Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/10800 E. 2023/821 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10800
KARAR NO : 2023/821
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/1670 E., 2021/798 K.
MALEN SORUMLU : …
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.10.2014 tarihli ve 2014/350 Esas, 2014/478 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca 2 yıl 11 ay hapis ve 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hak yoksunluklarına, suça konu kaçak sigaraların 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine, nakil aracının iadesine karar verilmiştir.

2.Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.10.2014 tarihli ve 2014/350 Esas, 2014/478 Karar sayılı kararının sanık ve katılan … İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 24.09.2020 tarihli ve 2019/11872 Esas, 2020/11418 Karar sayılı ilâmıyla;
“…1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun’un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri tarafsız ve bağımsız bilirkişi vasıtasıyla tespit edilmek suretiyle; 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- İddianamede nakil aracının müsaderesi talep edilmemiş olmakla aracın trafik sicil kaydı üzerindeki şerhin hükmün kesinleşmesi beklemeksizin kaldırılması gerektiğinin gözetilmemesi,” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2021 tarihli ve 2020/1670 Esas, 2021/798 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin on sekiz ve yirmi ikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uyarınca 1 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 2.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hak yoksunluklarına, suça konu kaçak sigaraların 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine, 58 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince mükerrirliğine, nakil aracının sahibine iadesine karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan,15.10.2022 tarihli ve 2021/113008 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri;
1. Hükmedilen cezanın kaldırılması,

2. Lehe hükümlerin uygulanmaması sebepleri ille hükmün bozulması talebine,
İlişkindir.

Katılan … İdaresi Vekilinin Temyiz Sebepleri;
1. Nakil aracının iadesi,

2. Kaçak purolar hakkında müsadere kararı verilmemesi,

3.Re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. 05.06.2014 tarihinde sanığın sürücüsü olduğu araçta önleme araması kararı uyarınca yapılan aramada 5600 paket kaçak sigara ile 500 adet puro ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2. Sanık aşamalardaki savunmasında, tanımadığı kişinin eşyalarını para karşılığı taşıdığını, içinde ne olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.

3. Dava konusu nakil aracının malen sorumlu … adına tescilli olduğu, suç tarihinden önce 27.03.2014 tarihinde de araç üzerine kaçakçılık suçunda kullanılması nedeniyle şerh konulduğu anlaşılmıştır. Malen sorumlu, emanet verdiğini beyan etmiştir. İddianame ile araç müsaderesi talep edilmediği ancak Cumhuriyet Savcısının aşamalardaki esas hakkındaki mütalaasında nakil aracının sahibine iadesi, şerhin kaldırılması talebi bulunduğu anlaşılmıştır.

4. Bozma sonrası yapılan yargılamada, sanığa dosyada mevcut … varakasındaki gümrüklenmiş değerin iki katının şerhli tebligat ile tebliğ edildiği, celsede ise bozma sonrası alınan bilirkişi raporundaki hafif değerde olan gümrüklenmiş değerin iki katının bildirildiği, sanığa etkin pişmanlık mahiyeti ve indirim yapılacağının ihtar edilmediği, sanığın ise ödeme gücü olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

5.Sanığın adli sicil kaydında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet suçundan tekerrüre esas ilamı bulunduğu, anılan ilamın dosya arasına alınmadığı ve ilam için uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır.

6.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin kısmen yerine getirildiği saptanmıştır.

IV. GEREKÇE
1.Olay ve Olgular başlığı altında ayrıntılarına yer verilen sanık savunması, bilirkişi raporu içeriğine ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin sabit olduğu belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

2. Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının miktarı gereği seçenek yaptırıma çevrilmesine, sabıka kaydı bulunması nedeniyle erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kanuni olanak bulunmadığından ve hüküm niteliğine göre lehe hükümler değerlendirmesi yapıldığından anılan temyiz sebepleri yönüyle bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

3. Sanık ve malen sorumlu beyanları ile tüm dosya kapsamına göre malen sorumlunun iyi niyetli üçüncü kişi olduğu anlaşılmakla nakil aracının iadesine ilişkin kararda isabetsizlik görülmemiştir.

4. Dava konusu kaçak eşyalar sigara ve puro olduğu halde yalnızca sigaraların müsaderesine karar verilmesi, puroların müsaderesi hususunda karar verilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

5.10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci
maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası “23 üncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek; suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası yollamasıyla beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkralarının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’a göre belirlenen temel cezadan sonra 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasının uygulanması suretiyle karma uygulama yapılarak hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

6.7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine;
a) Soruşturma evresi sona erinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında,
b) Kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödediği takdirde, hakkında bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza üçte bir oranında indirilir. Bu husus, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheliye ihtar edilir. Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır.” düzenlemesi karşısında, etkin pişmanlık hükümlerinin kovuşturma aşamasında uygulanmasının mümkün olduğu anlaşılmakla; soruşturma aşamasında etkin pişmanlık ihtaratı yapılmayan sanık hakkında eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarı yatırması halinde hakkında 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1/2 oranında indirim uygulanabileceği ihtarı yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanığa etkin pişmanlık hükmünün mahiyeti anlatılmadan ve indirim yapılacağı belirtilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi hukuka aykırı bulunmuştur.

7. Sanığın tekerrüre esas adli sicil kaydının 5607 sayılı Kanun’a Muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, 10.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp, aynı gün yürürlüğe giren 7423 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrası “23 üncü” fıkrası olarak değiştirildiği gözetilerek; hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi yine aynı Kanun’un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanık hakkında tekerrüre esas ilamla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında etkin pişmanlık müessesesinin uygulanmasına engel teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesinin gerektiği gözetilmeden mükerrirliğe hükmedilmesi isabetli bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Katılan … İdaresi Vekilinin Nakil Aracının İadesi Kararına İlişkin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2021 tarihli ve 2020/1670 Esas, 2021/798 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle nakil aracının iadesine dair hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanığın ve Katılan … İdaresi Vekilinin Mahkumiyet Hükmüne İlişkin Temyizleri Yönünden
Gerekçe bölümünde (4,5,6,7) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2021 tarihli ve 2020/1670 Esas, 2021/798 Karar sayılı kararına yönelik sanığın ve katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.01.2023 tarihinde karar verildi.