Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/15233 E. 2023/1951 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15233
KARAR NO : 2023/1951
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/238 E., 2022/1707 K.
KATILANLAR : Gümrük İdaresi

SUÇ :4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Katılan … vekili, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.06.2013 tarihli ve 2012/1601 Esas, 2013/740 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’a (4733 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 51 nci maddesinin birinci, üçüncü ve yedinci fıkraları (a) bendi uyarınca 1 yıl 9 ay 20 gün hapis ve 1.875,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, ertelemeye ve denetim süresine, hak yoksunluğuna, suça konu kaçak eşyanın 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği müsaderesine karar verilmiştir.

2.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.06.2013 tarihli ve 2012/1601 Esas, 2013/740 Karar sayılı kararının sanık müdafii ile katılan … İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 13.04.2017 tarihli ve 2014/34591 Esas, 2017/3001 Karar sayılı ilâmıyla;
“…I-Katılan … Idaresi vekilinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
Suç tarihine ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisinin bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanığın temyizine göre yapılan incelemede;
Hükmün gerekçe kısmında “suça konu eşyanın miktar ve değeri nazara alındığında öngörülen cezanın takdiren alt sınırdan hükmetmek” denmesine rağmen, hüküm fıkrasında “suça konu eşyaların miktar ve değeri nazara alınarak” sanığın cezasında teşdid uygulanması suretiyle çelişkiye neden olunması,
Kabule göre de;
1-Sanıkta muhtelif markalarda toplam 890 paket kaçak sigara ele geçirilen olayda; 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz etmeyen fiili, eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak şekilde teşdidi gerektirmediği halde, hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde alt sınırdan uzaklaşılarak hakkında fazla ceza tayini,
2-Sanık hakkında tayin olunan gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olarak TCK 52/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3-01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9., yine 18.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler ve 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olması göz önüne alındığında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
4-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5- 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi
halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde, infazı kısıtlayacak şekilde sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın infaz edileceği hususunun ihtarına karar verilmesi,
6- Dava konusu sigaraların 5607 sayılı yasanın 13/1 maddesi delaletiyle TCK’nın 54. maddesi gereğince müsaderesi gerekirken, 4733 sayılı yasanın 8/4. maddesinin de hükme katılması ve dava konusu kaçak sigaraların müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken söz konusu sigaraların tasfiyesine de hükmedilmesi,
…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.11.2017 tarihli ve 2017/558 Esas, 2017/731 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 nci maddesinin birinci, üçüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ertelemeye, denetim süresine, hak yoksunluğuna, suça konu kaçak sigaraların 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği müsaderesine karar verilmiştir.

4.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.11.2017 tarihli ve 2017/558 Esas, 2017/731 Karar sayılı kararının sanık müdafii ile katılan … İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 15.12.2020 tarihli ve 2018/10211 Esas, 2020/18697 Karar sayılı ilâmıyla;
“…Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2022 tarihli ve 2021/238 Esas, 2022/1707 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının yollamasıyla, anılan Kanun’un üçüncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’ un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 nci maddesinin birinci, üçüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları uyarınca, 10 ay hapis ve 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, ertelemeye ve denetim süresine, suça konu kaçak
eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine, katılan kurum lehine 5.100,00 TL vekalet ücretine karar verilmiştir.

6.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.11.2022 tarihli ve 2022/114095 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan … Vekilinin Temyiz Sebepleri;
Vekalet ücretinin hangi kurum lehine hükmedildiğinin belirtilmemesi ve re’sen gözetilecek sebeplerle hükmün bozulmasına ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
Beraat kararı verilmesi gerektiğine, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesine, vekalet ücreti ve müsadereye hükmedilmesine, kararın usul ve kanuna aykırı olması sebepleriyle hükmün bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.13.10.2012 tarihinde, ihbar üzerine sokak üzerinde sanığın elindeki iki adet koli içerisinde toplam 890 paket kaçak sigara ele geçirilmiştir.

2.Sanık bozma öncesinde savunmasında suça konu sigaraları kişisel kullanım amacıyla aldığını, ticari amacının bulunmadığını beyan etmiş, bozma sonrası alınan savunmasında ise, önceki beyanlarını tekrar ettiğini, suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarını ve gümrük vergi miktarını ödeyecek maddi durumunun olmadığını belirtmiştir.

3.Suça konu sigaraların bandrolsüz ve gümrük kaçağı olduğuna dair bilirkişi raporu dava dosyasında mevcuttur.

4.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
1.Olay ve Olgular başlığı altında ayrıntılarına yer verilen sanık savunması, bilirkişi raporu içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

2.5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için zarar gören kurumun zararının sanık tarafından karşılanması gerekmektedir. Bildirilen kamu zararını ödemeyen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi mümkün olmayıp mahkemece de bu husus tartışılarak değerlendirildiğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia
ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ile katılan … vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

4.15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine; a) Soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında, b) Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. Bu husus, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye ihtar edilir. Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır.” hükmünü içermesi karşısında; kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, sanığa soruşturma aşamasında etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı cihetle, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerin iki katı tutarının hesaplanarak, verilecek cezada 1/2 oranında indirim yapılacağının sanığa bildirilmesi gerekirken indirim oranı 1/3 olarak bildirilmek suretiyle sanığın yanıltılması hukuka aykırı bulunmuştur.

5.Katılan … ile atılı suçun niteliğine göre doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin karar başlığında katılan sıfatıyla ayrı ayrı gösterilmesi karşısında, hangi idareye verildiği belli olmayacak şekilde “…AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine, ” şeklinde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4 ve 5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2022 tarihli ve 2021/238 Esas, 2022/1707 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ile katılan … vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.03.2023 tarihinde karar verildi.