Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/13884 E. 2023/1594 K. 23.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13884
KARAR NO : 2023/1594
KARAR TARİHİ : 23.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/390 E., 2022/103 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın ve nakil aracının müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Derik Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.11.2013 tarihli, 2013/482 Esas, 2013/1060 Soruşturma ve 2013/388 İddianame numaralı iddianamesiyle sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet (5607 sayılı Kanun) suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası uyarınca cezalandırılmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 54 üncü

maddesi gereği nakil aracının ve kaçak sigaraların müsaderesine, aynı Kanun’un 53 üncü maddesi gereği hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

2.Derik Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.03.2014 tarihli ve 2013/430 Esas, 2014/195 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi gereği 2 yıl 6 … hapis ve 500 gün karşılığı 10.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu sigaraların 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği, nakil aracının 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi gereği müsaderesine karar verilmiştir.

3.Derik Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.03.2014 tarihli ve 2013/430 Esas, 2014/195 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 02.03.2021 tarihli ve 2019/7267 Esas, 2021/2316 Karar sayılı ilâmıyla; “… Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerin sanık lehine hükümler içermesi sebebiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin gerekmesi ” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4.Derik Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.03.2022 tarihli ve 2021/390 Esas, 2022/103 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının yollamasıyla 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 51 … maddesi, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve aynı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 2 yıl 6 … hapis cezası ve 187 gün karşılığı 3.740,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, kaçak eşyanın ve nakil aracının müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Sanık müdafiinin temyiz isteği, sanığın suç işleme kastı ile hareket etmediğine, alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasının hakkaniyete aykırı olduğuna, hükmün gerekçesiz olduğuna ilişkindir.

2.Katılan vekilinin temyiz isteği, vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine ve re’sen gözetilecek diğer sebeplerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, 47 PT 644 plakalı araçla kaçak sigara taşındığı yönündeki ihbar üzerine, gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında arama yapılmasına yönelik Cumhuriyet savcısından alınan arama kararı ile durdurulan araçta yapılan aramada 747 karton kaçak sigara ele geçtiği anlaşılmıştır.

2.Sanık aşamalardaki savunmalarında, kaçak sigaraları satmak amacıyla bulundurduğunu, eyleminin suç teşkil ettiğini bilmediğini beyan etmiştir.

3.Nakil aracının sanığa ait olduğuna ilişkin ruhsat sureti dosya arasında bulunmaktadır.

4.Suça konu sigaraların vergiler toplamını ve gümrüklenmiş değerini tespit eden Kaçak Eşyaya Mahsus Tespit Varakası ve bilirkişi raporu dava dosyasında mevcuttur.

5.26.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda; kaçak eşyanın suçta kullanılan nakil aracının ağırlıklı bölümünü oluşturduğu bildirilmiştir.

6.Sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı, mahkemece 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesi uyarınca, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollaması ile beşinci ve onuncu fıkraları ile 5 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ek savunma hakkı tanındığı anlaşılmıştır.

7.Bozma sonrası sanığa 7242 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 5 … maddesinin ikinci fıkrası gereğince etkin pişmanlık ihtaratının usulüne uygun olarak yapıldığı, sanığın maddi gücü olmadığı için ödeme yapmayacağını beyan ettiği belirlenmiştir.

8.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
1.Derik Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.03.2022 tarihli ve 2021/390 Esas, 2022/103 Karar sayılı kararında; olay tutanağı, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığa ait araçta usulüne uygun olarak yapılan arama sonucunda ticari miktar ve mahiyette kaçak sigara ele geçtiği dikkate alındığında sanığın suça konu kaçak sigaraları ticari amaçla bulundurduğunun kabulü ile mahkûmiyet hükmü kurulmasında, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.26.02.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre kaçak eşyanın suçta kullanılan nakil aracının ağırlıklı bölümünü oluşturduğu ve nakil aracının suç tarihindeki bilinen değeri ile kaçak eşyanın gümrüklenmiş değeri dikkate alındığında müsaderesinin hakkaniyete aykırı olmayacağı anlaşılmakla, müsadere edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

4.Derik Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.03.2022 tarihli ve 2021/390 Esas, 2022/103 Karar sayılı kararında, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, kendisini vekil ile temsil ettiren ve davaya katılmasına kararı verilen Gümrük İdaresi lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve suçta kullanılan nakil aracının 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin

gözetilmemesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numaralı bentte açıklanan nedenle Derik Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.03.2022 tarihli ve 2021/390 Esas, 2022/103 Karar sayılı kararına yönelik katılan … İdaresi vekili ile sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasına ”Katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine,” ibaresinin eklenmesi ve nakil aracının müsaderesine ilişkin kısım çıkartılarak yerine ”Suçta kullanılan nakil aracının 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği müsaderesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.02.2023 tarihinde karar verildi.