Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/12326 E. 2023/1094 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12326
KARAR NO : 2023/1094
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/1302 E., 2022/554 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412

sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.06.2015 tarihli ve 2015/617 Esas, 2015/919 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, suça konu kaçak sigaraların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği müsaderesine ve tasfiyesine karar verilmiştir.

2.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.06.2015 tarihli ve 2015/617 Esas, 2015/919 Karar sayılı kararının sanık ve katılan Gümrük İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 07.06.2021 tarihli ve 2018/18559 Esas, 2021/7502 Karar sayılı ilâmıyla;
“…1. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2.Temel gün adli para cezası tayin edilip, artırım ve indirim nedenleri uygulandıktan sonra gün adli para cezasının paraya çevrilmesi gerektiği kuralının gözetilmemesi,
3.24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4.Suçta ele geçen eşyanın 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollaması ile TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak TCK’nun 54/1. maddesinin gösterilmesi, hem de eşyanın tasfiyesine hükmedilmesi,
” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2022 tarihli ve 2021/1302 Esas, 2022/554 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası delaletiyle aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları gereği 10 ay hapis ve 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, denetim süresine, suça konu kaçak sigaraların

5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği müsaderesine karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 08.11.2022 tarihli ve 2022/71955 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz sebepleri;
Hapis cezasının ertelenmemesi gerektiğine ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.11.08.2014 tarihinde arama kararı uyarınca sanığa ait iş yerinde yapılan aramada toplam 233 paket bandrolsüz ve kaçak sigara ele geçirilmiştir.

2.Sanık bozma öncesinde savunmasında, sigaraları satmak için aldığını beyan etmiş, bozma sonrasında ise 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği açıklama içeren davetiye ekinde, etkin pişmanlıktan yararlanması için 7242 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği hazırlanan ihtarname tebliğine rağmen duruşmaya katılmamış, suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarını ve kamu zararını ödemediği anlaşılmıştır.

3.Suça konu sigaraların bandrolsüz ve gümrük kaçağı olduğuna dair bilirkişi raporunun dava dosyasında mevcuttur.

4.Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası dava dosyasında bulunmaktadır.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmının gereklerinin yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamedeki Görüş Yönünden
Her ne kadar Tebliğname’de, soruşturma aşamasında etkin pişmanlık bildirimi yapılmayan sanığa, suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katını ödemesi halinde etkin pişmanlıktan yararlanacağı ve 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezada 1/2 oranında indirim yapılacağı belirtilmek suretiyle ihtarat yapılması gerektiği, tebliğ edilen ihtarnamede sanığın yanıltılması nedeniyle kurulan hükmün bozulması talep edilmiş ise de;

Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmalık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 nci

maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına “Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir” ve 5 inci maddenin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde, ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği, bu nedenle kovuşturma aşamasında sanığa tebliğ edilen bildirimde etkin pişmanlık nedeniyle cezada 1/2 oranında indirim yapılacağı, ayrıca oluşan kamu zararının bildirildiği, ancak usul ve kanuna uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı gibi kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarını, keza daha az tutarda olan ve kamu zararı ödemediği anlaşılan sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiş, bu nedenle Tebliğname’nin bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.

B. Katılan Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
1.5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; “sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması” ve (b) bendinde; “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması” koşulları getirilmiş olmakla, sabıkasız olan sanığın 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi müessesesine objektif koşullar yönünden engel hallinin bulunmaması ve dosyaya yansıyan olumsuz bir kişiliği tespit edilememesi nedeniyle hapis cezasının ertelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan Gümrük İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2022 tarihli ve 2021/1302 Esas, 2022/554 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.02.2023 tarihinde karar verildi.