YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13660
KARAR NO : 2023/1175
KARAR TARİHİ : 13.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/303 E., 2020/369 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Düşme, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.01.2012 tarihli 2009/270 Esas, 2012/28 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği hapisten çevrili 3.000,00 TL adlî para cezası ve 4.900,00 TL doğrudan hükmedilen adlî para cezası ile cezalandırılmasına, kaçak eşyanın müsaderesine; 2813 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumunun Kuruluşuna İlişkin Kanun’un (2813 sayılı Kanun) 32 nci maddesinin (a) fıkrası ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanun’un (5809 sayılı Kanun) 63 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında tarif edilen tiplere uygun olmadığından 2813 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin (a) fıkrası ve 5809 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
2.Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.01.2012 tarihli 2009/270 Esas, 2012/28 Karar sayılı kararının sanık ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 22.05.2019 tarihli 2015/16759 Esas, 2019/31936 Karar sayılı ilâmıyla;
”I) Katılan … İdaresi vekilinin sanıklar Ali Baran ve Eyüp Kartal hakkında hükmedilen beraat hükümlerine yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
Zamanaşımını kesen en son işlem olan sanıkların savunmalarının alındığı tarih olan 23.09.2009 tarihi itibarıyla temyiz inceleme gününde, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresi tamamlanmış bulunduğu cihetle katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan madde uyarınca sanıklar Ali Baran ve Eyüp Kartal hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE,
II) Sanık …’nun temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
1.Mahkeme kararında “Sanığın işlemiş olduğu suç nedeniyle oluşan kamu zararını gidermemesi nedeniyle şartları oluşmadığından” şeklindeki gerekçeye dayanılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına engel hali bulunmayan ve talimatla alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına muvafakat edip etmediği sorulmayan ve talimata … varakasının eklenmeyerek bu hali ile kamu zararından haberdar edilmeyen sanığa eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükümlülükler toplamının bildirilerek süre verilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde CMK’nun 231/9. maddesi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yasal olmayan ve yetersiz gerekçelerle 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre ise;
2. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 62/1. maddesi yerine TCK’nun 62. maddesinin yazılması, sanık hakkındaki 5 ay hapis cezasının 150 gün adli para cezasına çevrildikten sonra günlüğü 20-TL’den paraya çevrilmesi sırasında TCK’nun 52/2.maddesine atıf yapılmaması ve doğrudan verilen adli para cezasının günlüğü 20,00 TL’den paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3. Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK’nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi nedeniyle bozulmasına” karar verilmiştir.
3. Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli 2019/303 Esas, 2020/369 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği dava zamanaşımı süresi dolduğundan düşme ve kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebepleri; suçun inceleme dışı Ali Baran ve Eyüp Kartal ile birlikte işlenmesi nedeniyle sanık hakkında nitelikli halin uygulanması gerektiği, bu haliyle de zamanaşımının gerçekleşmediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağına göre; 08.05.2009 tarihinde yapılan yol kontrolünde, sanık ile inceleme dışı ….l’ın da içinde bulunduğu …plaka sayılı araçta, Ağrı Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/513 Değişik İş sayılı kararına binaen yapılan aramada, 54 Adet değişik markalarda kaçak cep telefonu ele geçilerek muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.
2.16.06.2010 hâkim havaleli bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, telefonların … varakasında belirtilen sayı ve nitelikleri ile İMEİ numaralarının aynı olduğu, görünüm tasarım itibariyle tescilli markalarla birebir aynı özellikleri taşıdığı ancak ithalatçı, üretici veya satıcı firmaya ait orijinal telefonlara ilişkin hologram veya bandrol bulunmadığı, bu halleri ile orijinal olmadıklarını, kaçak ve yabancı menşeli, Çin yapımı oldukları, keşif tarihi itibariyle kullanmaya elverişli olduğu tespit edilmiştir.
3.Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
4.5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi gereği, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilen 25.01.2012 tarihinden itibaren karar tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın yargılama konusu eylemi için suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilen 25.01.2012 tarihinden, karar tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiş, sanık hakkında zamanaşımı nedeniyle düşme ve kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiş, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ağrı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli 2019/303 Esas, 2020/369 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz nedenleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.02.2023 tarihinde karar verildi.