Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/13823 E. 2023/1371 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13823
KARAR NO : 2023/1371
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/277 E., 2022/248 K.
SUÇ : 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Zamanaşımı nedeniyle düşme

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.02.2009 tarihli ve 2008/570 Esas, 2009/110 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun (5015 sayılı Kanun) Ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi ve 5015 sayılı Kanun’un Ek 5 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca 1

yıl 8 ay hapis ve 50 gün karşılığı 1.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak akaryakıtın müsaderesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2. Sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle, Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2014 tarihli ve 2014/216 Esas, 2014/372 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5015 sayılı Kanun’un Ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 50 gün karşılığı 1.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2014 tarihli ve 2014/216 Esas, 2014/372 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 16.03.2021 tarihli ve 2018/14321 Esas, 2021/4132 Karar sayılı ilâmıyla;
“…Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddesi somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli ve 2021/277 Esas, 2022/248 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası yollamasıyla aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası, 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 6 ay 20 gün hapis ve 1 gün karşılığı 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğine, suçsuz olduğuna, beraatini talep ettiğine ve re’sen gözetilecek hususlar uyarınca kararın bozulmasına karar verilmesine ilişkindir.

III. GEREKÇE
Sanık hakkında isnat edilen eylem için öngörülen cezanın türü ve miktarı açısından 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve aynı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince eylemin 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, sanık hakkında 25.02.2009 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 10.03.2010 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde sanığın 04.01.2011 tarihinde yeni bir suç işlediği, buna göre 17.06.2008 olan suç tarihi itibariyle zamanaşımının durduğu süre düşüldükten sonra, olağanüstü zamanaşımı süresinin karar tarihinde tamamlanmış bulunduğu gözetilmeden düşme kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.

IV. KARAR
Sanık hakkında 25.02.2009 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 10.03.2010 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde sanığın 04.01.2011 tarihinde yeni bir suç işlediği, buna göre 17.06.2008 olan suç tarihi itibariyle zamanaşımının durduğu süre düşüldükten sonra, olağanüstü zamanaşımı süresinin karar tarihinde tamamlanmış bulunduğu gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi Kanun’a aykırı olup,

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.03.2022 tarihli ve 2021/277 Esas, 2022/248 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, ancak hüküm tarihinde 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve aynı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı süresi gerçekleşmiş bulunduğundan ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE, suça konu kaçak akaryakıtın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca MÜSADERESİNE, tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazineye irad kaydına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.02.2023 tarihinde karar verildi.