Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2022/10298 E. 2023/1168 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10298
KARAR NO : 2023/1168
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/1262 E., 2021/1231 K.
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, müsadere, nakil aracının iadesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2014 tarihli, 2013/1362 Esas, 2014/525 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesi gereği 2 yıl 1 ay hapis ve 3.320,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, eşyanın müsaderesine ve suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine karar verilmiştir.

2.Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2014 tarihli, 2013/1362 Esas, 2014/525 Karar sayılı kararının katılan … İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 11.05.2020 tarihli ve 2019/8002 Esas, 2020/3810 Karar sayılı ilâmıyla;
“…a) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
b) Sanık hakkındaki mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa’nın 3/22. maddesine eklenen “Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa’nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,…” nedeniyle suçta kullanılan nakil aracının iadesinin onanmasına ve sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün sair yönleri incelenmeden bozulmasına karar verilmiştir.

3.Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli, 2020/1262 Esas, 2021/1231 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kaçakçılık suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrası yollaması ile aynı maddenin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 51 inci maddesi, 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği 10 ay hapis ve 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, hapis cezasının ertelenmesine, eşya müsaderesine, suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … İdaresi vekilinin temyiz sebepleri; 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hapis cezasının ertelenmesi müessesesinin uygulanmaması gerektiğine, suçta kullanılan nakil aracının müsadere talebinin reddine, re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Kolluk görevlilerince yapılan rutin yol kontrolü sırasında, sanığın sevk ve idaresindeki aracın seyir halinde iken durdurulduğu ve önleme araması kararına istinaden aracın kasasındaki bidonlardan ticari miktar ve mahiyette 3180 litre kaçak mazot ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmasında, tanımadığı bir şahıstan ucuz olduğu için mazot aldığını, bu mazotu komşusundan
alacağı kiralık traktörde kullanacağını, ticari amacı olmadığını beyan etmiştir.

3.İnönü Üniversitesi Akaryakıt/Petrol Analiz Labaratuvarı (İnönü-Pal) tarafından düzenlenen 04.10.2013 tarihli analiz raporunda suça konu mazotun ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşılmıştır.

2.5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; “sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması” ve (b) bendinde; “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması” koşulları getirilmiş olmakla, adli sicil kaydı bulunmayan sanığın 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi müessesesine objektif koşullar yönünden engel hâlinin bulunmaması ve dosyaya yansıyan olumsuz bir kişiliğinin tespit edilememesi nedeniyle hapis cezasının ertelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Katılan … İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

4.Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.04.2014 tarihli, 2013/1362 Esas, 2014/525 Karar sayılı kararı ile suçta kullanılan nakil aracının müsaderesine yer olmadığına hükmedildiği, hükmün temyizi üzerine araç hakkındaki kararın Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 11.05.2020 tarihli ve 2019/8002 Esas, 2020/3810 Karar sayılı ilâmıyla onanmasına karar verildiği cihetle, sanık hakkındaki cezanın bozulması üzerine yapılan yargılama sonrasında araç hakkında yeniden kurulan hüküm hukuki değerden yoksun görülmüştür.

5.Sanık hakkında kurulan hüküm; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2014 tarihli ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar, 16.05.2017 tarihli, 2015/7-398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;

Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 30.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 23.10.2013 olduğu,

Yapılan UYAP sorgulamasında, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 15.10.2020 tarihli ve 2019/14438 Esas, 2020/12903 Karar sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilen Altınözü 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.04.2014 tarihli, 2013/850 Esas, 2014/155 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 31.08.2013, iddianame düzenleme tarihinin 08.10.2013 olduğu,

Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından

dosyaların incelenmesi, derdest ise dosyaların birleştirilmesi, kesinleşmiş ise dosyaların aslının veya onaylı bir örneğinin bu dosya arasına alınması ve sonucuna göre sanığın hukukî durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması,

6.Sanık hakkındaki kısa süreli hapis cezası ertelendiği hâlde 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı olarak hak yoksunluğuna karar verilmesi,

7.Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının “Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmalık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik gereği kovuşturma aşamasında da etkin pişmalık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Yasanın 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında “Soruşturma evresinde, ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır” düzenlemesinin getirildiği, soruşturma aşamasında sanığa etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmış ise de … varakasının soruşturma aşamasında henüz düzenlenmediği, bu nedenle sanığa gümrüklenmiş değerin iki katı miktarı öğrenme imkanı tanınmadığı cihetle, soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda usulüne uygun biçimde ihtarat yapılmayan sanık hakkında, dosyanın bozulması üzerine, Mahkemece sanığa yapılan etkin pişmanlık ihtarında suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde cezada yapılacak indirim oranının 1/2 olacağının bildirilmesi gerekirken, sanığa 1/3 oranında indirim yapılacağı bildirilmek suretiyle sanığın yanıltılması ve bu itibarla ödeme yapmadığından bahisle hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanmaması, nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (5,6,7) numaralı paragraflarda açıklanan nedenlerle Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli, 2020/1262 Esas, 2021/1231 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.02.2023 tarihinde karar verildi.