Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/13198 E. 2023/2292 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13198
KARAR NO : 2023/2292
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/663 E., 2014/1222 K.
SUÇ : 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu’na aykırılık
22.10.2005-12.11.2005, 14.11.2005-10.04.2012
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin evrakta haber bırakıldığı belirtilen komşunun isim ve imza vermekten imtina ettiğinin belirtildiği, bu haliyle gerekçeli karar evrakının, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre tebliğine çalışıldığı, ancak tebliğ evrakında bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi tesbit ve tevsik edilmeden tebliğ işleminin yapıldığı, bu haliyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve sanık müdafiinin temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul ve 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.(Kapatılan) 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 06.06.2012 tarihli ve
2012/46 Esas, 2012/213 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında müteaddit firar suçlarından ayrı ayrı 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca altı ay yirmi gün, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca on ay, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca beş ay, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (teşdiden) ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca bir yıl üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.(Kapatılan) 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 06.06.2012 tarihli ve 2012/46 Esas, 2012/213 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) Askeri Yargıtay 2. Dairesinin 23.01.2013 tarihli ve 2013/2 Esas, 2013/95 Karar sayılı kararı ile Anayasa Mahkemesinin, 17.01.2013 tarihli ve 2012/80 Esas ve 2013/16 Karar sayılı kararı ile 1632 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin birinci fıkrasının A bendinin birinci ve ikinci cümleleri ile Ek 8 inci
maddesinin ikinci fıkrasının “Sırf askerî suçlar ile bu Kanunun Üçüncü Babının Dördüncü
Faslında yazılı suçlar hakkında, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile …” bölümünün
“…kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile …” ibaresinin ve 1632 sayılı Kanun’un Ek 10 uncu
maddesinin ikinci fıkrasının, Anayasa Mahkemesinin, 17.01.2013 tarihli ve 2012/80 Esas ve 2013/16 Karar sayılı kararı ile Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması
karşısında, uygulamaya yönelik bu konularda, yeniden değerlendirme ve tartışma yapılması gerekliliği nedeniyle mahkûmiyet hükümlerinin bozulmasına karar verilmiştir.

3.(Kapatılan) 6.Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 09.07.2014 tarihli ve 2013/1039 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında müteaddit firar (dört kez) suçundan ayrı ayrı, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4 üncü ve 5 inci maddeleri uyarınca 1.800,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 73 üncü maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (teşdiden) ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci ve 63 üncü maddeleri uyarınca bir yıl üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin mahsubuna karar verilmiştir.

4.(Kapatılan) 6.Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 09.07.2014 tarihli ve 2013/1039 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararının taraflarca temyiz edilmeyerek 07.11.2014 tarihi itibarıyla kesinleştiğine ve infazın belirtilen şekilde yapılmasına işaret olunmuş ise de; Altınözü 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2022 tarihli ve 2012/663 Esas, 2014/1222 Karar sayılı Ek Kararı ile (Kapatılan) 6.Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesinin, 09.07.2014 tarihli ve 2013/1039 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararının tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle söz konusu ilama ilişkin infazın durdurulmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; temyize konu karara ilişkin usulsüz tebligat ile kesinleştirme işlemi yapıldığından eski hale iade talebine, infazın durdurulmasına, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanması talebine ve lehe kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkindir.

III. GEREKÇE
Suç tarihi itibarıyla sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın; 04.04.2005-04.05.2005 tarihleri arasındaki suç yönünden 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 nci maddesinin dördüncü ve 104 üncü maddesinin ikinci fıkralarında öngörülen ve sanığın lehine olan 5 yıllık olağan ve 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu ve hüküm tarihine kadar bu sürenin geçtiği, 08.05.2005-13.10.2005, 22.10.2005-12.11.2005, 14.11.2005-10.04.2012 tarihleri arasında gerçekleşen eylemlerine konu suçları yönünden ise 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunmakla, zamanaşımını kesen en son işlem olan ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verilen 09.07.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürelerin geçtiği anlaşılmıştır.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Altınözü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.07.2014 tarihli ve 2012/663 Esas, 2014/1222 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2023 tarihinde karar verildi.