Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/15622 E. 2023/4499 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15622
KARAR NO : 2023/4499
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, suça konu eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.04.2014 tarihli ve 2013/1645 Esas, 2014/703 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası (adlî para cezası yönünden teşdiden), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin ikinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 … hapis ve 6.000,00 TL adlî para cezası

ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, suça konu bandrolsüz sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müsaderesine, suçta kullanılan nakil aracının iadesine karar verilmiştir.

2.Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.04.2014 tarihli ve 2013/1645 Esas, 2014/703 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve nakil aracının iadesi kararı yönünden katılan … İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 24.06.2020 tarihli ve 2019/13391 Esas, 2020/8331 Karar sayılı ilâmıyla; hükmün nakil aracının iadesine ilişkin kısmının onanmasına, mahkûmiyet yönünden ise hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’la 5607 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler uyarınca sanığın hukukî durumunun yeniden değerlendirilmesi için yasa bozması yapılmıştır.

3.Bozma üzerine Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.04.2021 tarihli ve 2020/1167 Esas, 2021/915 Karar sayılı kararıyla; sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası (adlî para cezası yönünden teşdiden), yirmiikinci fıkrasının son cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin birinci, ikinci fıkraları, 53 üncü maddesi ve 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 … hapis ve 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tayin olunan hapis cezasının ertelenmesine, suça konu bandrolsüz sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müsaderesine karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 04.12.2022 tarihli ve 2021/131201 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna, eksik incelemeyle karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Suç tarihinde, kolluk kuvvetleri tarafından Adana 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18.11.2013 tarihli ve 2013/2251 Değişik İş sayılı önleme araması kararı uyarınca Ceyhan-Adana Otoyolu İncirlik Park alanında yapılan kontroller sırasında, durumundan şüphelenilerek durdurulan sanığın sevk ve idaresindeki araçta yapılan aramada toplam 317 karton bandrolsüz ve kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanığın bozma öncesi alınan 09.01.2014 tarihli savunmasında, 2010 yılından beri Türkiye’ye gelip gittiğini, sigaraları Ankara’dan birinin istediğini, ona götürdüğünü, suç olduğunu bilmediğini beyan ettiği belirlenmiştir.

3.Bozma sonrası yerel mahkemece yeniden yapılan yargılamada ”sanığa suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hazinesine ödediği takdirde cezasında 1/3 oranında indirim yapılacağı” ihtar edilmesi amacıyla talimat yazıldığı, talimat Mahkemesince sanığa etkin pişmanlık ihtaratını ve duruşma gününü içeren tebligat çıkartılmasına rağmen tebligatların bila tebliğ iade edildiği, bu nedenle etkin pişmanlık ihtarında bulunulmadan ve sanığın beyanları tesis edilmeden hüküm
tesis edildiği belirlenmiştir.

4.Kaçak eşyaya mahsus tespit (…) varakası dava dosyasında bulunmaktadır. … varakasında suça konu eşyaların CIF değerinin 4.755,00 TL, vergiler toplamının 16.499,84 TL gümrüklenmiş değerinin ise 21.254,84 TL olarak belirtildiği görülmüştür.

5.07.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda; sanıkta ele geçen sigaraların bandrolsüz ve kaçak olduğunun, CIF değerinin 4.755,00 TL, vergiler toplamının 16.207,32 TL, gümrüklenmiş değerinin ise 20.962,32 TL olduğunun belirtildiği görülmüştür.

6.Sanığın sevk ve idaresindeki araçta arama yapılmasına dayanak teşkil eden Adana 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18.11.2013 tarihli ve 2013/2251 Değişik İş sayılı önleme araması kararı dava dosyasında bulunmaktadır.

7.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin kısmen yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
1.”Olay ve Olgular” başlığı altında ayrıntılarına yer verilen delillere ve tüm dosya kapsamına göre, suç tarihinde sanığın aracında yapılan aramada 317 karton kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirilmesi, ele geçirilen sigaraların sayı itibarıyla ticari miktar ve mahiyette olması, ayrıca kaçamaklı ikrarı karşısında, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit kabul edilip hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Sanık müdafiinin aşağıda belirtilen hususların dışında yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.

3.15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin, 6545 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun’da hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası, onuncu fıkrası ve yirmiikinci fıkrası ve aynı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası somut olaya ayrı ayrı uygulanarak lehe Kanun’un tespiti yerine, 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasına göre belirlenen temel cezayla birlikte 7242 sayılı Kanun ile değiştirilen 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,

4.Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı
verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği cihetle; soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanığa, suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hazinesine ödediği takdirde cezada yapılacak indirim oranının “1/2” olarak bildirilmesi gerektiği de gözetilerek, suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarı yatırması halinde hakkında 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanabileceği ihtarı yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanığa usulüne uygun etkin pişmanlık ihtaratında bulunulmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması,

5.5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan, savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden sanığa, dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarların kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde aynı maddenin dokuzuncu fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bozma sonrasında sanığa hiç bildirim yapılmadan zarar giderilmediği yönündeki gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

6.Hükmolunan hapis cezası, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin yedinci fıkrası gereği, “denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” ve 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası gereği, “denetim süresini … halli olarak geçirdiği takdirde cezanın infaz edilmiş sayılacağına” karar verilirken, uygulama maddelerinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,

7.Doğrudan verilen adlî para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olarak 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası yerine aynı Kanun’un 52 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi,

8.Bozma öncesi hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay bozma ilâmının sanık lehine olduğu gözetilmeksizin, bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,

Nedenleriyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3, 4, 5, 6 , 7 ve 8 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.04.2021 tarihli ve 2020/1167 Esas, 2021/915 Karar sayılı kararına yönelik sanık
müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.