Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/15315 E. 2023/4974 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15315
KARAR NO : 2023/4974
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının
Düzenlenmesine Dair Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, eşya müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Sanık …, sanık …
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İncelenmeksizin iade, bozma

Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.01.2022 tarihli ve 2020/511 Esas, 2022/27 Karar sayılı kararının, sanıklar tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:

1.Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Sanık … hakkında Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2014 tarihli ve 2012/1455 Esas, 2014/653 Karar sayılı kararıyla kurulan hükmün Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12.05.2020 tarihli ve 2016/18707 Esas, 2020/4215 Karar sayılı ilâmıyla temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verilerek kesinleştiği, dolayısıyla 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kaçakçıklıkla Mücadele Kanunu’nda (5607 sayılı Kanun) yapılan değişikliklerin uyarlama yargılamasına konu edilerek sanık … hakkında hüküm tesis edilebileceği anlaşıldığından, bozma ilâmı sonrasında dosya resen ele alınmak suretiyle sanık … hakkında kurulan hükmün hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmakla inceleme dışı bırakılmıştır.

2.Sanık … Atmac hakkında kaçakçılık suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 29.11.2012 tarihli iddianamesi ile sanıklar …, … ve temyiz dışı sanık … hakkında 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a (4733 sayılı Kanun) muhalefet suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

2.Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2014 tarihli ve 2012/1455 Esas, 2014/653 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında 4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sanıklar … ve …’nin erteli 1 yıl 10 … 15 gün hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, sanık …’nın 1 yıl 10 … 15 gün hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, kaçak sigaraların müsaderesine karar verildiği, temyiz dışı sanık … … hakkındaki hükmün temyiz edilmeksizin 16.07.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

3.Anılan kararın sanıklar … ve … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12.05.2020 tarihli ve 2016/18707 Esas, 2020/4215 Karar sayılı ilâmıyla;
“I- Sanık …’nın temyiz istemi üzerine yapılan incelemede;
Gerekçeli kararın sanığa 14.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın hükmü CMUK’nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra 24.09.2014 tarihinde temyiz ettiği gözetilerek, temyiz inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık …’nın temyiz istemine yönelik yapılan incelemede ise;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 Sayılı Kanun ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,

Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2.maddeleri) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,..
.” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4.Bozma üzerine temyiz incelemesine konu dosyada 08.10.2020 tarihli celsede verilen ara karar uyarınca temyiz dışı sanık Ferhat Keserci hakkında Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli ve 2012/1455 Esas, 2014/653 Karar sayılı ek kararı ile 7242 sayılı Kanun kapsamında uyarlama yargılaması yapılmak üzere infazın durdurulmasına karar verildiği, ek karar üzerine üzere dosyanın yeni esasa kaydedilerek Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2021 tarihli ve 2021/59 Esas, 2021/40 Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesine konu dosya ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

5.Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.01.2022 tarihli ve 2020/511 Esas, 2022/27 Karar sayılı kararıyla sanıklar …, Hilmi … ve temyiz dışı sanık … hakkında 5607 sayılı Kaçakçıklıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları, 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca erteli 1 yıl 10 … 15 gün hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, sanık …’nın cezasının 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi gereği hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına, suça konu kaçak sigaraların 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık …’nın temyiz isteği, epilepsi hastası olduğuna, cezanın tekrar incelenip mağduriyetinin sonlandırılmasını talep ettiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.34 DA 5281 ve 16 JMR 92 plakalı araçlarla kaçak sigara getirileceği ihbarı üzerine olay tarihinde yapılan yol uygulamasında saat 03.00 sıralarında uygulama noktasına gelen ve temyiz dışı sanık Ferhat Keserci’nin sürücülüğünü yaptığı, sanık …’nın da içinde bulunduğu 34 DA 5281 plakalı aracın durdurulduğu, birkaç dakika sonra sanık …’nın sevk ve idaresindeki 16 JMR 92 plakalı aracın uygulama noktasına geldiği, bu aracın açık olan kapısından ve camlarından içeri bakıldığında gümrük kaçağı sigaralar olduğunun görülmesi üzerine Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında verilen arama kararı ile sanık …’nın idaresindeki araçta yapılan aramada 9300 paket kaçak sigara ele geçirildiği, diğer sanıkların yer aldığı araçta ise 16 JMR 92 plakalı araca ait stepne, kriko ve ilk yardım çantasının bulunduğu anlaşılmıştır.

2.Sanık … bozma öncesi savunmasında atılı suçu ikrar etmiştir. Bozma sonrası savunmasında önceki beyanlarını tekrar ettiği, gümrüklenmiş değerin iki katı tutarın ödenmediği

anlaşılmıştır.

3.29.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda suça konu eşyanın CIF değerinin 6.696,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Dosyada mevcut kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında ise suça konu kaçak eşyaya ilişkin CIF değerinin 16.275,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A.Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2014 tarihli ve 2012/1455 Esas, 2014/653 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12.05.2020 tarihli ve 2016/18707 Esas, 2020/4215 Karar sayılı ilâmıyla sanık …’nın temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, sanık … hakkındaki hükmün ise bozulmasına karar verildiği ve bozma ilâmı sonrası Mahkemece sanık … ile bilikte sanık … ve infazın durdurulmasına karar verilen sanık Ferhat Keserci hakkında yargılama yapılarak temyiz incelemesine konu hükmün kurulduğu, sanık … hakkındaki hükmün Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12.05.2020 tarihli ilâmıyla temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verilerek kesinleştiği, dolayısıyla 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerin uyarlama yargılamasına konu edilerek sanık … hakkında hüküm tesis edilebileceği gözetilmeksizin, Mahkemece sanık … hakkındaki bozma ilâmı sonrasında aynı esas üzerinden re’sen ele alınmak suretiyle sanık … hakkında kurulan hükmün hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmıştır.

B.Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, aşağıda yer alan hukuka aykırılıklar dışındaki temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

1.29.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda suça konu eşyanın CIF değerinin 6.696,00 TL, kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında ise CIF değerinin 16.275,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmakla, suça konu eşyalar yönünden hesaplanan CIF değerlerine yönelik çelişki giderilerek belirlenecek gümrüklenmiş değer tutarına göre;

5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereği kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde, ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma

evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği cihetle, soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanığa ödeme ihtaratında indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerekirken, bu ihtarat yapılmadan ve ödeme yapması halinde doğacak hukukî sonuçlar açıkça sanığa bildirilmeden hüküm tesisi,

2.Gümrüklenmiş değerin hafif olduğunun kabulü ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası uyarınca cezada indirim yapılması karşısında, bilirkişi raporu ile kaçak eşyaya mahsus tespit varakasında bildirilen CIF değerleri arasında çelişki olduğundan, bu çelişki giderilecek tespit edilecek gümrüklenmiş değere göre 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

3.Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri (5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollamasıyla 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu, yirmiikinci, 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 5 inci maddesinin ikinci fıkrası) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A.Sanık … Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2014 tarihli ve 2012/1455 Esas, 2014/653 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12.05.2020 tarihli ve 2016/18707 Esas, 2020/4215 Karar sayılı ilâmıyla sanık …’nın temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, sanık … hakkındaki hükmün ise bozulmasına karar verildiği ve bozma ilâmı sonrası Mahkemece sanık … ile bilikte sanık … ve infazın durdurulmasına karar verilen sanık Ferhat Keserci hakkında yargılama yapılarak temyiz incelemesine konu hükmün kurulduğu, sanık … hakkındaki hükmün temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verilmesi ile kesinleştiği, dolayısıyla 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerin uyarlama yargılamasına konu edilerek sanık … hakkında hüküm tesis edilebileceği gözetilmeksizin, Mahkemece sanık … hakkındaki bozma ilâmı sonrasında aynı esas üzerinden re’sen ele alınmak suretiyle sanık … hakkında kurulan hükmün hukuki değerden yoksun olduğu anlaşıldığından dava dosyasının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,

B.Sanık … Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.01.2022 tarihli ve 2020/511 Esas, 2022/27 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.05.2023 tarihinde karar verildi.