Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/14599 E. 2023/1434 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14599
KARAR NO : 2023/1434
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/1660 E., 2021/1092 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2014 tarihli ve 2013/676 Esas, 2014/289 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi ve 54 üncü maddesi gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak eşyanın müsaderesine ve suçta

kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına ve kararın kesinleşmesine müteakip araç üzerindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2014 tarihli ve 2013/676 Esas, 2014/289 Karar sayılı kararının sanık ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 05.11.2020 tarihli ve 2019/11966 Esas, 2020/13947 Karar sayılı ilâmıyla; suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına dair verilen kararın onandığı ve hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu nedeniyle sair yönleri incelenmeden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2021 tarihli ve 2020/1660 Esas, 2021/1092 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası delaletiyle 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci ve onuncu fıkraları, 7242 sayılı Kanun ile değişik yirmi ikinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 51 inci maddesi ve 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği erteli 10 ay hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz talebi, sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesinin ve kurum zararının giderilmemesinin usul ve Kanuna aykırı olduğuna, bu nedenle ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle verilen kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağına göre, 17.11.2013 tarihinde sanığın çalıştığı şirkete ait … plaka sayılı araç ile Irak’tan Türkiye’ye giriş yapmak üzere Habur Gümrük Sahasına geldiği, gümrük tescil işlemlerine müteakip Gümrük Muhafaza personelince yapılan kontrol ve denetimlerde çekicinin üst torpido arka kısmındaki boşluklarda sigara, akü kısmında ve dorsenin alt kısmında 2 adet mavi renkli plastik su bidonlarının içinde içki olduğunun görüldüğü, toplamda 16 karton sigara ve 285 adet (144,66 litre) alkollü içkinin ele geçirildiği anlaşılmıştır. Sanığın bozma öncesindeki savunmasında, ele geçen sigara ve içkileri Irak’tan aldığını, kaçak olduğunu bilmediğini, satmak için getirmediğini, amcasının oğlunun düğünü nedeniyle hediye etmek amacı ile getirdiğini beyan ettiği, bozma sonrasındaki savunmasında da önceki beyanlarını tekrar ederek gümrüklenmiş değerin iki katını ve kamu zararını süre verilmesi halinde ödeyeceğini beyan ettiği ancak bir sonraki celseye kadar ödeme yapılması için süre verilmesine rağmen sanığın ödeme yapmadığı görülmüştür.

2.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

3.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereği kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde, ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği cihetle, soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanık hakkında Mahkemesince, suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde cezada yapılacak indirim oranının “1/2” olacağının bildirilmesi gerekirken, “1/3” oranında indirim yapılacağı bildirilmek suretiyle sanığın yanıltılması ve bu itibarla ödeme yapmadığından bahisle hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanmaması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.04.2021 tarihli ve 2020/1660 Esas, 2021/1092 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.02.2023 tarihinde karar verildi.