Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/12066 E. 2023/5921 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/12066
KARAR NO : 2023/5921
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/1014 E., 2021/305 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi, nakil aracının iadesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usûlü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.04.2014 tarihli ve 2013/622 Esas, 2014/209 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, aynı Kanun’un 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca hapis cezasından çevrilen 7.000,00 TL adlî para cezası ve 8 gün karşılığı 160,00 TL adlî para cezası ile cezaladırılmasına,
suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince müsaderesine, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2.Anılan kararın sanık, katılan Gümrük İdaresi vekili ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12.05.2020 tarihli ve 2016/3570 Esas, 2020/4258 Karar sayılı ilâmıyla, 7242 sayılı Kanun’un 61 inci ve 62 nci maddeleri ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 5 inci maddelerinde yapılan sanık lehine hükümler içeren değişliklerin yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

3.Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2021 tarihli ve 2020/1014 Esas, 2021/305 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci ve yirmiikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca hapis cezasından çevrilen 2.000,00 TL adlî para cezası ve 1 gün karşılığı 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Gümrük İdaresi vekilinin istemi; sanık hakkında fahişlik artırımının uygulanması gerektiğine, nakil aracının müsaderesine, teşdit yapılması gerektiğine ve re’sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.09.10.2013 tarihinde Irak’… Türkiye’ye giriş yapmak üzere Habur 2. Jandarma Sınır Bölük Komutanlığı arama noktasına gelen sanığın sevk ve idaresindeki araçta yapılan aramada, aracın yolcu mahallinde bulunan termos cinsi sandığın içine gizlenmiş vaziyette 59 adet kaçak cep telefonu ele geçirilmiştir.

2.Sanık bozma öncesi savunmasında, … isimli bir taksicinin su termosunu Silopi’ye götürmesini rica ettiğini, cep telefonlarıyla ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.

3.Sanığa soruşturma aşamasında 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmadığı, bozma sonrası etkin pişmanlık indirim oranın 1/3 olarak bildirilerek ihtarat yapıldığı anlaşılmıştır.

4.Nakil aracına ilişin ruhsat kaydı dosyada mevcuttur. Malen sorumlu sanığın eyleminden haberdar olmadığını beyan etmiştir.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Suçta Kullanılan Nakil Aracının Müsaderesine Yer Olmadığına İlişkin Karar Yönünden
Suçta kullanılan nakil aracının gizli bölmesinin bulunmadığı ve 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü
maddesinin birinci fıkrası uyarınca müsadere kararı verilebilmesi için müsadereye konu aracın iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerektiğine göre, aracın sahibi olan malen sorumlu tarafından nakil aracının kaçakçılık suçunda kullanılması amacıyla sanığa teslim edildiğine ilişkin dosya kapsamında delil elde edilemediği cihetle, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, aşağıda yer alan hukuka aykırılıklar dışındaki temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

1.5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereği kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde, ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği cihetle, soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanığa ödeme ihtaratında indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1/3 olarak bildirilerek sanığın yanıltılması ve hakkında ödemediğinden bahisle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,

2.Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarihli, 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 09.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 28.10.2013 olduğu,
Şırnak Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/341 Esas sayılı derdest dosyasında suç tarihinin 17.10.2013, iddianame düzenlenme tarihinin 05.11.2013 olduğu anlaşılmakla, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Suçta Kullanılan Nakil Aracının Müsaderesine Yer Olmadığına İlişkin Karar Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2021 tarihli ve 2020/1014 Esas, 2021/305 Karar sayılı kararında nakil aracının müsaderesine yer olmadığına ilişkin karar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden hükmün nakil aracının müsaderesine yer olmadığına ilişkin bölümünün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2021 tarihli ve 2020/1014 Esas, 2021/305 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.