Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/13055 E. 2023/5019 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/13055
KARAR NO : 2023/5019
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Beraat, kaçak eşyanın müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Katılan Gümrük İdaresi vekil, o yer Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.11.2012 tarihli ve 2012/495 Esas, 2012/682 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 5237

sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 1 yıl 3 … hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, kaçak eşyanın müsaderesine ve suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde tedbir şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

2.Anılan kararın sanık ve katılan Gümrük İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 27.10.2015 tarihli ve 2014/19045 Esas, 2015/20749 Karar sayılı ilamıyla; ”… Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçu işlemesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan 5607 sayılı yasanın 4/4.maddesi uyarınca cezada artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini, gün adli para cezası paraya çevrilirken, uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 232/6 maddesine aykırı davranılması, TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması, ele geçen çayların miktar itibariyle kullanım amacına yönelik olduğu gözetilerek iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi …” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.07.2016 tarihli ve 2016/59 Esas, 2016/510 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 51 inci maddesinin birinci fıkrası, kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği erteli 10 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, kaçak sigaranın müsaderesine, ele geçirilen çayların miktar itibarıyla kullanım amacına yönelik olduğu anlaşıldığından sanığa iadesine ve suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin tedbir şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

4.Anılan kararın katılan Gümrük İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 09.12.2020 tarihli ve 2018/9706 Esas, 2020/18340 Karar sayılı ilamıyla; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2021 tarihli ve 2021/79 Esas, 2021/2037 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereği beraat ve kaçak sigaranın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine, ele geçirilen çayların miktar itibarıyla kullanım amacına yönelik olduğu anlaşıldığından sanığa iadesine ve suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesine yer olmadığına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteği, sanığın üzerine atılı suçu işlediği dosya kapsamından anlaşılması nedeniyle hakkında verilen beraat kararı ile suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine dair verilen kararın bozulmasına ilişkindir.

2.O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, sanığın sevk ve idaresindeki araçtan yabancı menşeli çay ve sigara ele geçirilmesi nedeniyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağına göre, 12.07.2012 tarihinde sanığın sevk ve idaresindeki 21 TG 348 plakalı araçla Irak’… Türkiye’ye giriş yapmak üzere Habur 2. Hudut Bölük Komutanlığı arama noktasına geldiği ve araçta Habur Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü görevlilerince yapılan incelemede, aracın alt kısmında bulunan boşluklara gizlenmiş 29 karton kaçak sigara ve koltukların altında 8 paket 400 gramlık çay ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanığın bozma öncesindeki savunmasında, olay günü Irak’… Türkiye’ye damadı Hakim Oral adına kayıtlı 21 TG 348 plakalı araç ile döndüğünü, el konulan çayı evde kullanmak için aldığını, sigarayı ise bir kısmını evde kullanmak bir kısmını da akrabalarına vermek için aldığını, bunların kaçak mahiyette olduğunu bilmediğini ve kamu zararını gideremeyeceğini beyan ettiği; bozma sonrasındaki savunmasında ise, önceki beyanlarını tekrar ederek kamu zararını ve gümrüklenmiş değerin iki katını ödemek istemediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

3.Malen sorumlu …’ın bozma öncesindeki beyanında, 21 TG 348 plakalı aracın kendisine ait olduğunu, hem kayınbabası hem de amcası olan sanık …’a aracını ödünç verdiğini, sanığın kendisine araçta sigara bulunduracağını söylemediğini, zaten söyleseydi bunu kabul etmeyeceğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

4.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Irak’… Türkiye’ye giriş yapmak üzere Habur 2. Hudut Bölük Komutanlığı arama noktasına gelen sanığın sevk ve idaresindeki araçta Habur Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü görevlilerince yapılan incelemede 29 karton kaçak sigara ve 8 paket 400 gramlık çay ele geçirildiği olayda, sanığın aşamalardaki savunmasında bu eşyaları kullanacağına dair beyanda bulunduğu görülmekle, mahkemece kurulan beraat kararında, kaçak olan sigaraların müsaderesine karar verilmesinde, kaçak çayların kişisel kullanım sınırında kalması nedeniyle sanığa iadesinde ve … niyetli üçüncü kişiye ait olduğu tespit edilen nakil aracının müsaderesine yer olmadığına dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamış, ancak yerel mahkeme kararında Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen nakil aracının üzerindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2021 tarihli ve 2021/79 Esas, 2021/2037 Karar sayılı kararında katılan Gümrük İdaresi vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan nakil aracının iadesine ilişkin fıkrasına “nakil aracı üzerindeki tebdir şerhinin kaldırılmasına” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.05.2023 tarihinde karar verildi.