Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/11939 E. 2023/94 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11939
KARAR NO : 2023/94
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, kaçak eşyanın müsaderesine

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Ceza yargılamasının amacı somut gerçeği ortaya çıkarmaktır, sanık yargılamanın her aşamasında savunma yapar, kanıtların toplanmasından sonra sonuç çıkarma (tartışma devresi) başlar. Cumhuriyet Savcısı hükmün nasıl olması gerektiğine dair görüş (esas hakkında mütala) bildirir. Cumhuriyet Savcısı suç işlendiği kanısında ise sanık hakkında mahkumiyet yoksa beraat hükmü kurulması isteminde bulunur. Cumhuriyet Savcısının mütalasında sanığın cezalandırılmasını isteme zorunluluğu yoktur. Cumhuriyet Savcısının kanuni sorumluluk gerektirecek aksi bir açıklaması olmadıkça Cumhuriyet Savcısına esas hakkında görüş bildirme imkanı verilmelidir. Sanık ve/veya savunmanı dar manada savunmalarını Cumhuriyet Savcısının esas hakkında görüş bildirmesinden sonra yapar. Mahkemeye ışık tutmak üzere hükmün nasıl olması gerektiği yönünde taraflara görüş bildirme olanağı verilirken duruşmalara hazırlıkla gelinmesi yönünde mahkeme hakimi bu yönde önlemini alacaktır. Cumhuriyet Savcısının, şikayetçinin görüşüne karşı sanık ve/veya savunmanının cevap verme hakkı saklıdır.
Hal böyle olunca, suça sürüklenen çocuk hakkında müsnet suç bakımından herhangi bir görüş bildirmeyen Cumhuriyet Savcısının, bu suçla ilgili esas hakkında görüşü alınmadan ve/veya bu yönde usulü eksiklikler giderilmeden yargılamaya devamla 5271 sayılı CMK’nın 216/1.maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre ise;
1-7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, suça sürüklenen çocuğa soruşturma aşamasında etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı, bu cihetle kovuşturma aşamasında suça sürüklenen çocuğa yapılan etkin pişmanlık ihtaratında indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerekirken 1/3 olarak bildirilerek suça sürüklenen çocuğun yanıltılması ve hakkında ödemediğinden bahisle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,
2- Hükmün üçüncü fıkrasında, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesinin son cümlesi uyarınca pek hafif değere ilişkin olarak suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan 2/3 oranındaki indirimde; “6 gün adli para cezası”nın, “2 gün adli para cezası” olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde “1 gün adli para cezası” olarak gösterilmesi,

3- Suç tarihi itibarıyla 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın, TCK’nun 50/3. madde uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiği gözetilmemesi,
4- Kısa süreli hapis cezası ertelenen suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 53/4. fıkrası uyarınca 1. fıkradaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağı gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nun 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.