Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/12984 E. 2023/1640 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12984
KARAR NO : 2023/1640
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/1349 E., 2022/322 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret

Hükmün sanığa SEGBİS aracılığı ile tefhim edildiği, mahkemece hüküm tefhim edilirken hüküm fıkrasına 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 263 üncü maddesi gereğince cezaevinde bulunan sanığın bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceğinin yazılması ve bu hususun da tefhim edilmesi gerektiği halde, tebliğden itibaren 7 gün içerisinde mahkemeye verilecek dilekçe ya da zabıt katibine beyanda bulunulmak suretiyle tutulacak tutanakla temyiz yoluna başvurulacağı belirtilerek sanığın yasa yolunda yanıltıldığı anlaşılmış, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmiştir..

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.11.2013 tarihli ve 2013/591 Esas, 2013/1259 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü maddesi ile 54 üncü maddesi gereği 4 yıl hapis ve 20.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, eşya müsaderesine, araç iadesine karar verilmiştir.

2.Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.11.2013 tarihli ve 2013/591 Esas, 2013/1259 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 05.11.2019 tarihli ve 2019/1715 Esas, 2019/13689 Karar sayılı ilâmıyla;
“..Sanık hakkında belirlenen temel cezada TCK’nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı gözetilerek, sanığın kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla bulundurmak eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun’un 3/10. maddesindeki “Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye göre 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi zorunluluğu,…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.02.2020 tarihli ve 2019/1363 Esas, 2020/173 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, eşyanın müsaderesine ve araç iadesine karar verilmiştir.

4.Şanlıurfa 1.Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.02.2020 tarihli ve 2019/1363 Esas, 2020/173 Karar sayılı kararının sanık … müşteki … vekili tarafından temyizi üzerine dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 61 ve 62 nci maddeleriyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 5 inci maddelerinde yapılan değişikliklerin, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş sanık lehine olması sebebiyle mahkemesine iade edilmiştir.

5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosyanın iade edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.03.2022 tarihli 2020/1349 Esas, 2022/322 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü
maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, kaçak eşyanın müsaderesine ve müsaderesi talep edilmeyen araç ile ilgili malen sorumlunun talep dilekçesi hakkında değerlendirme yapılmak üzere Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.

6.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 09.11.2022 tarihli ve 2022/86612 sayılı, “Yerel mahkemece, mahkûmiyet kararının Segbis sistemi üzerinden sanık … Cicil’in yüzüne karşı 02.03.2022 tarihinde tefhim edildiği ancak sanığın kendisine tanınan 15 günlük temyiz süresi geçtikten sonra hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla CMUK’un 317. maddesi uyarınca, temyiz isteminin REDDİNE karar verilmesi.” nedenine dayalı ret görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi, hükmü sebep göstermeksizin temyiz ettiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde sanığın idaresindeki araçta Şanlıurfa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/633 Değişik İş sayılı önleme araması kararı ile yapılan aramada 1140 karton kaçak sigara ele geçilerek muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.

2.Sanığın aşamalardaki savunmalarında, kaçak sigaraları ticari amaçla bulundurduğunu ikrar etmiş, nakil aracının babası …’e ait olduğunu ve aracı kendisinden habersiz aldığını beyan etmiştir.

3.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

4.Malen sorumlu … beyanlarında, aracın kendisine ait olduğunu, oğlu olan sanığın aracını kendisinden habersiz olarak aldığını, kaçak sigaralardan haberinin olmadığını ifade etmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamdeki Görüş Yönünden
Hükmün sanığa SEGBİS aracılığı ile tefhim edildiği, mahkemece hüküm tefhim edilirken hüküm fıkrasına 5271 sayılı Kanun’un 263 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince cezaevinde bulunan sanığın bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceğinin yazılması ve bu hususun da tefhim edilmesi gerektiği halde, tebliğden itibaren 7 gün içerisinde mahkemeye verilecek dilekçe ya da zabıt katibine beyanda bulunulmak suretiyle tutulacak tutanakla temyiz yoluna başvurulacağı belirtilerek sanığın yasa yolunda yanıltıldığı anlaşılmakla sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek tebliğnamedeki görüşe iştirak olunmamıştır.

B. Mahkûmiyet Kararı Yönünden
1.Sanığın sevk ve idaresindeki araçta usulüne uygun yapılan aramada, 1140 karton kaçak sigaranın ele geçirilmiş olması ve sanığın tüm aşamalarda kaçak sigaraları satmak için aldığını beyan etmesi birlikte
değerlendirildiğinde, suçun sübuta erdiği belirlenmekle mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.

2.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

3.Sanık kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen,
a.İddianamede müsaderesi talep edilen 63 NU 100 plaka sayılı nakil aracının sanığın babası olan …’e ait olduğu, malen sorumlunun mahkeme aşamasındaki beyanında oğlu olan sanığın araçta kaçak eşya taşıyacağından haberi olmadığını beyan etmesi, sanığında malen sorumlunun bu olaydan haberinin olmadığını belirtmesi karşısında, malen sorumlunun iyi niyetli olmadığına dair delil elde edilemediği gözetilerek aracın iadesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,

b.Mahkemenin 13.02.2020 tarihli ve 2019/1363 Esas, 2020/173 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu, ardından sanık … davaya katılma hakkı bulunmayan … Bakanlığının temyizi üzerine gönderildiği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 28.08.2020 tarihli yazı ile dava dosyasının 7242 sayılı Kanun kapsamında getirilen lehe düzenlemelerin değerlendirilmesi için Mahkemesine iade edildiği gözetilerek sanığın 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca cezada kazanılmış hakkı gereği cezasının 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi gerekirken yazılı şekilde kazanılmış hakkı gözetilmeyerek sanık hakkında fazla adlî para cezası tayini,

Dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2022 tarihli ve 2020/1349 Esas, 2022/322 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği;
1.Hüküm fıkrasında yer alan 10 uncu bentten sonra gelmek üzere “sanığın cezada kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası üzerinden infazına” ifadesinin eklenmesi,

2.Hüküm fıkrasında nakil aracı hakkındaki bentte yer alan “Malen sorumluya ait olduğu anlaşılan ve iddianamede müsaderesine ilişkin herhangi bir talepte bulunulmayan 63 NU 100 plakalı araca ilişkin olarak malen sorumlunun talebi hakkında değerlendirme yapılmak üzere talep dilekçesinin mahkememiz kararının kesinleşmesi beklenmeksizin, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” ifadesi çıkarılarak yerine “Suçta kullanılan 63 NU 100 plakalı aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olduğundan trafik kaydı üzerindeki şerhin kaldırılmak suretiyle hak sahibine iadesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.02.2023 tarihinde karar verildi.