Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/12858 E. 2023/1057 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12858
KARAR NO : 2023/1057
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/437 E., 2021/1298 K.
SUÇ : 4733 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.11.2013 tarihli ve 2013/578 Esas, 2013/1226 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan suça konu sigaraları ticari amaçla alıp, bandrolsüz olarak bulundurduğu sabit olmadığından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca suça konu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmiştir.

2.İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.11.2013 tarihli kararının katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 31.10.2017 tarihli ve 2015/16346 Esas, 2017/8481 Karar sayılı ilâmıyla; “…Sanıkta ele geçen kaçak ve bandrolsüz sigaranın sayı itibariyle ticari miktar ve mahiyette olduğu, kişisel kullanım miktarının üzerinde bulunduğu gözetilmeksizin sanığın mahkûmiyeti yerine ticari kastının bulunmadığı şeklinde yerinde olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2018 tarihli ve 2017/481 Esas, 2018/82 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında kaçakçılık suçundan 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’un (4733 sayılı Kanun) 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu kaçak sigaraların aynı Kanun’un 54 üncü maddesi uyarınca müsaderesine, katılan lehine vekalet ücreti verilmesine karar verilmiştir.

4.İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2018 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 16.06.2021 tarihli ve 2019/1395 Esas, 2021/8022 Karar sayılı ilâmıyla; “…1.Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2.5237 sayılı TCK’nun 51. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması koşulu ve (b) bendinde suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla, ertelemeye engel sabıkası olmayan ve bozma sonrası alınan savunmasında pişman olduğunu beyan eden sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmamasına göre hapis cezasının ertelenmesine karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden, “geçmiş hali ve suç işleme eğilimi nazara alınarak cezasının tecili halinde ileride suç işlemekten çekineceği yolunda mahkememize müsbet kanaat gelmediğinden” biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile ertelemeye yer olmadığına karar verilmesi…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

5.İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.12.2021 tarihli ve 2021/437 Esas, 2021/1298 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında kaçakçılık suçundan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollaması ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ve 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine, suça konu kaçak sigaraların aynı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müsaderesine, katılan İstanbul İl … Müdürlüğü (Kapatılan …) lehine vekalet ücreti verilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık …’nin temyiz sebebi; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre; kolluk görevlilerinin devriye faaliyeti esnasında durumundan şüphelenilen sanığa elindeki kolide ne olduğu sorulduğunda kaçak sigara olduğunu beyan etmesi üzerine yapılan aramada 30 karton sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık bozma öncesi esas mahkemesinde alınan savunmasında, suça konu sigaraları kendisinin ve ailesinin içmesi için aldığını beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesi’ne;
a)Soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında,
b)Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.” hükmünü içerdiği, soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanık hakkında, mahkemece suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesi’ne ödediği takdirde cezada yapılacak indirimin “1/2” olacağının bildirilmesi gerektiği cihetle, gümrüklenmiş değerinin iki katını bildirir ödeme ihtaratlı davetiye çıkarılarak usulüne uygun tebliğ edilmeyen sanık hakkında ödeme yapmadığından bahisle etkin pişmanlık hükmünün uygulanmaması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2021 tarihli, 2021/437 Esas, 2021/1298 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.02.2023 tarihinde karar verildi.