poşetlerin ve sarı renkli karton kolilerinin içerisinde toplam 877 karton kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmış, sanığın bozma öncesindeki savunmasında kaçak sigaraların kendisine ait olduğunu ve satacağını beyan ettiği; bozma sonrasındaki savunmasında ise önceki beyanlarını tekrar ederek gümrüklenmiş değerin iki katını ve kamu zararını ödemesine rağmen makbuzun kaybolduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.

2.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

3.24.09.2014 tarihli makine mühendisi bilirkişinin raporuna göre, araçta gizli bölmenin bulunmadığı ve araç içerisindeki kaçak eşyanın hacim ve ağırlık yönünden ağırlıklı yer kaplamadığı tespit edilmiştir.

4.Ele geçirilen kaçak sigaranın gümrüklenmiş değeri olan 72.771,36 TL nin, suç tarihinde normal
değerde olduğu anlaşılmıştır.

5.Bozma sonrası mahkemece sanığa, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının uygulanmasına dair ihtarda bulunulduğu görülmüştür.

6.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki araçta yapılan aramada toplam 877 karton kaçak sigara ele geçirildiği olayda, sanığın kaçak sigaranın kendisine ait olduğunu ve satacağını beyan ettiği ve dava konusu kaçak sigaranın gümrüklenmiş değerinin suç tarihinde normal değerde olduğu anlaşılmakla sanığa ait 47 PV 786 plakalı araçta ele geçen kaçak eşyanın miktar ve hacim itibariyle aracın ağırlıklı bölümünü oluşturması, nakil aracının değeri ile kaçak eşyanın değeri göz önüne alındığında müsaderenin hakkaniyete aykırı olmayacağının belirlenmesi ve mahkemece lehe ve aleyhe kanun tartışması yapılarak sanık hakkında teşdit yapılarak mahkûmiyet kararı verilmesinde keza, kaçak eşyanın ve suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine dair kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiş, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Nusaybin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli 2021/37 Esas, 2021/359 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.02.2023 tarihinde karar verildi.

(K.D.)

KARŞI DÜŞÜNCE

Kaçakçılık suçundan sanık … hakkında kurulan mahkûmiyete ilişkin hükmün, sanık müdafiinin temyizi üzerine sayın çoğunluğun onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;

Dosya kapsamına göre, sanığın gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın kaçak olarak ülkeye sokulan 877 karton bandolsüz sigarayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden ibaret somut olayda, sanığın 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca alt sınırdan cezalandırılmasına karar verildiği, Dairemizin bozma ilamından sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle yollamasıyla aynı Yasanın 3/5-10. ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümleri somut olarak karşılaştırılıp, TCK’nun 7. maddesi uyarınca lehe olan yasa belirlenerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden takdir ve değerlendirilmesi gerekli olup, bozma sonrası kurulan 17.03.2021 tarihli mahkeme kararında karşılaştırma yapılırken, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca 3-6 yıla kadar hapis cezası öngörülen aralıkta temel hapis cezası 3 yıl 2 ay olarak uygulamak suretiyle teşdit miktarı belirlemiş iken, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 son delaletiyle 3/5. maddesinde 1-3 yıla kadar hapis cezası öngörülen aralıkta ise hapis cezasına konu uygulamada aynı nedenlerle teşdit takdir edildiği sırada bu kez temel hapis cezasının 1 yıl 7 ay olarak takdir etmek suretiyle her iki hüküm arasındaki teşdit nedenine konu takdir miktarları itibarıyla orantısız olarak uygulama yapılarak lehe yasanın aynı artırım oranında hapis cezası belirlenmesi halinde lehe hükümler de içermeyen 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin sanığa uygulanması gerekçesiyle hükmün bozulması yerine, yerel mahkemenin kararının onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 20.02.2023