YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15891
KARAR NO : 2023/1550
KARAR TARİHİ : 23.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/872 E., 2021/54 K.
ŞİKÂYETÇİ: Gümrük İdaresi
SUÇ :4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2014 tarihli ve 2013/499 Esas, 2014/77 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında gümrük kaçakçılığı suçundan, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, aynı Kanun’un 50 ve 52 nci maddeleri gereği hapis cezasından çevrili 3.000,00 TL adlî
para cezası ve 80,00 TL gün karşılığı adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu sigaraların aynı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine karar verilmiştir.
2.İstanbul 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2014 tarihli ve 2013/499 Esas, 2014/77 Karar sayılı sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 13.05.2020 tarihli ve 2016/5587 Esas, 2020/5293 Karar sayılı ilâmıyla;
“….Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre, sanığın eyleminin 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümlerinin (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,..” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3.İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2021 tarihli ve 2020/872 Esas, 2021/54 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi yollamasıyla anılan Kanun’un üçüncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince 10 … hapis ve 1 gün karşılığı adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin beşinci fıkrası gereği sonuç cezanın önceki hükümdeki gibi 5 … hapis ve 4 gün adlî para cezası olarak belirlenmesine, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 51 … maddesinin birinci fıkrası gereği sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesine, katılan Gümrük İdaresi vekille temsil edildiğinden ve sanık hakkında 5607 sayılı Kanun uyarınca ceza verildiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılan Gümrük İdaresi’ne verilmesine, TAPDK vekiline ücret takdirine yer olmadığına, suça konu kaçak sigaraların aynı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebebi katılan kurum lehine vekâlet ücreti verilmemesi nedeniyle hükmün bozulması talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Kolluk makamlarına yapılan bir ihbar üzerine alınan mahkeme izni ile sanığın işlettiği işyerinde yapılan aramada, yazar kasanın bulunduğu dolabın çekmeceleri içinde toplam 117 paket kaçak sigara ele geçirilmiştir.
2.Sanık bozma öncesi savunmasında suça konu sigaraları satmak için bulundurduğunu beyan etmiştir.
IV. GEREKÇE
Katılan vekilinin temyiz talebinin sadece vekâlet ücretiyle sınırlı olduğu görüldüğünden Tebliğname’de bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekâlet ücretine hükmolunması hukuka aykırı bulunmuş, söz konusu hukuka aykırılığın Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.01.2021 tarihli ve 2020/872 Esas, 2021/54 Karar sayılı kararına yönelik katılan İl Tarım Orman Müdürlüğü vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının 3 üncü paragrafından “Gümrük İdaresi” ve “Gümrük İdaresine” ibaresi ile “TAPDK vekiline ücret takdirine yer olmadığına” ibareleri çıkartılarak yerlerine “…” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.02.2022 tarihinde karar verildi.