Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/14362 E. 2023/1905 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14362
KARAR NO : 2023/1905
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/30 E., 2021/513 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Aralık Asliye Ceza Mahkemesinin 21.10.2014 tarihli 2014/130 Esas, 2014/311 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi ve aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 52 nci maddesi gereği hapisten çevrili 6.000,00 TL adlî para cezası ile doğrudan verilen 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu nakil araçlarının müsaderesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2.Aralık Asliye Ceza Mahkemesinin 21.10.2014 tarihli 2014/130 Esas, 2014/311 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 18.11.2020 tarihli ve 2016/20505 Esas, 2020/16935 Karar sayılı ilâmıyla;
“… 1. Hükmün nakil araçlarının iadesine ilişkin bölümünün incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre hükmün ONANMASINA,
2. Sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, ..” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Aralık Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.07.2021 tarihli 2021/30 Esas, 2021/513 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin üçüncü, onuncu fıkraları, onuncu fıkrasının son cümlesi, yirmiikinci fıkrası, aynı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hapisten çevrili 4.000,00 TL adlî para cezası ve doğrudan 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 21.11.2022 tarihli 2021/148260 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; bilirkişi raporunun dosya içeriği ile bağdaşmadığına, sanığın kamu zararını gidermesi karşısında cezasının ertelenmesi, ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde sanığın sevk ve idaresinde bulunan 76 DA ../76 AZ .. plakalı araç ile Gürcistan ülkesinden Türközü Sınır Kapısını kullanmak suretiyle transit rejim çerçevesinde tutanakla ve mühürle sabit olmak üzere Azerbaycan ülkesine yeşil boş şişe yükünü götürmek amacıyla 850 litre akaryakıtla 20.03.2014 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, 21.03.2014 tarihinde … kontrol sahasında aracın akaryakıt deposunda yapılan kontrollerde görevlilerin aracın deposunda 60 litre akaryakıt kaldığını tespit ettikleri anlaşılmıştır.

2.Sanık bozma öncesi savunmasında olay günü Türközü Gümrük Müdürlüğüne gelerek gümrük işlemlerini yaptırdığını, araçtaki akaryakıtı Bakü’den aldığını söylediğini, görevli memurun yanlış anlaması nedeniyle Türközü Gümrük Müdürlüğüne geldiğinde aracın deposunda 850 litre mazot olduğunu zannettiğini, aracında o kadar akaryakıt olmadığını, ucuz olduğu için akaryakıtı Bakü’den
aldığını beyan etmiş, bozma sonrasında ise daha önce savunmada bulunduğunu, gümrüklenmiş değerin 2 katı olan 635,64 TL’yi ödediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

3.Dosya içerisindeki makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 20.05.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre aracın yük, yol ve hava durumuna göre en az 240 litre, en fazla 320 litre akaryakıt harcayacağı tespit edilmiştir.

4.Sanığın kendisine bildirilen gümrüklenmiş değerin 2 katı olan 635,64 TL’yi ödediğini gösteririr 30.06.2021 tarihli dekontu dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
1.Sanığın sevk ve idaresinde bulunan araç ile Gürcistan ülkesinden Türközü Sınır Kapısını kullanmak suretiyle transit rejim çerçevesinde Azerbaycan ülkesine yeşil boş şişe yükünü götürmek amacıyla 850 litre akaryakıtla Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra, 21.03.2014 tarihinde görevlilerce … kontrol sahasında aracın akaryakıt deposunda yapılan kontrollerde, aracın deposunda 60 litre akaryakıt ile yakalandığı, depoda bulunan akaryakıtın transit rejim hükümlerine tabi olmaması nedeniyle suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle anılan Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları kapsamında bulunduğu,

10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası yollamasıyla beşinci, onuncu, yirmiüçüncü fıkraları ve 5 inci maddesinin ikinci fıkrası somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri zorunluluğu,

Kabule göre ise;
2.Sanığın sevk ve idaresinde bulunan 76 DA ../76 AZ .. plakalı araç ile Gürcistan ülkesinden Türközü Sınır Kapısını kullanmak suretiyle transit rejim çerçevesinde Azerbaycan ülkesine yeşil boş şişe yükünü götürmek amacıyla 850 litre akaryakıtla Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra, 21.03.2014 tarihinde görevlilerce … kontrol sahasında aracın akaryakıt deposunda yapılan kontrollerde, aracın deposunda 60 litre akaryakıt kaldığı tespit edilmiş olup , dosya içerisindeki bilirkişi raporuna göre söz konusu mesafede aracın en fazla 320 litre akaryakıt tüketeceği de gözetilerek yurt içinde bırakılan 470 litre kaçak akaryakıtla ilgili kaçak eşyaya mahsus tespit varakası düzenlenerek etkin pişmanlık ihtarında bu miktarın esas alınması gerekirken, dosya içeriğine uymayan 80 litre kaçak akaryakıtla ilgili düzenlenen eksik gümrüklenmiş değer üzerinden etkin pişmanlık ihtaratında
bulunularak ödediğinden bahisle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ,

3.Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmalık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına “Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir” ve 5 inci maddenin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde, ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği cihetle, soruşturma aşamasında usulüne uygun etkin pişmanlık ihtaratı yapılamayan, kovuşturma aşamasında gümrüklenmiş değerin iki katını ödeyen sanığın cezasında 1/2 oranında indirim yapılması gerekirken 1/3 indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,

4.Adlî sicil kaydına göre hakkında mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmayan ve hukuki sonuç doğurmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini isteyen sanığın kamu zararını ödediği anlaşılmasına karşın 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasına eklenen son fıkrasının suç tarihinden sonra 6545 sayılı Kanun ile 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi uyarınca uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilmeksizin “Sanığın denetim süresi içerisinde bu suçu işlediği anlaşılmakla 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına” karar verilmesi,

Hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Aralık Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.07.2021 tarihli ve 2021/30 Esas, 2021/513 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.03.2023 tarihinde karar verildi.