Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/11216 E. 2023/5912 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/11216
KARAR NO : 2023/5912
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2017/399 E., 2017/1429 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak sanığın mahkûmiyetine, suça konu eşyanın müsaderesine
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 15.11.2017 tarihli kararı ile kaldırılıp sanığın mahkûmiyetine dair kurulan hükmün temyizi üzerine dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesine dayanılarak lehe yasa değerlendirmesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine iade edildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince dosyanın sehven geldiğinden bahisle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına geri gönderildiği, bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca dosyanın 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesine dayanılarak lehe yasa değerlendirmesi için bu defa Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesine iade edildiği, iade sonrası Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesince değerlendirme yapma görevinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine ait olduğu gerekçesiyle “hüküm verilmesine yer olmadığına” karar verildiği ve bu karar sonrası Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 22.04.2021 tarihli ve 2021/244 Esas, 2021/642 Karar sayılı kararı ile 15.11.2017 tarihli karar için tebliğname düzenlenmesi hususunda dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verildiği cihetle;

7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesinin “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte bu Kanun’un kapsamına giren suçlardan dolayı kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 3 üncü ve 5 inci maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması
gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan dosyalar ise gelişlerindeki usule uygun olarak ilk derece mahkemesine gönderilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sırasında Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak hükmün değiştirildiği, 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi uyarınca lehe yasa değerlendirmesi için dosyanın ancak ilk derece mahkemesine iade edilebileceği, Bölge Adliye Mahkemesine bu nedenle iade yapılamayacağı, Bölge Adliye Mahkemesince hükmün değiştirildiği de nazara alındığında, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 15.11.2017 tarihli ve 2017/399 Esas, 2017/1429 Karar sayılı kararına yönelik katılan … İdaresi vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.11.2016 tarihli ve 2015/1019 Esas, 2016/1247 Karar sayılı kararı ile sanığın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine ve kaçak eşyaların 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi delaletiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmiştir.

2.Katılan … İdaresi vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 15.11.2017 tarihli ve 2017/399 Esas, 2017/1429 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi yollamasıyla 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrasının son cümlesi delaletiyle aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci ve onuncu fıkraları, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 2 yıl 6 … hapis ve 8 gün karşılığı 160,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteği, sanık hakkında daha ağır hapis ve adlî para cezası verilmesi gerektiğine, usule, kanuna ve hukuka aykırı kararın temyizen incelenmesine ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz isteği, hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulamayacağına, etkin pişmanlıktan yararlanmak istemelerine rağmen talepleri hakkında bir karar verilmediğine, kararın temyizen incelenerek bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, suç tarihinde kolluk görevlilerinin Çelikler Pasajı içerisinde yaptığı çalışmalar esnasında, pasajın alt katında bulunan depodan sanığın elinde poşetler ile çıktığının görülmesi üzerine yanına gidildiği, poşetler içerisinde ne olduğu sorulduğunda kaçak sigara, parfüm ve vitamin hapları olduğunu beyan ederek kendi rızasıyla suça konu eşyaları görevlilere teslim ettiği, gümrük kaçağı toplam 13090 adet vitamin hapı, 31 adet parfüm ve 60 karton sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Dosya kapsamında bulunan 30.11.2015 ve 23.06.2016 tarihli bilirkişi raporlarında, suça konu eşyaların yabancı menşeli ve gümrük kaçağı olduğu bildirilmiştir.

3.Sanık 27.04.2016 tarihinde esas mahkemesinde alınan savunmasında, suç tarihinde pasajdan poşetler ile çıkarken yakalandığını, deponun sahibinin kendisi olmadığını, yakalandığında yaya kaldırımı ile pasaj arasında olduğunu beyan etmiştir.

4.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, arama kararının bulunmadığı ve sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde somut, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediği anlaşıldığından, sanığın suçunun sabit olmaması nedeni ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine ve suça konu kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
1.Sanık 15.11.2017 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından alınan savunmasında, önceki aşamalarda yaptığı savunmaları tekrar ettiğini ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararları ile Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2016/19891 Esas, 2017/774 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak, olay mahallinde rutin devriye görevi yapan kolluk görevlilerince pasaj içerisindeki bir depodan elinde siyah poşetler ile çıkan ve durumundan şüphelenilen, elindeki poşetlerde ne olduğunun sorulması üzerine kaçak sigara, vitamin ve parfüm olduğunu beyan eden sanıktan ele geçen sigara ve diğer eşyanın sayı ve nitelik itibarıyla ticari miktar ve mahiyette olup, kişisel kullanımın çok üzerinde bulunması ile sanığın sigara ve eşyanın kendisine ait olduğuna ilişkin savunmada bulunması karşısında, yakalanan sigara ve diğer kaçak eşyanın miktarı, ele geçen sigaraların kaçak ve bandrolsüz ve diğer eşyanın ise kaçak olması dikkate alınarak mahkemenin kabulünün yerinde olmadığı düşünüldüğünden duruşma açılmasına karar verildiği ve sanığın savunmalarına itibar edilmeyerek sanığın ticari amaçlı olarak kaçak ve bandrolsüz sigara ile kaçak vitamin hapı ve pafümleri bulundurmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği kabul edilerek, 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan mahkûmiyetine ve suça konu kaçak eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, aşağıda yer alan hukuka aykırılık dışındaki temyiz
sebepleri yerinde görülmemiştir.

10.12.2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının “yirmiüçüncü” fıkra olarak değiştirildiği gözetilerek, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar … Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı dikkate alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası gereği ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de Bölge Adliye Mahkemesine ait bulunması zorunluluğu, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan … İdaresi vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 15.11.2017 tarihli ve 2017/399 Esas, 2017/1429 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.